Halkbank şamarı göründü
Dünya Haberleri —
- Erdoğan-Trump ikilisinin sürüncemede bıraktığı ABD’deki Halkbank davası, yeni yönetimle birlikte tekrar normal seyrine döndü. Der Spiegel’e göre; Erdoğan ve Türkiye’yi ciddi bir ekonomik hasar ve prestij kaybı bekliyor.
ABD’de "İran’a yönelik yaptırımların delinmesi, kara para aklamak, dolandırıcılık” suçlamalarıyla görülen Halkbank davasının yeni duruşması başlarken, Alman Der Spiegel dergisi konuya ilişkin geniş bir dosyaya yer verdi. Dergi, “Türkiye’yi yeni bir ekonomik kriz süreci beklediği ve Erdoğan’ın uluslararası prestijinin de büyük oranda zarar göreceği” yorumunu yaptı.
New York Güney Bölge Savcılığı, 15 Ekim 2019'da İran'a uygulanan yaptırımların delinmesinde rol oynadığı gerekçesiyle Halkbank hakkında 45 sayfalık bir iddianame hazırlamıştı. Der Spiegel dergisi, ABD’de görülen Halkbank davasına ilişkin geniş bir habere yer verdi. "İran’a yönelik yaptırımların delinmesi, kara para aklamak, dolandırıcılık” suçlamalarıyla ABD’de devam eden davanın yeni duruşması görülürken, haberde “New York mahkemesinin kanıtlarının çok ağır olduğu, Halkbank'ın yaklaşık 20 milyar dolarlık bir ceza alabileceği ve Erdoğan'ın uluslararası prestijinin de büyük oranda zarar göreceği” yorumu yapıldı. Der Spiegel, davanın Erdoğan’ı ve Türk ekonomisinin "korkunç bir duruma" sokabileceği tespitini yaparken, “Reza Zarrab’ın FBI soruşturmasında Erdoğan’ı ağır biçimde suçladığı” iddiasına yer verdi.
İtibarı yerle bir olacak
Haberde, Erdoğan yönetiminin Halkbank davasının düşürülmesi için lobi çalışması yürüttüğü, bu konuda Trump’ı ikna etmeye çalıştığı bilgisi paylaşıldı. ABD'nin eski ulusal güvenlik danışmanı John R. Bolton da “Olayın olduğu oda” kitabında, 2018'de Arjantin'deki G-20 toplantısında da Erdoğan'ın Trump'tan New York Güney Bölge Savcılığı'ndaki savcıların görevden alınmasını istediğini yazdı. New York Times gazetesi de Trump yönetiminin, New York Güney Bölge Başsavcısı Geoffrey Berman'a Halkbank'a ve Türk yetkililere yönelik suçlamaların düşürülmesi için baskı yaptığını, Trump’ın bu konuda Erdoğan’ı memnun etmeye çalıştığını yazmıştı.
Der Spiegel dergisi, haberinde ayrıca Erdoğan ve oğlu Bilal arasındaki telefon görüşmelerinde evlerinde sakladıkları milyonlarca doların çıkarılmasına ilişkin ses kayıtlarının içeriğine de yer verdi. Dergiye göre; Halkbank davasında ilişkisinin kanıtlanması durumunda “Erdoğan’ı uluslararası itibarının yerle bir olacağı” günler bekliyor.
Halkbank davası süreci
New York Güney Bölge Savcılığı, 15 Ekim 2019'da İran'a uygulanan yaptırımların delinmesinde rol oynadığı gerekçesiyle Halkbank hakkında 6 farklı suçlamayı içeren 45 sayfalık bir iddianame hazırladı. Davada biri Rıza Sarraf, diğeri de Hakan Atilla olmak üzere iki tutuklu sanık yer aldı. İddianameye göre; İran'a yönelik yaptırımları delen paravan şirketler, Türk hükümetinin üst düzey yetkilileri tarafından destekleniyor. Halkbank’a yöneltilen suçlar şunlar; İran’a yönelik ABD yaptırımlarını paravan şirketler aracılığıyla ihlal etmek, ABD kurumlarını dolandırmak amacıyla komplo kurmak, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlal etmek etmek, Amerikan bankalarını dolandırmak, Amerikan bankacılık ve finans sistemini dolandırmak ve kara para aklamak.
Halkbank'ın, ABD'nin nükleer programı nedeniyle İran'a uyguladığı yaptırımları deldiği, miktarı milyarlarca dolara varan ve yıllarca süren bir kara para aklama mekanizmasının parçası olduğu belirtiliyor. Halkbank’ın dahil olduğu bu dolandırıcılığın Türk devlet yetkilileri tarafından desteklendiği ve korunduğu belirtilen iddianamede, İran’a yasa dışı yollardan 20 milyar dolar aktarıldığı kaydediliyor.
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu yargılanan ve para transferlerine yardım eden eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’ya, Mayıs 2018'de 32 ay hapis cezası verilmişti. ABD'de toplam 28 ay tutuklu kalan Atilla, avukatların temyize gitmesi sonucu serbest bırakılmış, Temmuz 2019’da Türkiye’ye geri dönmüştü. Atilla’yı havaalanında dönemin Maliye Bakanı ve şimdinin kayıp damadı Berat Albayrak karşılamıştı.
Kara para aklamanın ve dolandırıcılığın bir diğer ismi Rıza Sarraf ise 19 Mart 2016’da ABD’de tutuklanmış ve yargılanmasına kısa süre kala hakkındaki suçlamaları kabul etmiş ve savcılıkla iş birliğine gitmişti.
HABER MERKEZİ