Parlamenterler OPCW’yi göreve çağırdı
Yurt Dışı Haberleri —
- Avrupa Parlamentosu’ndan (AP) çok sayıda parlamenter Türk devletinin kimyasal suçlarının acil olarak araştırılması için Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) çağrı yaptı.
Kimyasal silah kullanımının denetlenmesi ve soruşturulmasından sorumlu uluslararası bir kurum olan OPCW’nin tüm bulgu ve belgelere rağmen Türk devletinin kimyasal silah kullanımını araştırmamasına tepki gösteren çok sayıda AP parlamenteri hazırladıkları ortak metin ile OPCW’yi görevini yapmaya çağırdı. Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan OPCW’ye “Türkiye'nin Irak Kurdistan Bölgesi'nde kimyasal silah kullandığı iddiaları ve bağımsız bir soruşturmaya duyulan acil ihtiyaç” başlıklı mektupta “kanıtların size çok tanıdık geldiğini varsayıyoruz” diyerek önceki başvurulara da atıfta bulunuldu.
AP üyeleri Türk devlet saldırıları sonrası çekilen görüntüler, gazetecilerin Başûrê Kurdistan’a gidip yaptığı incelemeler, Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Örgütü'nün (IPPNW) incelemeleri ve Türk devletinin savaşta göz yaşartıcı gaz kullandığını kabul etmesi gibi delilleri tekrardan OPCW’ye sundu.
Mektubun tam metni şöyle:
“Avrupa Parlamentosu üyeleri olarak, Türkiye'nin Irak'ın Kurdistan Bölgesi'nde kimyasal silah kullandığına dair inandırıcı iddialar ve bağımsız bir soruşturmanın yapılmamış olmasından büyük endişe duyuyoruz. Kimyasal Silahlar Sözleşmesi, özellikle de web sitenizde okuduğumuz üzere, dünyanın yüzde 98'inin -dört ülke hariç- bu sözleşmenin koruması altında olduğu düşünüldüğünde, büyük önem taşıyan bir kazanımdır. Ancak Kürt deneyimi, bu yüzde 98'in içinde bile kapsamın evrensel olmadığını göstermektedir. Koruma, sizin adınıza konuşacak bir devlete sahip olmanıza bağlıdır. Özellikle Kürtlerin böyle bir talepte bulunabilecekleri kendi devletleri yok.
Bir devletin talebine ihtiyaç duyulması bize Sözleşmenin temel ruhunu zedeliyor, çok önemli olan evrenselliğini inkar ediyor ve ulaşmak için kurulduğu kimyasal silahlardan arındırılmış dünyayı yaratma kabiliyetini kısıtlıyor gibi görünüyor.
Türk ordusunun Kurdistan İşçi Partisi (PKK) ile savaştığı Kuzey Irak'taki özel durumla ilgili olarak, Türk hükümetinin, elbette Sözleşme tarafından yasaklanmış olan göz yaşartıcı gazların askeri kullanımını bile kabul ettiğini not ediyoruz. Türk bombardımanının ardından kimyasal saldırılarla ilişkili semptomlar yaşadıklarını iddia eden yerel sivillerle konuşan gazetecilerin endişe verici raporları var. Türk askerlerinin PKK savaşçılarının barındığı tünellere hortumlar yerleştirdiğini gösteren videolar ve iki Kürt gerillasının ölüm sancılarını gösteren başka videolar var.
Bu son videolar Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof Şebnem Korur Fincancı'yı bağımsız bir soruşturmanın gerekliliğine ikna etti; ancak bunu dile getirdiğinde hapse atıldı ve Türkiye'nin saklayacak bir şeyleri olduğu yönündeki korkuları pekiştirdi. Ayrıca kimyasal konteynerler ve bir gaz maskesi kutusu şeklinde ikinci derece kanıtlar da mevcuttur. Bu kanıtlar bir araya getirildiğinde, Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Örgütü'nün (IPPNW) de bağımsız bir soruşturma çağrısında bulunması için yeterli olmuştur. Kendileri de bir soruşturma misyonu yürütmeye çalışmışlar, ancak bölgeye gidip etkilenen sivillerle görüşmek istediklerinde kendilerine izin verilmemiştir.
Yukarıda özetlediğimiz kanıtların size çok tanıdık geldiğini varsayıyoruz, bu nedenle ihtiyaç duyulan yere gitmekte ısrar edebilecek bağımsız bir soruşturmaya duyulan acil ihtiyacın zaten farkında olmalısınız. Elbette böyle bir soruşturmanın sonucunu tahmin edemeyiz, ancak eğer gerçekten de Türkiye'nin kimyasal silah kullandığını gösterirse, bu, kimyasal silahlardan kurtulmanın önemli bir ilk adımı olacaktır.
Seçilmiş Avrupalı temsilciler olarak, bu endişe verici durumun altını çizmeyi ve doğru bir şekilde soruşturulmasını sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapmayı bir görev olarak görüyoruz.”
Mektupta imzası olan AP üyesi parlamenterler:
ALFONSI Francois (Greens/EFA) ; SCHIEDER Andreas (S&D) ; VILLUMSEN Nikolaj (THE LEFT)
ARENA Maria (S&D) ;
AUKEN Margrete (Greens/EFA) ; BITEAU Benoit (Greens/EFA) ;
BJÖRK Malin (THE LEFT) ; BOURGEOIS Geert (ECR) ;
CAREME Damien (Greens/EFA) ; CASTALDO Fabio Massimo (NI) ; CHAIBI Leila (THE LEFT) ;
COMIN I OLIVERES Antoni (NI) ; CORMAND David (Greens/EFA) ; CORRAO Ignazio (Greens/EFA) ; D'AMATO Rosa (Greens/EFA) ; DELBOS- CORFIELD Gwendoline (Greens/EFA) ;
DELLI Karima (Greens/EFA) ;
DEMIREL Oezlem (THE LEFT) ; FRAGKOS Emmanouil (ECR) ; GREGOROVÁ Markéta (Greens/EFA) ; GRUFFAT Claude (Greens/EFA) ; GUSMÃO José (THE LEFT) ;
HEIDE Hannes (S&D) ;
JADOT Yannick (Greens/EFA);
KANKO Assita (ECR) ;
LARROUTUROU Pierre (S&D) ; MACMANUS Chris (THE LEFT) ; MATIAS Marisa (THE LEFT) ; MELCHIOR Karen (Renew) ;
MIRANDA Ana (Greens/EFA) ; PAPADAKIS Demetris (S&D) ;
PEDICINI Piernicola (Greens/EFA) ;
PETER-HANSEN Kira Marie (Greens/EFA);
PISAPIA Giuliano (S&D) ;
PONSATI Clara (NI) ;
PUIGDEMONT Carles (NI) ;
RIBA I GINER Diana (Greens/EFA) ; RIVASI Michèle (Greens/EFA) ; RODRÍGUEZ PALOP Eugenia (THE LEFT) ;
ROOSE Caroline (Greens/EFA) ; SANTOS Isabel (S&D);
SATOURI Mounir (Greens/EFA) ;
SIDL Guenther (S&D) ;
SINČIĆ Ivan Vilibor (NI) ;
SMERIGLIO Massimiliano (S&D) ;
SOLE Jordi (Greens/EFA) ;
TOUSSAINT Marie (Greens/EFA) ; URBAN CRESPO Miguel (THE LEFT) ; VILLANUEVA RUIZ Idoia (THE LEFT) ; ŽDANOKA Tatjana (NI)