Minbic cephe hattı kontrolümüzde

Şerwan Derwêş

Şerwan Derwêş

  • Dêrezor’u fırsat bilen Türk devleti ve çetelerinin Minbic’e dönük saldırıların püskürtüldüğünü belirten Minbic Askeri Meclisi Sözcüsü Şerwan Derwêş, “Bize saldıranlar aşiretler değil, Türk devletinin desteklediği HTŞ ve diğer çetelerdir. Şu ana kadar 52 ölü ve yüzlerce yaralıları var. Çetelere ait 5 cenaze de güçlerimizin elinde” dedi.
  • Saldırılardan kaçan rejim güçlerinin olduğunu belirten Derwêş, “Rejim güçlerinin pes ederek geri çekildikleri noktalarda güçlerimiz bulunuyor. İşgalci Türk devletinin bu cephe hattında gerçekleştirdiği tüm saldırılar boşa çıkarıldı. Minbic cephe hattında kontrol tamamıyla elimizde” diye ekledi. 

ZANA DENİZ

Türk devleti Kuzey-Doğu Suriye’ye dönük saldırılarını sürdürmeye devam ediyor. Saldırının hedefindeki yerlerden birisi de Minbic. Dêrezor’da Demokratik Suriye Güçleri (QSD) tarafından DAİŞ çeteleri ve uyuşturucu tacirlerine dönük gerçekleştirilen “Güvenliğin Güçlendirilmesi” operasyonunu  fırsat bilen işgalci Türk devleti karadan desteklediği çeteler ile birlikte Minbic’e yönelik işgal saldırısı başlattı. Minbic Askeri Meclisi, Bab Askeri Meclisi, Ceyş el Suwar ve Suwar İdlib Güçleri ise saldırıları geri püskürttü.

Cephe hattı kontrolümüzde

Gazetemize konuşan Minbic Askeri Meclisi Sözcüsü Şervan Derwêş, Dêrezor’da gerçekleştirilen hamleyle eş zamanlı başlatılan saldırıların bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve kaos yaratmak amacıyla yapıldığını söyledi. Saldırılarla bölgede yaşayan halkların birbirine kırdırılmak istendiğine dikkat çeken Şervan Derwêş, “Türk devleti, Dêrezor’daki operasyon gücünün dikkatini başka bir yöne çekmek için eş zamanlı olarak karadan saldırdı fakat Dêrezor’da da Minbic’de de istediğini elde edemeyerek kaçmak zorunda kaldı. Şu anda Minbic cephe hattında kontrol tamamıyla elimizde” dedi.

Şam hükümeti askerleri kaçtı

Türk devleti ve Rusya arasında yapılan anlaşmayla Minbic’in cephe hatlarında Rusya garantörlüğünde Şam hükümetine bağlı askeri güçler konumlanıyordu. Türk devletinin saldırıları sonrası bu güçler noktalarını bırakarak kaçtı. Savaşçıların Türk devleti ve çetelerine cevap vererek bu noktaları geri aldığını söyleyen Derwêş, “Minbic’e dönük saldırılar 10 gün boyunca aralıksız devam etti. Cephe hatlarındaki konumumuzu koruyoruz” diye konuştu.

52 ölü, yüzlerce yaralıları var

“Şu ana kadar 52 ölü ve yüzlerce yaralıları var” diyen Derwêş, “Çetelere ait 5 cenaze güçlerimizin elinde. Silah ve cephanenin yanı sıra saldırılarda kullandıkları 9 aracı da arkalarında bırakarak kaçtılar” diye ekledi.

“Bütün cephelerde Minbic Askeri Meclisi ve içerisinde yer alan güçlerle savunmamızı sürdürüyoruz” diyen Derwêş, “Rejim güçlerinin pes ederek geri çekildikleri noktalarda güçlerimiz bulunuyor. İşgalci Türk devletinin bu cephe hattında gerçekleştirdiği tüm saldırılar boşa çıkarıldı” ifadelerini kullandı.

Aşiret kıyafeti giyen HTŞ çeteleri

Minbic Askeri Meclisi’ne karşı savaşanların söylenildiği gibi aşiretler olmadığını söyleyen Şervan Derwêş, “Bunların hepsi herkesin bildiği ve gördüğü üzere Türk devletinin desteklediği HTŞ ve diğer çetelerdir. Bu çete grupları, Minbic içerisinde de aşiret ismiyle kargaşa çıkartmayı amaçladılar. Bölgede bizim ve aşiretlerin hassasiyetlerinden faydalanarak kaos yaratmak istediler. Türk devletinin saldırılarına, anında verilen cevaplardan sonra, çeteler cenazelerini arkalarında bırakarak kaçtılar” diye kaydetti.

DAİŞ, HTŞ içinde yaşıyor

Türk devletinin desteklediği çetelerin birçoğunun eski DAİŞ’lilerden oluştuğuna dikkat çeken Derwêş, DAİŞ’in kendini yeniden örgütleyerek Kuzey-Doğu Suriye topraklarına saldırı hazırlığında olduğunu belirtti. Derwêş, “DAİŞ Türk devletinin desteklediği çetelerin kıyafetlerini giyerek saldırıyor. DAİŞ’i sürdüren, onlara yer açan, her türlü imkanı hazırlayan da Türk devletidir. Uluslararası güçler de bunu çok iyi biliyor ancak tutum göstermeyerek bu saldırıların devam etmesine göz yumuyor. Dün DAİŞ çeteleri içerisinde yer alan yüzlerce katliamcı bugün işgalci Türk devletine bağlı çeteler ve HTŞ içerisinde yer almayı sürdürüyor” dedi.

Kendi aralarında çatıştılar

Türk devletinin HTŞ’ye daha fazla yakın olmasının çeteler içerisinde yeni bir karışıklığa yol açtığını ifade eden Derwêş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İşgalci Türk devleti HTŞ ile çeteleri baskılamak istiyor. Bu tutum gruplar arasında sürekli gerginliğe sebep oluyor. Savaş cephelerinde de bu gerginliği görmek mümkün. HTŞ cephe hattında kendi başına kontrol noktaları kurarak çetelerden ayrı hareket ediyordu. Birkaç gün önce HTŞ ve diğer çeteler arasında çatışma yaşandı. Her iki çete grubundan da ölü ve yaralılar oldu. Türk devletinin saldırılarında piyon olarak kullandığı HTŞ işgal altında bulunan Efrîn, Cerablus ve Ezaz bölgesinde bulunuyor.”

Gençler cephe hattında yerini aldı

Minbic halkının tüm kirli planları boşa çıkararak Özerk Yönetim ve Minbic Askeri Meclisi’nin yanında durduğunu söyleyen Derwêş, “Minbic halkı saldırıların sadece askeri güçlere değil halklara karşı yapıldığını gördü ve buna karşı en ön cephede görev aldı. Saldırıların ilk anında Minbic’de yaşayan gençlerden oluşan büyük bir kitle Minbic Askeri Meclisi’ne katılarak cephe hattında yer aldı. Yine aşiretler ve önde gelen kanaat önderleri saldırılar karşısında duruşlarını net bir şekilde ortaya koydu. Bu duruşu oldukça önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.

Siyasi çözüm ve diyalog gerekiyor

Suriye’de yaşayan halkların geleceğinin ancak siyasi bir çözümle inşaa edilebileceğine vurgu yapan Derwêş, “Uluslararası toplum ve kurumlar dahil olmak üzere hiçbir güç çözüme dair herhangi bir irade ortaya koymuş değil. Halkımızın kazanımlarını savunmak bizim en önemli görevimiz. Topraklarımızı işgal etmek isteyen düşmanlarımıza gereken cevabı cephede vermeye devam edeceğiz. Halkımız ile birlikte öz savunmamızı güçlendirip Askeri Meclisimiz ve Özerk Yönetim etrafında kenetleneceğiz” şeklinde konuştu.

 

*****

Coğrafi açıdan stratejik

Minbic, coğrafi açıdan da stratejik öneme sahip. Doğuya doğru Tişrin, Ayn İsa üzerinden Dêrezor'a kadar açılan bir yol güzergahına sahip. Dêrezor demek petrol bölgesinin bulunduğu Ebûkemal ve oradan da Musul’a kadar uzanan bir güzergah demek. Bu güzergahın devamında kuzeyde Hesekê, biraz daha alt tarafında ise Şeddade ve Hol bölgesi bulunuyor. Güney'de Reqa, güneybatıdan Halep'e açılan bir güzergaha sahip olan Minbic’in bu konumu stratejik önemini ortaya çıkartıyor.

Kozmopolit kent

Minbic, oldukça kozmopolit, halkların kardeşliği fikriyatının hayat bulduğu bir coğrafya. Çerkez, Kürt, Arap ve Türkmenlerin bir arada yaşadığı Kuzey ve Doğu Suriye’nin küçük bir örneğini oluşturuyor. İdari olarak önceden Halep vilayetine bağlı olan Minbic, Fırat nehrinin 30 km batısında bulunuyor. Güneyde Halep’e 85 km, kuzeyde Cerablus’a 40 km, doğuda Kobanê’ye 65, batıda Bab’a 45 km uzaklıkta. Şu anda bir kent olarak görülen Minbic’e Ebû Qelqel, Ebû Kehef, Meskene ve Xefsa gibi 4 ilçe bağlı.

Üç kantonu birleştiriyor

Rojava Devrimi’nin başlangıcından sonra başta Türkiye olmak üzere uluslararası ve bölgesel birçok güç Minbic üzerinden Rojava'nın her üç kantonunun birbirine bağlanmasının önüne geçmek için büyük uğraşlar verdi. Fakat bölge 15 Ağustos 2016’da Türk devletinin desteklediği DAİŞ çetelerinden tamamıyla özgürleştirildi. Minbic’in DAİŞ çetelerinden özgürleştirilmesinden sonra Türk devleti, Minbic’e dönük saldırılarını rutin bir şekilde sürdürdü.

 

*****

Bombardıman sürüyor

Türk devleti Şehba, Şêrawa ve Minbic’e bağlı köyleri bombaladı. Edinilen bilgilere göre; Şehba’nın Til Cican, Şêrawa’nın Birc Qasê ile Minbic’in Seyade, Um Edese ve Dendeniyê köylerini önceki gece saatlerinde Türk devleti tarafından bombalandı. Türk devleti ve çeteleri, Cerablus şehrini işgal ettiği 2016 yılından bu yana sürekli Minbic’in kuzey ve batısındaki köyleri bombalıyor ve işgal etmeye çalışıyor. 1 Eylül’den bu yana ise Minbic’e saldırılar artmış durumda.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.