İslam soslu ırkçılık

Ahmet TURHALLI yazdı —

  • Kemalist rejim sakallısı ve kravatlısı ile hemen hepsi ırkçılık davasını gütmekteler. Çağrıları ırkçılık içindir, davaları ırkçılık davasıdır, savaşları da ırkçılık savaşlardır. Çağrıları da, davaları da, savaşları da lanetlidir, İslam ve insanlık karşıtlığıdır.

Son günlerde futbol karşılaşmaları ile birlikte Kemalist sistemin yüz yıldır oluşturmak için çabaladığı ucube bir kimliğin ortaya çıkmasına tanıklık ediyoruz. Kimlik bunalımı ve aşağılık kompleksi yaşayan, çarpık kişiliklerlerden oluşan bu tehlikeli şahsiyet ve toplulukların söylem ve eylemleri, hakikatlere kör olmaları, artık herkes için tehlikeli boyutlara varan ırkçılık hezeyanlarına dönüşmüş durumdadır. Türkiye diye isimlendirilen ve son yüz yıldır şekillendirilen bu coğrafyanın insanı, ne hangi dine ve ideolojiye inandığını bilmekte, ne de nasıl yaşayacağına karar verebilmektedir. Kemalist devletin toplum mühendisliği ile uygulamaya aldığı bu toplum ne müslümanlaşmakta, ne demokrat olabilmekte, ne sosyalist olabilmekte, ne de vicdan sahibi olabilmektedir. Kemalizmin şekillendirdiği ucube bir toplumun hakikati ile karşı karşıya olduğumuz gerçekliği kendisini yakıcı bir biçimde his ettirmektedir! Bu hakikate karşı herkesin düşünsel ve ameli çalışmalarla acil tedbir alması gerekmektedir. TC de dizayn edilip şekillendirilen toplumun refleksleri ki, kahır ekseriyeti ırkçılıkla zehirlenenlerden söz ediyorum, en geri ve gelişmemiş ülkelerde dahi geridirler. Bu geri diye tabir edilen ülkelerin yönetimleri, Kemalist devletin yönetimleri kadar rahat hareket edemezler/etmemişler. Afrikada ki topluluklar dahi kendini böylesine bir sömürü ve aptallaştırmaya kaptırmamışlardır. Ekonomik olarak buhran geçiren, siyasal olarak hiçbir ilkesi olmayan, soygun, gasp ve ölüm dışında hiç bir şeyi yaşamayan bu toplum, ahlak olarakta dibe vurmuş haldedir. Buna rağmen işler aklın ve ilmin tersine işlemekte, Kemalist ve münafık devlet ricalinin yalan algıları tıkır tıkır yürümektedir.

Dikkat edilirse herkes ırkçılık ipine sarılarak kurtulmaya çalışmaktadır. Irkçılık ise dipsiz bir kuyu, insanlık tarihinin en zararlı ve zehirli zihniyetsizlik biçimidir.

CHP sosyal demokrat olduğunu söylüyor ama ırkçılığı ise kendisine bir ilke olarak kabul ediyor. AKP’nin yetişme fideliği olan Milli Görüş, milliyetçilik temelli kurulmuş ve Türk İslam sentezinin verim tarlası olarak AKP ve Erdoğan’ın yetişmesini sağlamıştır. Kemalist sistemin irili ufaklı bütün örgüt, cemaat ve cemiyetleri Türk ırkçılık zehiri ile şekillenmiştir. Bu sistemin yetiştirdiği ırkçılar Hitler, Mussolini ve bilinen bütün ırkçılardan daha katmerli ve daha şeddidtirler. Bu sistemin farkı çok iyi ve iblisçe her şeyi muazzam kullanma yeteneğidir. Türk olmayanlardan aşırı Türkçü peydahlamak. Hiçbir münafık ve iblis bu sistemin yetiştirdiklerinin eline su dökemez.

Özelikle bu yönetimin sultasında yaşayan Müslümanların hali içler acısıdır. Örneğin İslam mutlak anlamda ırkçılığı red eder! Camii minberlerinden diyanetin dahi ‘ırkçılık haramdır hutbeleri okutulur’, ama herkes yaşam biçimi ve mefkûre olarak katı bir ırkçıdır. Camilere gider namaz kılar, hutbe dinler ve ordan katmerli bir ırkçı olarak dışarı çıkıp insan yakar. Soru şu: Kur’an ve Peygamber (sav) ırkçılığı nasıl tarif etmişler? Kimse bunu sorgulamamaktadır. Ayet ve hadisi okuyan da dinleyen de, okunana değil; sistemin sözcülerinin emirlerine riayeti mutlak din olarak bellemişler. Ne yazık ki İslam adına hareket ettiklerini söyleyenlerin de kahır ekseriyeti bu devlet İslamına inanmakta ya da onların peşinden yuvarlanmaktadır.

“Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki, Rabbiniz birdir, atanız birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak Allah’a karşı sorumluk şuuru ile amel edenleredir.” (İbn Hanbel, V, 411. Hadislerle İslam - 5. Cilt)

“Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen bizden değildir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 111-112.)

Kemalist sistemin fideliğinde yetişmiş ve kendisini Müslüman görenler, Bozkurt işareti ile yollara dökülüp “Ya Allah Bismillah Allahuekeber” diyerek Kürt’ü, Suriyeliyi ve Afrikalı zencileri linç etmektedir. İslam şiarlarını kullanarak Kurdistan’ı çöle çevirdiler. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî, şimdide Başûr Kurdistan’ı ilhak etmek için vahşice saldırılar düzenlemektedir. İşgal ettikleri her yere Türkçülük ve Türk ırkçılığı ihraç eden bu münafıklar; İslam ve din için çalıştıklarını söylemekteler. “Pis Kürt, pinti Arap” diyerek başka milletleri aşağılamakta, kendi iflah olmaz ırkçılıklarını mazlum ve mustadaf Kürt’e yamalamaktadır. Gasp edilmiş hakkı için mücadele eden Kürt’e, ırkçı demektedirler. Suriyeli Muhacirleri evlerinde diri diri yakanlar, Kürt’e karşı her gün camiler, üniversiteler ve sokaklarda nefret ve vahşet suçunu işlemektedirler. Bunların insanlık tarihinin şahit olduğu en değme münafıkla ve ırkçılarıdırlar.

Bu yılki Avrupa futbol musabakalarında ırkçılık hezeyanları zirve yapmış duruma geçti. Sakallısı kravatlısı, hepsi “kurt” işareti etrafında uludular. Hepsinin ırkçı ve faşist olduğu bir kez daha dünya insanlığı tarafından görülmüş oldu. Ne demişti Peygamber: “Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen bizden değildir.” Kemalist rejim sakallısı ve kravatlısı ile hemen hepsi ırkçılık davasını gütmekteler. Çağrıları ırkçılık içindir, davaları ırkçılık davasıdır, savaşları da ırkçılık savaşlardır. Çağrıları da, davaları da, savaşları da lanetlidir, İslam ve insanlık karşıtlığıdır. Bu sapkın davaya, çağrıya ve savaşa katılanlar, insanlık, İslam ve Peygamber düşmanlarıdırlar.

İslam sosu dökülmüş ırkçılk davası terk edilmedikçe, hiç bir kavim ve taraf huzur bulamayacaktır. Bu münafıkları tanıma ve azılı ırkçı olduklarını teşir etmek her ehli iman kişinin vazifesidir. Bu çağrıyı yapanlar, ona iştirak edenler ve onun için çalışanlar cahiliye mefkuresi üzerine haşr olacaklardır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.