Komutan Egîd’in yoldaşı
Kadın Haberleri —
- Hanım Yaverkaya, 1979’da Hilvan direnişinde yer aldı. 12 Eylül darbesinden sonra Rojava’ya geçti, Lübnan’da Hilve kampında eğitim alan ilk kadın gerillalardan biri. 1984 yılında Zap’tan Botan’a geçen gerilla grubunda yer alan ilk kadın oldu.
- 15 Ağustos Atılımı’ndan sonra Eruh’a geçti. Erkek gerillaların da olduğu gruba komutanlık etti. 1985 yılında Eruh’ta son kurşununa kadar savaştı. Son bombasını kendine bırakmıştı.
Komutan Egîd’in Eruh’ta soykırım ve imhaya karşı sıktığı ilk kurşunun üzerinden 40 yıl geçti. “İlk Kurşun” olarak tanımlanan 15 Ağustos 1984 Atılımı, Kürt halkının ‘Diriliş Bayramı’ oldu. 40 yıl boyunca o dönemi aynı heyecanla merak ettik, okuduk ve kendimizden sonraki nesillere anlattık. Ve nice Egîdler hala o ruhla direniyor.
PKK’nin Kurdistan ve Ortadoğu’da tarihi sil baştan yazıldığı günlerde kadın gerillalar da Diriliş Bayramı’nın mimarları oldular. Kadın gerillalar, Eruh’taki büyük eyleme katılmamıştı ancak örgütlenme faaliyetlerini yürütmüşlerdi. O kadınlardan biri de Hanım Yaverkaya (Havva). O dönem bir erkek birimin komutanlığını yaparak kadın ordulaşmasının sağlamlaşmasının öncüsü olmuştu.
Dure ananın kızı
Hanım Yaverkaya’nın ailesi PKK’nin 1977-1980 tarihleri arasında Hilvan’da örgütlenmeye başlamasıyla mücadele içerisinde aktif şekilde yer alır. Aslında soyadları ‘Kaya’dır. Hanım’ın
Hilvan direnişinde yer alan ağabeyi Ali Kaya ‘Yaver’ lakabını kullanır. Artık herkes soyadlarını ‘Yaverkaya’ olarak ifade eder. Bugün cesareti, inancı ve direnişçi kişiliğiyle andığımız Hanım Yaverkaya, bu özelliklerini annesi Dure’den alır.
Dure ana, toplumda haksızlığa karşı sözünü söylemekten sakınmayan bir kadın olarak tanınır. 70’li yılların sonralarında Hilvan’da PKK kadrolarına destek verir. Çocukları cezaevinde işkenceden geçer, onlarca yıl ceza alır, iki kızı gerilla saflarında şehit düşer. Ancak o hiçbir zaman mücadelesinden vazgeçmez. Dure ana, 1979 yılında yapılan belediye seçimlerinde Hilvan’da ilk kadın olarak belediye meclis üyeliğine seçilmişti.
Şam’dan Beyrut’a
Mücadelesini devralan kızı Hanım Yaverkaya’nın hayatı ise on binlerce kadına örnek oldu. Hanım, okuma yazmayı 12 yaşında öğrenir. Mahallelerde kadınlara verilen okuma yazma derslerine gittiği sırada PKK kadrolarıyla tanışır ve kadın örgütlenmesinde yer alır. 12 Eylül darbesiyle hayatında yeni bir sayfa açılır. Ailesi ve mücadele arkadaşlarından birçok kişi tutuklanır. Baskılar nedeniyle Kurdistan’da hareket edemeyince, Suruç üzerinden Rojava’ya geçer. Beyrut ve Şam’da kendini askeri ve ideolojik yoğunlaşamaya verir. Öte yandan, darbeyle birlikte çok sayıda kadro Lübnan'a geçerek Mahsum Korkmaz Akademisi’nde eğitim alır. İlk kadın gerilla grubu Nisan 1981'de eğitime katılır. Hanım Yaverkaya (Havva), Sultan Yavuz (Leyla), Bircan Yıldız (Komando Ayşe), Necla Çelik (Cahide), Saime Aşkın (Delal) eğitime katılan ilk kadınlardandır.
Ülkeye büyük dönüş
Bir yıl sonra yani 1982 yılının Eylül ayında artık ülkeye dönüşler başlar. PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, o süreci şöyle anlatmıştı: “Ülkeye dönüşler olduğunda ilk sınırdan geçen gruplar içerisinde kadın yoldaşlar olmadı. Erkek yoldaşlardan oluşan gruplardı. Kadın yoldaşlar 83 güzünden itibaren Kurdistan’a dönüş yaptılar. Xinerê-Lolan hattında özgün kamp kurdular. 83-84 kışında orada kaldılar. 84 baharında Behdînan’da bir kamp kuruldu orada oldular. Sınırın Güney hattına geldikleri için Kuzey’e geçiş biraz zaman aldı. Diğer sınırdan geçen birliklerin bir kesimi doğrudan Botan’a geçtiler, orada köyler arasında çalışmalar yürüttüler. Onlar içerisinde kadın gücü olamadı. Dolayısıyla 84 ortasında 15 Ağustos eylemi örgütlenirken Kuzey’deki güç içerisinde henüz kadın gücü yoktu.”
Hilvan’ın direnişçi kadını
Hanım Yaverkaya, gerilla içinde örgütlenme ve disiplinli kişiliğiyle öne çıkar. Bu yönü katıldığı Hilvan direnişinden gelir. PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Hanım Yaverkaya ve birlikte mücadeleye katıldığı arkadaşı Sultan Yavuz’u (Leyla) şöyle tanımlamıştı: “Hilvan yurtseverliğinden gelmişlerdi. Zaten ikisi birlikte 1980’de yurtdışına çıkış yapan gruplara dahil oldular. Sultan Yavuz arkadaş genç, dinamik ve atılgandı. Hilvan yurtseverliğini, direnişçiliğini temsil ediyordu. Örgüte bağlılığı, sakinliği, sevecenliği ile bilinen bir militan duruşu vardı. Hanım Yaverkaya ise biraz daha farklı, askeri yönü ön planda olan bir arkadaştı. Botan’da ilk şehit düşen kadın arkadaşlardan biridir.”
İlk kadın komutan
1984 yılında Zap’tan Botan’a geçecek olan gerilla grubunda yer alır. 15 Ağustos’ta, ilk kurşunun sıkıldığı tarihi günlerde Botan’a ulaşan ilk kadın gerillalarla birlikte kadınların dağlara çıkmasının önü açılır. 15 Ağustos Atılımı'ndan hemen sonra Eruh’a gider. Yerel birliğin komutanı şehit düşünce komuta görevini üstlenir. Kadınların gerilla olabileceği konusunda itirazların yapıldığı o tarihlerde erkeklerin de olduğu gruba komutanlık etmesi, kadın ordulaşması tartışmalarına noktayı koyar.
Ve 1985 yılında, Eruh’ta sorumlu olduğu gerilla grubuyla birlikte çatışmaya girer. Burada da büyük bir direniş gösterir; son kurşununa kadar direnir. Teslimiyeti kabul etmez, Türk askerlerinin eline geçmemek için son bombasını kendinde patlatır. ERUH