Savaşı başlattılar, ilk kadınları öldürdüler
Kadın Haberleri —
- Kadınlar, erkeklerin çıkardığı savaşların bedelini ödemeye devam ediyor. 2023’te meydana gelen silahlı çatışmalarda öldürülenlerin %40'ı kadındı. Kadınlar aynı zamanda barış müzakerelerinden de dışlanıyor. Kadınların yüzde %9,6’sı müzakereci, %13,7’si arabulucu ve %26,6’sı ateşkes imzacısı rolü üstlendi.
- Savaş bölgelerinde cinsel saldırı suçu da %50 arttı. Madrid Otonom Üniversitesi'nden Prof. Cristina Sánchez, cinsel saldırının silah olarak kullanıldığını belirtirken, BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous ise, “Ayağa kalkmaz ve değişim talep etmezsek, sonuçları on yıllar boyunca hissedilecek” diyor.
Hekma Hamed Guma Khater, annesi Khadija Mustafa Osman Said'in 59 yaşında öldürüldüğü anı net hatırlıyor. 18 Mayıs 2023 günü saat 18:29'u gösteriyordu. Güney Darfur'un Nyala kentindeki evleri Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar sırasında kurşun yağmuruna tutulmuştu. Çatışmalarda iki erkek kardeşi ve bir komşusu da öldürüldü. O ise gözleri ve kollarından ağır şekilde yaralandı.
Khadija ve çocuklarının öldürülmesi, savaş ve çatışmalarda korkutucu verileri ortaya koyuyor; 2023 yılında silahlı çatışmalarda öldürülenlerin %40'ı kadındı ve bu oran 2022'ye göre iki katına çıktı. Hayatını kaybeden çocukların sayısı da %30’a ulaştı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres'in savaş ortamlarında sivillerin korunmasına ilişkin yıllık raporuna göre, yukarıda verilen rakamlardan geri kalan %30'luk kesim ise erkeklerden oluşuyor. Raporda öne çıkan bir diğer nokta ise sivil kayıplarda hızla kaydedilen artış. Yine 2023’te en az 33 bin 443 sivil öldürüldü ve bu rakam bir önceki yıla göre %72 arttı. Ve kaydedilen her 10 ölümden 7’si Filistin ve Gazze’de gerçekleşiyor.
Feminizme dair her şey hedef
BM Kadın Birimi uzmanlarından Pablo Castillo, tüm savaş ve silahlı çatışmalarda kadınların öldürüldüğüne işaret ediyor ve ekliyor: "Bunun nedeni uluslararası hukuk ve insani standartların giderek daha fazla göz ardı edilmesidir. Ayrıca feminizm olarak tanımlanabilecek her şeye saldırma yönünde gözle görülür bir eğilim var.”
Cinsel saldırı suçları %50 arttı
Dünyanın korkutucu bir çatışma, istikrarsızlık ve şiddet sarmalı içinde olduğuna işaret eden BM kadın Birimi, “2023 yılında 170'ten fazla silahlı çatışma kaydedildi. Yaklaşık 612 milyon kadın ve kız çocuğu bu çatışmaların 50 km yakınında yaşadı; bu sayı on yıl öncesine göre %150 daha fazla” bilgilerini paylaşıyor.
Öte yandan çatışma bölgelerinde cinsel saldırı suçlarının %50 artış gösterdiği ve kız çocuklarına yönelik cinsel saldırıların %35 artış kaydettiği de raporda yer alıyor.
Bedenleri silah olarak kullanılıyor
Madrid Otonom Üniversitesi'nden Prof. Cristina Sánchez, cinsel saldırının savaşlarda silah olarak kullandığını vurguluyor: “Bu durum sadece nüfusun yerinden edilmesine hizmet etmekle kalmıyor, aynı zamanda kadınların finansman aracı olarak terörist gruplar arasında satıldığı bir pazarlık kozu olarak da işlev görüyor.”
Kadınlara karşı adete özel bir savaşın uygulandığı bu ortamlarda ayrıca sağlık hakları da gasp ediliyor. Örneğin; çatışmalardan etkilenen ülkelerde her gün 500 kadın ve kız çocuğu hamilelik ve doğumla ilgili komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor. BM raporunda, “Yaklaşık 52 bin hamile kadın savaşa yakalandı, her gün tahmini 180 doğum gerçekleşiyor, bunların çoğu sezaryen için anesteziklere erişemiyor. Su, beslenme veya doğum sonrası bakımdan yoksunlar” deniyor.
Yaşarken de öldürülürken de görülmüyorlar
Durum böyleyken dünya medyası kadınların maruz bırakıldığı vahşeti görmüyor. 2013-2023 yılları arasında meydana gelen savaşlarda sadece %5 oranında kadın deneyimlerine yer verildi. Sadece Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde 2023 yılında 123 binden fazla cinsel şiddet vakası kaydedildi ve bu rakam üç yılda %300'lük bir artışa tekabül ediyor.
Toplumsal cinsiyet 'apartheid'ı
Pablo Castillo, “kadınların katılımının artmasının daha sağlam ve kalıcı anlaşmalara yol açtığı bilinmesine rağmen” kadınların barış müzakerelerinden sıklıkla dışlandığını söylüyor: “2023'te diplomasi çok az başarı gösterdi ve kadınlar süreçlerden büyük ölçüde dışlandı.”
Dünya genelinde kadınlar, müzakerecilerin yalnızca %9,6'sını, arabulucuların %13,7'sini ve barış ve ateşkes anlaşmalarını imzalayanların %26,6'sını oluşturmuştur. Kolombiya barış anlaşmaları hariç tutulduğunda bu oran sadece %1,5'e düşmektedir.
Kadın hakları aktivistlerine yönelik saldırıların yoğunlaştığı belirtilen raporda “Toplumsal cinsiyet ve feminist karşıtı hareketler iyi örgütlendiler, ellerinde önemli mali kaynaklar bulunmaktadır” deniliyor.
Savaşları biz başlatmadık
Yıllık raporda Taliban’ın işgali altındaki Afganistan’da, “Afgan kadınlarına yönelik baskının çok ağır olduğunu” belirtiliyor. U.N. Women, Uluslararası Göç Örgütü ve Afganistan'daki Birleşmiş Milletler Yardım Misyonu tarafından yapılan anketlerde, katılımcıların %82'si ruh sağlıklarını kötü ya da çok kötü olarak değerlendirirken, %8'i Ağustos 2021'den bu yana intihar girişiminde bulunan en az bir kadın ya da kız çocuğu tanıdığını bildirdi.
Rapora dair açıklama yapan BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous, “Kadınlar erkeklerin savaşlarının bedelini ödemeye devam ediyor. Eğer ayağa kalkmaz ve değişim talep etmezsek, sonuçları on yıllar boyunca hissedilecek ve barış zor olmaya devam edecektir” diyor. HABER MERKEZİ