Blinken yine Fidan ile görüştü

Hakan Fidan ve Antony Blinken

Hakan Fidan ve Antony Blinken

  • Türk ordusu ve bünyesindeki SMO'nun QSD'yi hedef alması ve yeni işgal tehditleri üzerine CENTCOM'un inisiyatifiyle devreyen ABD'nin diplomatik çabaları sürüyor. ABD Savunma Bakanı'nın Türk Savunma Bakanı'nı aramasının ardından ABD Dışişleri Bakanı da dün Türk Dışişleri Bakanı ile telefon görüşmesi yaptı. 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumartesi günü bir telefon görüşme gerçekleştirdi. ABD, Türk ordusunun işgal saldırıları ve son olarak SMO çetelerinin salmasıyla birlikte Kobanê'yi işgal tehdidine karşı Uluslararası Koalisyon'un DAİŞ'e odaklanma hedefine bağlı kalıp ateşkes sağlamaya çalışıyor. North Press'ten Kardo Roj'un analizine göre; telefon görüşmesi sırasında Blinken, Washington'ın Suriye'de kapsamlı ve kapsayıcı bir siyasi sürece olan desteğini yineledi; tüm Suriyeli grupları temsil eden ve uzun vadeli istikrarı önceleyen bir hükümete ihtiyaç olduğunu vurguladı. Taraflar, Suriye'deki geçiş sürecinin aşırılıkçı gruplar tarafından istismar edilmesinin önlenmesinin önemi konusunda mutabakata vardı.

Arabuluculuk sürüyor

ABD, DAİŞ'e karşı mücadelede önemi müttefiki olan QSD ile Türkiye arasındaki çatışmaların tırmanmasını önleme konusunda çaba gösteriyor. Blinken, Fidan'la görüşmesinde, Washington'ın iki taraf arasında arabuluculuk yapma, Kuzey ve Doğu Suriye'de istikrarı sağlama ve DAİŞ'e karşı mücadelede kaydedilen ilerlemeyi güvence altına alma çabasının altını çizdi. 

Fidan ezberlerini tekrarlıyor

Türk Dışişleri Bakanı, hem Suriye hem de Türkiye'nin toprak bütünlüğünün korunmasında iş birliği, bir 'tampon bölge' planına onay isteğini tekrarladı. Fidan, "Türkiye'nin sınır ötesi saldırılar konusundaki endişelerini dile getirerek, ulusal güvenliğe yönelik tehditlere karşı koordineli çaba gösterilmesi" talebinde bulundu. 

Tıkanan siyasi süreç

Biden yönetimi, Suriye'de ateşkes ve kapsayıcı bir siyasi geçişi öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararında özetlenen siyasi yol haritasına desteğini açıkça dile getiriyor. Blinken, Suriye'de tıkanan siyasi sürecin canlandırılmasının aciliyetine vurgu yaparak, Türkiye ve diğer paydaşların yapıcı katkılarda bulunmasını istiyor. 

Blinken ile Fidan görüşmesi, Esad sonrası Suriye'yi istikrara kavuşturmaya yönelik daha geniş bir uluslararası odaklanmayı yansıtıyor. Geçiş hükümeti otorite kurmaya çalışırken, ABD ve Türkiye gibi dış aktörler ülkenin geleceğini şekillendirmede önemli roller oynuyor. Analistler, Washington ile Ankara arasındaki başarılı işbirliğinin şunları sağlayabileceğini belirtiyor:

* Kuzey ve Doğu Suriye'de daha fazla askeri tırmanışın önlenmesi.

* 'Terörle mücadele'de birleşik bir yaklaşımın teşvik edilmesi.

* Suriye'nin siyasi geçişine yönelik diplomatik çabaların ilerletilmesi.

Türkiye'den kaynaklı zorluk

Paylaşılan hedeflere rağmen önemli zorluklar devam ediyor. Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi ve Kürtlerin statüsü konusundaki duruşu da dahil olmak üzere 'stratejik çıkarları', sıklıkla ABD'nin öncelikleriyle çatışıyor. Ayrıca Rusya ve İran gibi diğer bölgesel güçlerin dahil olması, birleşik bir siyasi çözüme giden yolu zorlaştırıyor.

ABD-Türkiye diyaloğu, Suriye'nin karmaşık zorluklarını diplomasi ve iş birliği yoluyla ele alma konusunda yenilenen bir bağlılığın sinyalini veriyor, ancak ilerleme garantisi de yok. 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.