Mazlumlar için direniş farzdır

Nöbet eylemi

Nöbet eylemi

  • Qamişlo-Nisêbîn sınırında başlatılan nöbeti ziyaret eden din alimleri, "Dindarım diyen bir kişi için namaz nasıl farz ise mazlumlar için mücadele etmek de o kadar farzdır" dedi. 

Türk ordusu ve bünyesindeki çeteler koalisyonu Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı Nisêbîn (Nusaybin)-Qamişlo sınırında başlatılan nöbet eylemi, 18. gününde devam ediyor. Her gün çeşitli toplumsal kesimlerin destek verdiği nöbet eylemini Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (DİAYDER) üyeleri de ziyaret etti. 

Türkiye'nin siyasi aklının Kürtleri yok etmek üzerine şekillendiğini ifade eden DİAYDER üyesi Dr. Şükrü Erdoğan, "40-46 yıldır kan dökülüyor ve bu durumu Kürtler dahil hiçbir halk hakketmiyor. Tarihe baktığımızda ortak birçok yanımızın olduğu görülecektir fakat siyasi akılları, Kürtleri yok etmek üzerine inşa edilmiş. Kürtler, hiç kimse için tehdit oluşturmamıştır. Yüzyıllık siyasetlerini gözden geçirmeleri gerekiyor. İnsanlığın en büyük sorunu tarihten ders çıkaramama sorunudur. Bu yüzyıllık sürecin Kürt, Türk ve Arap toplumuna hiçbir faydası olmamıştır" dedi.

Kürtlerin statüsü olmalı

Mevcut sorunlarının kaynağı olarak ulus devleti işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Yıkılmaması için mücadele ediyorlar fakat çaresi yok. Bugün Kürtlerin, Süryani, Êzîdî, Alevi ve Arapları kabul etmesi insanlık adınadır. Bu evrensel ve hümanist bir sistemdir fakat Ortadoğu halkları buna hazır değil. Böyle bir gerçeklik de var, çünkü kapitalizm, İslami toplumu nankör hale getirmiş ve içini boşaltmış. Bundan kaynaklı tahammülleri kalmamış. Bizim de Ortadoğu'da her toplum ve halk gibi bir yerimiz olmalı ve statüye sahip olmalıyız."

Rojava halkı, topraklarındadır

Dernek üyelerinden Yusuf Andan da Rojava halkının kadim ve kendi topraklarında yaşayar bir halk olduğunu hatırlatarak, "Diğer insanlar onların topraklarına gidip işgal etti, zulüm etti. Rojava'daki halka herkes sahip çıkmalıdır. Eğer biz bugün onlara sahip çıkmazsak, sesiz kalırsak, yarın kimse bize de sahip çıkmaz. Sadece Kürt halkına değil, bütün halklara sesleniyorum; bu mazlum halka sahip çıksınlar" şeklinde konuştu. 

Mazlumun dili ve ırkı yoktur

Rojava'ya yönelik saldırıların din üzerinden de sürdürüldüğüne dikkat çeken dernek üyelerinden Mahmut Şık ise şöyle konuştu: "Kutsal kitapta da geçtiği gibi 'bütün müminler kardeştir' fakat ayetin sonunu getirmiyorlar. Çünkü bazı insanların çıkarlarıyla uyuşmuyor. Sonu getirilmeyen ayet, 'Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzelttin' şeklinde devam ediyor. Burada aralarında husumet olan kişiler, halklar ve şehirler arasında barışın hakim olması gerektiği vurgulanıyor. Mazlumun dini, dili ve ırkı yoktur. Bu sebepten mazlumlarla birlikte mücadele etmek gerekiyor. Rojava özelinde felsefesinden kaynaklı Sayın Abdullah Öcalan'a teşekkür etmemiz gerekiyor. Hak ve hukukun yer aldığı bu felsefe, ezilen bütün halkların tekrardan dirilişini yaratıyor. Bugün Rojava'yı yönetmek isteyenler, geçmişte çıkarlarıyla uyuşmadığı için 'terörist' ilan ettikleri grupları, bugün ise çıkarlarına uygun olduğu için destekliyor. Fakat oradaki mazlum halkların hakları ayaklar altına alınmak isteniyor. Biz de bu sebepten buradayız. İnançlı ve dindar olduğunu söyleyen herkesin mazlumların yanında yer alması ve onlar için mücadele etmesi gerekiyor. 'Dindarım' diyen bir kişi için namaz nasıl farz ise mazlumlar için mücadele etmek de o kadar farzdır, halklar arasında barış için de mücadele etmesi gerekiyor."

Bizi ayıran düşmanlardır

Dernek üyelerinden Mehmet Güzetici ise şunları ifade etti: "Biz biriz ve tek parçayız. Rojava, Rojhilat, Bakur ve Başûr arasında bir fark yok. Düşmanlar bizi böyle ayırdı. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kürtler nerede olursa olsun tek parçadır. Bizler din alimleri olarak Amed'den buraya geldik. Bütün dünya bilsin ki; artık Kürt halkı eskisi gibi değil. Yol yöntem bilen, başarılı ve dünyanın hayranlıkla takip ettiği bir halktır. Rojava'ya yönelik bu zulmü lanetliyoruz ve kabul etmiyoruz. Rojava halkının yanındayız. Bütün dünya bilsin ki; Kürtler şimdiye kadar her zaman kendini savunmuştur ve kimsenin toprağında gözü yoktur. Kimseye zulmetmediler ve etmezler de."

 

* * *

Rojava rûmeta meye

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentinin yanı başında bulunan Pirsûs ilçesinde saldırılara karşı başlatılan nöbet 8. gününde. 

Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılara karşı Kobanê sınırında bulunan Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde başlatılan nöbet eylemi 8. gününde sürüyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde başlatılan nöbet eylemine, DEM Parti Riha milletvekilleri Ferit Şenyaşar, Dilan Kunt Ayan, DEM Parti belediye eşbaşkanları, DEM Parti ve DBP il ve ilçe örgütlerinin temsilcileri, Riha Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı. 

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'ne dönük saldırılara tepki olarak "Rojava rûmeta meye/ Rojava onurumuzdur" yazılı pankart eşliğinde basın açıklaması yapıldı. MEBYA-DER Xana Axpar ilçe temsilcisi Rıdvan Öncel, 10 yıl önce de Kobanê sınırında olduklarını belirterek, "Bizler katliamlar olmasın diye buraya geldik. 3 Ocak'ta Pirsûs'ta yapılacak olan yürüyüşe herkesi davet ediyoruz" dedi. 

DEM Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar, Kobanê halkıyla dayanışma içerisinde olduklarını ifade ederek, "Erdoğan paralı çeteleri Rojava’dan çekmelidir. Nasıl ki 2014’te Kobanê ruhuyla direndiysek tekrar direnmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Açıklama, alkışlarla son buldu.

 

* * *

Sınırda kitlesel eylem hazırlığı

Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılara karşı Nisêbîn, Pirsûs ve Hatay'da yürüyüşler düzenlenecek.  

Yeni yılın bayında sınır hattındaki nöbet eylemlerinin, kitlesel ziyaretlerle devam edeceği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre; 2 Ocak'ta Nisêbîn ilçesinde devam eden nöbet eylemi kitlesel ziyaret edilecek ve sınıra yürüyüş gerçekleştirilecek.

3 Ocak'ta Pirsûs ilçesinde kitlesel ziyaret ve sınıra yürüyüş gerçekleştirilecek. 

4 Ocak'ta da Hatay'da yapılacak yürüyüşle nöbet eylemi başlatılacak. Buradaki nöbet eyleminde, Suriye'de Alevilere dönük saldırılara tepki gösterilecek. 

Eylem ve etkinliklere, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) eşbaşkanlarının katılması bekleniyor. Emek ve demokrasi güçleri ile Alevi örgütlerinden temsilciler de eylemlere katılım gösterecek.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.