Savaşa 20 yıla bedel harcama: 5 yılda 1.5 trilyon artış

Sezai Temelli

Sezai Temelli

  • Bakur, Başûr, Rojava’ya günlük bombardımanlar; İHA’lar, SİHA’lar, savaş uçakları, kimyasal silahlar, paralı çete ve özel savaş elemanları derken Kürtlerle savaşa oluk oluk para akıtan Türk devleti, son 5 yılda harcamalarını katladı. 
  • Ekonomik krizin başat nedeninin savaş olduğunu söyleyen Sezai Temelli “40 yılda savaşa harcanan 3 trilyon dolar, son 5 yılda 1.5 trilyon artarak 4.5 trilyon dolar’a çıktı. Yoksulun sofrasındaki ekmeğin son çeyreğine de göz dikti” dedi.

Türkiye, tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Enflasyon, hayat pahalılığı ve işsizlik yüksek boyutlara ulaştı. "Kamuda tasarruf” adı altında halka kemer sıktırılıyor, AKP”-MHP iktidarı “vergiyi tabana yayma" diyerek yoksulun cebindekine de göz dikiyor. 

DEM Parti Grup Başkanvekili ve iktisatçı Sezai Temelli, ekonomik krizin temelinde savaş politikaları ve Kürt sorununun çözümsüzlüğünün yattığına dikkat çekti. Ekonomik krizin aşılması için yapılması gereken ilk işin, siyasi ve toplumsal krizlerin ortadan kaldırılması olduğunu kaydeden Temelli sözlerini şöyle sürdürdü:

Ekonomik kriz toplumsal krizdir

“Ekonomik kriz toplumsal krizdir. Bu toplumsal kriz dediğimiz şey de her hanenin içinde, her sokakta, her mahallede yaşanan krizlerdir. İşsizliktir. Evin içinde çocuğun eğitim hakkı, sofranıza koyduğunuz ekmeğe yansıyan krizdir.”

Krizin başat nedeni savaş

Temelli, ekonomik krizin en belirleyici faktörünün Kürt sorunundaki çözümsüzlük olduğunun altını çizdi. Temelli, “Bunu sadece bir yıla bakarak söylemiyorum. 50 yıla bakarak söylüyorum. AKP’nin iktidar olduğu 22 yıla bakarak söylüyorum. 25 yıllık tecride bakarak söylüyorum. Birikimli olarak bakarsak ekonomideki sorunun biricik nedeninin Kürt meselesinin demokratik çözüm yerine militarist yöntemler ile çözümsüzlüğe mahkûm ettirilmesi olduğunu görürüz. Bu ekonomik krizin birinci, başat nedenidir” ifadelerini kullandı. 

Eşyanın tabiatına aykırı

Türkiye'nin "Kürtsüz bir Ortadoğu" hayal ettiğine dikkati çeken Temelli, "Kendilerince çizmiş oldukları Misak-i Milli sınırları içinde hem ekonomik hem de siyasi krizleri çözmek istiyorlar. Bu eşyanın tabiatına aykırı. Kerkük’ten başlayın, Suriye’deki meselelere bakın. Tarih bize çözümün nerede olduğunu gösteriyor. Çözüm Kürt halkı ile beraber var edilecek sistemdir" şeklinde konuştu. 

 

 

5 yılda 1.5 trilyon artış

Savaş politikalarının yarattığı maliyete de değinen Temelli, "5 yıl önce silahlanma harcamalarını takip eden Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü (SIPRI) raporu, Türkiye’nin son 40 yılda 3 trilyon dolar bu savaşa harcadığını gösteriyordu. Bu rakamın şu anda 4 buçuk trilyon dolara çıktığını söyleyen çalışmalar da var. Çok büyük bir rakam. Dolasıyla bu rakam buraya gitmeseydi bugün bambaşka bir Türkiye ve Ortadoğu olabilirdi. Siyasi ve ekonomik krizi Kürt barışı üzerinden çözmek ile savaşta ısrar etmenin farkı ekonomik olarak bile 4 buçuk trilyonluk bir kaynağa denk geliyor. Türkiye’nin bunca yıldır yaşadığı krizin kaynağını burada görüyoruz” diye kaydetti. 

Sofrada ekmek kalmayacak

Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la görüşmelerin olduğu dönemde “30 milyar doları (yıllık) biz bu işe harcamak yerine ekonomiye kazandırırız” dediğini bugün ise savaşı tırmandırarak bu rakamı 40 milyon dolara (yıllık) çıkardığına dikkat çeken Temelli şunları söyledi:

“Hatta çıkıp dedi ki; ‘Bir mermi kaç para?’ Yani ben silaha, mermiye, tanka, topa, helikoptere, SİHA’ya, İHA’ya para harcayacağım, bunun kaynağını buldum. O da nedir? Senin ekmeğindir. Dolasıyla senin ekmeğinin bir kısmını alacak, bunu silaha verecek. Önce ekmeğin çeyreği idi. Sonra ekmeğin yarısı gitti, şimdi ise insanlara ekmeğin çeyrek kısmı kaldı. Böyle devam ederse sofrada hiç ekmek kalmayacak." 

 Yalan rakamları bile yarısı etmiyor

Temelli, 2013-2015 sürecini hatırlatarak, "Bu dönem aralığı tarihsel bir kesit veriyor. Herkese ders niteliğindeydi. İmralı’da görüşmeler sürerken, Sayın Öcalan ile görüşmeler sürerken, çözümün kapıları açılmaya başlanmışken ekonomiye bakın, beklentilere bakın ve bugünkü halinize bakın. O gün ‘Kişi başına gelir yüzüncü yıla geldiğimizde 25 bin dolar olacak’ diyorlardı. Bugün yalan rakamları bile bunun yarısı kadardır” şeklinde konuştu. 

İktidarın yönü çözümün tersi istikamette

Bütün savaş bölgelerinde çözümsüzlük dayatıldığını, Kürt sorununda ise bir çözüm seçeneği olduğunun altını çizen Temelli, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı işaret etti. “İmralı Türkiye’yi ve Ortadoğu’yu bu kaderden kurtarabilir” diyen Temelli, şöyle konuştu:

“Dünyanın tüm çatışmalı bölgelerinde bu anlamda bir ideolojik anlamda, fikri anlamda bir çözüm üretilmediğini görüyoruz. İşte bizim söylediğimiz şey; çözüm var. O çözüm bu paradigmanın reel siyasete, günlük siyasete hayata geçirebilmesinde saklı. Türkiye ne yapıyor? Tam tersine hareket ediyor. Bunun konuşulmasını bile engellemeye çalışıyor. Bunu savunanları cezalandırıyor. Neden bu kadar siyasi tutsak var? Gazeteciler neden cezaevine atılıyor? Barış diyen insanların yargılandığı ülke burası. Bütün mesele burada saklı” dedi.  

Hukuktaki sıfır noktasıdır İmralı

Sezai Temelli, İmralı’daki tecritin Türkiye’deki tüm meseleleri, demokrasi ve hukuk anlayışını etkilediğini vurgulayarak, “Kobanî Kumpas Davası ancak tecridin olduğu bir ülkede olabilir. Örneğin Yargıtay, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamıyor. Çünkü bir kere hukuku o denli deforme etmiş ve yıkmış, yerine de bir istisna yaratmışsınız ki ne ortada ne kuvvetler ayrılığı kalmış ne de hukukun üstünlüğü. Ülkenin, hukuk meselesindeki sıfır noktası İmralı’dır." MA/MEHMET ASLAN 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.