Dersim kadın kenti
Kadın Haberleri —
- Dersim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan öz kaynaklarını yaratarak kadınlar için birçok projeyi hayata geçireceklerini belirtti. Sadece kadınların çalışacağı endemik bitkilerin sergileneceği müze, kadınların yoğunlukta olduğu Eğitim Destek Evleri, Alo Şiddet Hattı bunlardan birkaçı. Toplu İş Sözleşmesi’ne de kadınları ve çocukları koruyan maddeler eklendi.
YILMAZ KAYA/DERSİM
Yerel seçimlerin ardından belediyeyi yüksek bir borçla devralan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) imkansızlıklara rağmen halka en iyi hizmeti sunma kararlılığında. Dersim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, belediyenin sorunlarını, dil, kültür ve kadın alanındaki projelerini gazetemize anlattı.
Yoksulluğu azaltmak öncelik
Dersim’in kadın eliyle örülmüş bir kent olduğunu söyleyen Birsen Orhan, partileri döneminde Dersim belediyesinin üç kez kadınlar tarafından yönetildiğini ve şu anki tek vekilin de kadın olduğuna dikkat çekti.
Orhan, “Ülkedeki kadınların yaşadığı sorunları Dersim kadınları da yaşıyor. Yoksulluk ve savaşın etkileri, kadınları direkt olarak etkileyen başlıca sorunlardan. Yerel yönetimler olarak elimizde sihirli bir değnek yok. Ancak belediye olarak üretim alanları oluşturarak, atölyeler kurarak yoksulluğu en aza indirmek gibi bir sorumluluğumuz var. Peki bu mümkün mü? Türkiye’nin ve dolayısıyla belediyemizin içinde bulunduğu mali koşullardan dolayı yakın zamanda mümkün görünmüyor. Ama elbette bizim bununla ilgili çalışmalarımız, projelerimiz mevcut” dedi.
Öz kaynak yaratacağız
Orhan, hükümetin tasarruf tedbirleri kapsamında çoğu projeyi hayata geçirmekte zorlandıklarını söyledi ve ekledi: “Buna rağmen öz kaynak yaratarak özellikle kadınlara yönelik çalışmalar yapacağız. Müze Bahçe projesi bunlardan biri. Dersim endemik bitkilerin yoğun olduğu bir bölge. Kent merkezinde endemik bitkilerin sergileneceği bir müze açarak burada sadece kadınların çalışabileceği bir ortam yaratmayı planlıyoruz.”
Eğitim Destek Evleri
Projeleri arasında kadınların yoğunlukla çalışabileceği Eğitim Destek Evleri olduğunu da belirten Orhan, “Yine Munzur Festivali yapıldı. Burada kadın emeğinin ve üretiminin sergilendiği bir pazar kuracağız. Amacımız, kadınlarımızın üretimleriyle bir kazanç sağlaması” diye belirtti.
Alo Şiddet hattı
Bir diğer önemli sorunun da erkek şiddeti olduğunun altını çizen Orhan, kadınların kendilerine yönelik şiddeti dile getiremediklerini söyledi. Orhan, belediye bünyesinde Alo Şiddet hattı kurmayı planladıklarını belirterek, “Bünyesinde sosyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, ebe ve hemşire bulunan bir Bir Kadın Yaşam Merkezimiz var. Bize başvuran kadınlara daha güvenli bir yaşam alanı yaratıyoruz” dedi.
Toplu İş Sözleşmesi’nde güvence
Yine kadına yönelik şiddet konusunda toplu iş sözleşmelerine kimi maddeler koyduklarını belirten Orhan şöyle devam etti: “Örneğin, eşine şiddet uygulayan erkeğin maaşının yüzde 50’sinin kesilerek kadına verilmesi, kız çocuğunu okutmayan işçinin maaşından kesinti yapılması gibi maddeler mevcut. Müdürlüklerimize de ilettik; eşine şiddet uygulayan bir kişi bizim yönetimimizde çalışamaz. Bu tür konularda Türkiye’de en az şikâyetin olduğu kent Dersim. Ama yine de toplu sözleşmeye koyarak dikkat çekmek istedik. Başka belediyeler de görüp belki örnek de alabilir.”
Kürtçe kreş
Pedagojik olarak bir çocuğun anadilini öğrendikten sonra farklı bir dili daha kolay öğrenebileceğinin altını çizen Orhan, şöyle devam etti: “O nedenle belediye bünyesinde anadil kreşleri açmayı planlıyoruz. Yine mahallelerde dil üzerine atölye çalışmaları yapmak gibi projelerimiz var. Eşbaşkanımız da ben de mümkün olduğunca belediyede ana dilimizde konuşmaya çalışıyoruz. Dili sadece kurslarla sınırlı tutarsak zayıf kalır; pratikte de kullanmamız gerekir. Tam da bu nedenle çok dilli belediyecilik kavramını oturtmayı hedefliyoruz.”
Tabutunu değil kendisini karşılayalım
Dersim'de son yıllarda yaşanan göç sorununa da değinen Orhan, şunları söyledi: “Dersim yıllardır sistematik bir şekilde insansızlaştırılıyor, göç ettiriliyor, hissizleştiriliyor, bizsizleştiriliyor. Görünen sebep ekonomik olsa da temelinde siyasal baskılar, güvensiz ortam, özellikle gençler üzerinde gelişen baskı politikası var. Ekonomik kısmını istihdam alanları oluşturarak önleyebiliriz. Ancak halk üzerinde yoğun bir gelecek kaygısı hâkim. Mezraların çoğunda insan yok. 90'ların travması sürüyor. Bizler burada yurt dışında yaşayan halkımızın tabutunu karşılamak istemiyoruz. Dersimliler gelsin; kentinde, ilçesinde, köyünde, mezrasında yaşasın.”
Dersim’in yaralarını iyileştireceğiz
Son olarak Dersim’de yozlaşmaya, yok edilmeye ve doğa tahribatlarına asla taviz vermeyeceklerini vurgulayan Orhan, “’Dersim dört dağ içinde’ diye türkü var. Aslında Dersim çok dert içinde yaralı bir kent. Elimizde sihirli değnek yok ama biz bu yaraları iyileştirmek, Dersim’i yeniden inşa etmek için görev aldık. Dersim’de eşbaşkan olmak onur verici ama bir o kadar da sorumluluğu ağır. Bizim bu travmaların üstesinden gelecek irademiz var ve bu iradeyle Dersim’i yeniden inşa edeceğiz” dedi.