Yeni yılı, direniş çadırında karşıladılar

Polonez işçileri

Polonez işçileri

  • Polonez işçileri, 2025’i de aylardır işe gider gibi geldikleri, bazen bir sandalyede bazen de bir taşın üstünde geçirdikleri direniş çadırında karşıladı.

Polonez işçilerinin direnişini takip eden Artı Gerçek'ten Müzeyyen Yüce'nin haberine göre; daha iyi bir maaş, insanı yaşam şartları ve sendikal haklar için örgütlendikleri gerekçesiyle Temmuz 2024’te işten çıkartılan 146 işçi, 2025’i de direniş çadırında karşıladı. Darp edilerek gözaltına alınan, Ankara yolunda engellenen, açlık greviyle duyarlılık yaratmaya çalışan işçiler, fabrika bahçesinde başlayan ve 140 gün süren nöbetin ardından dört gün de Çatalca Kaymakamlığı önünde geceyi geçirdi. İşçiler, son 25 gündür ise Çatalca Adliyesi’nin hemen karşısındaki belediye parkına kurdukları etrafı naylonla çevrili çadırda sabahlıyor.

Mevsimler değişti

Yaz aylarında başlayan direnişte mevsim kışa evrilirken, zaman zaman eksilere inen soğuk havaya karşı işçiler birkaç soba, evlerinden getirdikleri battaniyeler ve üzerlerine giydikleri kat kat kıyafetler ile önlem alıyor. Birleştirilen sandalyeler ve yere serilen kartonlar ise yatak görevini üstleniyor. Nöbetler, yapılan listelere göre vardiyalı şekilde tutuluyor. Direniş, başladığı zamandan bugüne hiç fire vermeden eksiksiz sürdürüyorlar.

Aileleri de geliyor

Direniş alanında nöbet tutanlar arasında fabrikadan aynı anda işten çıkarılan bir baba-oğul ile bir anne -oğul da bulunuyor. Ne hissettiklerini sorduğumuzda ise “eve vardiyalı gidiyoruz. Gidemezsek eşlerimiz geliyor” diyerek esprili bir yanıt veriyorlar. Öyle ki çoğu zaman direniş alanına işçilerin aileleri de geliyor, birlikte nöbet tutuyorlar. Uzun soluklu bir mücadelenin parçası olan ve haklarını alana kadar vazgeçme niyetinde olmayan işçilerin en büyük motivasyonu ise haklılıklarından aldıkları güç ile birbirleri arasındaki güçlü dayanışma ruhu.

Birçoğu için ilk eylem

Polonez direnişinin öncülüğünü kamuoyuna da yansıdığı gibi büyük oranda kadınlar yapıyor. Çatalca’ya bağlı civar köylerde ve mahallelerde ikamet ediyor büyük bölümü. Ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılık ile geçimlerini sağlayan ailelerde kadınlar da ev bütçesine katkıda bulunmak için Polonez’de çalışmaya başlamış. İçlerinde yaklaşık 20 yıldır çalışan da var; üniversiteye hazırlanırken harçlığını çıkarmak için işe giren de...
Fabrikada ortalama asgari ücret düzeyinde bir rakama emek vermelerinin dışında birçok noktada da ortaklaşıyorlar. Polonez, neredeyse hepsinin sendika ile ilk tanışma hikayesini temsil ediyor. Birçoğu ilk kez alana çıkıyor, slogan atıyor, direniş çadırında sabahlıyor. Hatta öyle ki birçoğu orta yaşın üzerinde ve çeşitli rahatsızlıkları olmasına rağmen 10 güne yaklaşan açlık grevini kararlılıkla sürdürdü.

Müzakere süreci başladı

Polonez işçilerinin alandaki moral ve motivasyonları oldukça yüksek. Talepleri karşılanana kadar da vazgeçmeyeceklerini söylüyorlar. İşçilerin bu gücünün ve kararlılığının arkasında üyesi oldukları Tek Gıda-İş Sendikası’nın da rolü büyük. Sendikanın örgütlenme uzmanları Suat Karlıkaya ile Yunus Durdu, direnişin başından bugüne alandan neredeyse hiç ayrılmıyor. Bakanlık düzeyinde görüşmeler yapılıyor, müzakere süreçleri yürütülüyor. Sonunda da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında işveren ile sendika arasında bir görüşme gerçekleşti. İşçileri kod-46 ile tazminatsız işten çıkartan, hiçbir hakkını vermeyen Polonez işvereni, zaman içinde tazminat hakları ile direnişte geçen süreci ödemeyi teklif etti, ancak sendika kabul etmedi. Sendika isteyen işçilerin işe geri dönüşlerinin sağlanması, sendikal tazminatların da verilmesini istiyor. İlk görüşmede uzlaşma sağlanamadı, haftaya bir kez daha işveren sendika ile masaya oturacak. İşçiler ve sendikanın genel tavrı görüşmelerden bir sonuç alınmazsa mücadele çeşitli yol haritaları ile sürdürülecek. İşçiler bu konuda da “Haklarımızı almadan vazgeçmeye niyetimiz yok” diyor. İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.