Güncel

Onları yenecek gücümüz var

Foza Yûsif

Foza Yûsif

  • Tişrîn'e yönelik saldırıların DAİŞ'in Kobanê'ye saldırılarının devamı olduğunu belirten PYD Eşbaşkanlık Komitesi üyesi Foza Yûsif, "2014'te DAİŞ ve destekçilerini yenilgiye uğrattık, bugün yeniden bunu yapacağız, bu gücümüz var" dedi. 

MA'ya konuşan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Komitesi Üyesi Foza Yûsif, bütün dünyanın, Kobanê'de verilen direnişin sadece Kobanê halkının savunması için verilmediğini anladığını hatırlatarak, "DAİŞ'e karşı verilen mücadelenin bütün insanlık onurunu korumak için verildiği kısa bir sürede anlaşıldı. Bu direniş her açıdan önemliydi; demokratik cephenin zaferiydi" dedi. Türkiye'nin DAİŞ'i 2014'te desteklediğinin belgeleri ile ortaya çıktığını hatırlatan Foza Yûsif, Türkiye'nin DAİŞ'in yenilgisini beklemediğini söyledi. 

Kobanê yeni bir yol açtı

Direnişin, Demokratik Özerk Yönetim'e giden yolu açtığını ifade eden Foza Yûsif, "Bugün halkların bir arada yaşadığı, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir paradigmadan bahsediyorsak bu Kobanê direnişi sayesindedir. Kuzey ve Doğu Suriye'de kazanımların hepsi Kobanê zaferi üzerine kuruldu. Kobanê direnişi, Suriye'de demokratik ve eşit bir yaşam kurulmasının temeli oldu. Türkiye bundan rahatsız, bu kazanımları ortadan kaldırmak için de saldırılarını sürdürüyor" diye konuştu.  

Bir kez daha saldırıyor

Türkiye'nin DAİŞ'in intikamını almak için bir kez daha Kobanê'ye saldırmak istediğine işaret eden Foza Yûsif, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Tişrîn'e dönük süre gelen saldırılar ile 10 yıl önce DAİŞ'in Kobanê'ye dönük giriştiği saldırılar arasında hiçbir fark yok. Bugün Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldıran güçler ile DAİŞ arasında hiçbir fark yok. Bu çeteler isim değiştirdi, ama elbiseleri aynı. SMO ismi DAİŞ'in kendisini kamufle etmek için kullandığı bir sahte isim. Dün de arkalarında Türkiye vardı, bugün de var. Şehitler Barajı'nda (Tişrîn Barajı) 2014'te olduğu gibi büyük bir direniş tarihi yazılıyor.  Bütün Kuzey ve Doğu Suriye'de bize selefi bir yönetim dayatmak istiyorlar. Antidemokratik, tekçi, DAİŞ zihniyeti ile yönetilen bir Suriye bize dayatılmak isteniyor. Bunun öncülüğünü de Türkiye yapıyor. Şehitler Barajı'nda yaşanan tarihi direnişte bütün halklar yer alıyor. Türkiye burayı kontrol altına alarak halklara karşı bir koz olarak kullanmak istiyor. Barajı kontrol altına alırsa halkları susuzluk, enerjisiz bırakmak ile terbiye edeceklerini sanıyorlar ama direniş, buna izin vermiyor. 2014'te birlikte DAİŞ ve destekçilerini yenilgiye uğrattık, bugün yeniden bunu yapacağız. Bugün bu gücümüz var. Şehitler Barajı'nda (Tişrîn) bugün yaşananların dünyada bir örneği yok. Fedai savaşçılar ile fedai halk bugün el ele vermiş durumda. Büyük zafere kadar bu direniş devam edecek."

 

* * *

Kobanê direnişi tekrarlanıyor

Kürtlerin arasına 100 yıl önce örülen sınırların 10 yıl önce Kobanê’de anlamsızlaştığını belirten Ayşe Efendi, “Tişrîn Barajı’nda Kobanê direnişi tekrarlanıyor” dedi. 

Kobanê’nin yadêsi (annesi) olarak bilinen Ayşe Efendi, Kobanê’nin özgürleştirilmesinin yıl dönümü vesilesiyle MA'ya konuştu. Saldırıların yoğunlaştığı dönemde Rojava Halk Meclisi Kobanê Divanı Eşbaşkanı olan Ayşe Efendi, şimdi ise Fırat Bölgesi Şehit Aileleri Meclisi Eşbaşkanı görevinde bulunuyor. 

Kürt ulusal birliği

Kürdistan’ın 100 yıl önce Lozan Anlaşması’yla dört ulus devlet arasında parçalandığını hatırlatan Ayşe Efendi, “Dört parçaya bölünen Kürtler, 10 yıl önce Kobanê’de bir araya gelerek, bir olduklarını gösterdi. Kobanê’de 10 yıl önce dört parçadan gelen genç ve kadınların kanları bir birine karıştı. Aramıza çizilen sınırlar 10 yıl önce Kobanê’de anlamsızlaştırıldı. Dört parça Kürdistan’ın sınırları 10 yıl önce Koabanê’de direnişle birleştirildi. Kürt ulusal birliği Kobanê’de sağlandı. Şerefli ve namuslu pêşmergeler Kobanê’ye geçti. Kuzey Kürdistan halkı Rojava ile birleşti. Pirsûs-Kobanê bir oldu. Dört parça Kürdistan’ın kalbi Kobanê’nin özgürlüğü için çarptı” dedi.

DAİŞ karşısında ulus devletlerin bile düştüğü dönemde Kürtler ve dostlarının direndiğini söyleyen Ayşe Efendi, “Kobanê’nin yüzde 80’i yıkıldı, işgal edildi. Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kobanê düştü düşecek’ diyordu. 10 yıl geçti ama Kobanê dimdik ayakta. Kobanê’de şimdi eşi benzeri olmayan demokratik bir sistem inşa edildi. Bunun için binlerce şehit verdik. Binlerce gencimiz, kadınımız canlarından birer parça verdiler. Kobanê 10 yıl önce bugün saat 15’e 10 kala özgürleştirildi ama mücadele ve direniş bitmedi. Kobanê’de 10 yıldır saatler 15’e 10 kala ve 10 yıldır özgürlük mücadelesi devam ediyor” şeklinde konuştu. 

Tişrîn Barajı'ndaki direniş

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 22 Eylül 2014'te gönderdiği “Kobanê’nin düşüşü, tüm Kürdistan’ın düşüşü demektir. Herkes bu gerçekliğe göre hareket etmeli” çağrısının Kobanê’nin özgürleşmesine giden yolu açtığına işaret eden Ayşe Efendi, seferberlik ruhuyla herkesin yönünü Kobanê’ye verdiğini söyledi. Ayşe Efendi, şunları belirtti: “Önder Apo’nun bu çağrısı bugün için de güncelliğini koruyor. Bugün de herkes bu çağrıya göre hareket etmeli. Biz bu bilinçle mücadele ediyoruz. Tarih bir kez daha tekerrür ediyor. Tişrîn Barajı’nda Kobanê direnişi tekrarlanıyor. Artık Tişrîn sadece bir baraj değil, bir direniş sahası. Bu baraj, şehitler barajı oldu. İnsanlar ölümü göze alarak bir an tereddüt etmeden baraja gidiyor ve orada nöbet tutuyor. Orada atılan 'Şehîd namirin' sloganı, bir slogan olmaktan çıktı.” 

Barış ve savaş aynı anda olmaz

DEM Parti İmralı Heyeti’nin görüşmelerine dikkat çeken Ayşe Efendi, şöyle konuştu: “Bir yandan Önder Apo ile görüşülürken, diğer yandan katliamlar yapılıyor. İkiyüzlü bir siyaset yürütülüyor. Barış ile savaş aynı anda olmaz. Enfal, Halepçe, Dersîm, Newala Qesaba’da yapılan katliamlar bugün Rojava’da devam ediyor. Erdoğan, ‘Gazze’de çocuklar ölmesin’ derken, Rojava’da Kürt çocuklarını bombalıyor. Bu ikiyüzlülüğü biliyoruz. Gazze için barış isterken, Kürtlere katliam dayatılıyor. Bunu kabul edemeyiz. Erdoğan’ı tanıyoruz. Buna karşı herkes yönünü Rojava Devrimi’ne dönmeli. Kürtler ve dostları her yerde Rojava’nın sesi olmalı. Kürtlere verilen sözler sadece sözde kalmamalı. Herkes fiili olarak harekete geçmeli. Barış ve huzur için herkes Rojava’ya dönük saldırılarına karşı söz kurmalı.” 

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.