Moralimizi beyaz tülbentlerinizden alıyoruz

• Anneler Günü dolayısıyla cezaevinden anneler mesaj gönderen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Her şartta evlatlarınıza ve onların taleplerine sahip çıktınız. Sizin barıştaki ısrarınız ve alanlardaki direnişiniz, ‘Kürt anasını görmesin’ diyenlerin suratına tokat gibi indi” dedi.

Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde rehin tutulan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Anneler Günü vesilesiyle Jinnews aracılığıyla Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, Plaza De Mayo Anneleri ve mücadele eden tüm annelere mektup yazdı. 

Güven, “Her bir açıdan bize yeniden gülmeyi öğreten, her bir katliamdan sonra bize yeniden umudu öğreten, her bir hukuksuzluktan sonra bize yeniden doğmayı öğreten saygıdeğer annelerimiz…” diye başladığı mektubunda şunları dile getirdi: “Siz fedakâr anneler, savaşın acısını, yıkımını çok iyi bildiğiniz için barışta ısrar ediyorsunuz. Her şartta evlatlarınıza ve onların taleplerine sahip çıktınız. Sizin barıştaki ısrarınız ve alanlardaki direnişiniz, ‘Kürt anasını görmesin’ diyenlerin suratına tokat gibi indi diyebiliriz. Savaşta ısrar edenler, çözüm masasını devirenler, bu günlerde yine utanmadan, sıkılmadan anneler gününü kutlayacaklar.” 

Sizin acılarınızı anlayamazlar

Güven, çocuklarını Amerikalarda okutan, bedelli askerlik yaptıran ve iktidarlarının örtülü ve örtüsüz bütün imkanlarından yaralananların, “Siz annelerin bin bir zorlukla büyüttüğü, bakmalara kıyamadığı cesur evlatlarınızı, ‘terörist’ olarak lanse edenler sizin acınızı anlayamazlar” diye belirtti.

Güven devamla şunları kaydetti: “Esmer Tunç anne iki oğlunun Cizre bodrumlarında yanan cenazelerini teşhis ederken, Halise annenin oğlunun kemikleri kargo ile kendisine geldiğinde koliyi kucaklarken, Cemile Çağırga’nın annesi kızının cenazesini buzdolabına koyarken, Emine annenin adalet arayışını yürütürken neler hissettiklerini asla bilemezler. Çünkü bunları bilmek değil, birebir yaşamak gerekir. Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede anneler çocuklarının mezar taşı kırılmasın diye mezarlıkta nöbet tutuyor. Cezaevinde gördüğü işkenceler sonucunda intihara sürüklenen evladının cenazesine araç verilmiyor, hatta imam tarafından yıkanmıyor. Annenin evladının taziyesini kurmasına izin verilmiyorsa ve taziye çadırına müdahale ediliyorsa bu anlayış nasıl ifade edilebilir ki…”

Mektubunda Muş Cezaevi’nden Elazığ Cezaevi’ne sürgün edilen ve 14 gün boyunca karantinada tutulan 67 yaşındaki Besna ananın yaşadıklarına değinen Güven, Ramazan ayında Besna anaya yaşatılanların İslam’ın hangi değerleriyle açıklanabileceğini sordu.

Acılar suistimal ediliyor

Devletin annelerin acısını ayrıştırdığına dikkat çeken Güven, en büyük kötülüğün HDP Amed il merkezinin önüne oturtulan acılı annelere yapıldığını kaydetti. Güven şöyle dedi: “Onların acılarını suistimal edip, hedef saptırarak onları yıllardır bir çadıra mahkûm edip bunun üzerinden siyaset yürütüyor.”

Bu siyasetin Türk İçişleri Bakanı’nın özel bir projesi olduğunu belirten Güven, koltuk derdinde olanların sözüne güvenilmemesi gerektiğini belirtti. Güven, “Eminiz orada oturan anneler de en yakın zamanda bunun beyhude bir çaba olduğunu görecek ve evlerine döneceklerdir. Sistemin onları diğer acılı annelerimizden ayırmalarına daha fazla müsaade etmeyeceklerdir” diyerek, “Kürt sorununun çözümüne engel olanların sözüne güvenilmeyeceğini, deneyimlerle anlamış olacaklar. Hala o çadırda oturan ve yüreği yanmış olan her bir annenin acısı bizim de acımızdır” diye yazdı.

Amed Şêx Seîd Meydanı’nda buluşacağız

Barış Anneleri’ne de seslenen Leyla Güven: “Sizlerden öğrendiğimiz doğruları, dürüstlüğü, sadeliği, tevazuyu siyasete katmaya çalıştık. Sizin bize öğrettiğiniz, ‘kesik başınız gelsin ama eğilmiş başınız gelmesin’ sözüne hep bağlı kaldık. Biz tutuklu kadınlar olarak siz değerli annelerimize diyoruz ki; sakın bizim için üzülmeyin. Biz her zaman iyi ve moralliyiz. Moralimizi sizin yüreğiniz gibi beyaz olan tülbentlerinizden alıyoruz.”

“Bütün annelerin evlatlarına kavuşacağı, onurlu barışın ve huzurun hakim olacağı günler yakındır” diyen Güven devamla şunları kaydetti: “Üveyş anneden Taybet anneye, Berfo anneden Hatun Anneye, bütün Barış, Cumartesi ve tutsak annelerine sözümüzdür; Çok uzak olmayan zamanda Amed Şêx Seîd Meydanı’nda sizlerle buluşacağız. O güne kadar kendinize çok iyi bakın. Siz zaten biliyorsunuz, umut zaferden değerlidir.” 

HABER MERKEZİ