Dêrsim bizim, siz ise soykırımcısınız
Kadın Haberleri —
- Kayyum politikasına tepki gösteren Dêrsimli kadınlar, 1938 direnişi geleneği ve Seyit Rıza’nın mücadelesinden geldiklerini belirterek, “Beton blokları koyunca Dêrsim onların sanıyorlar. Bu soykırım dışında bir şey değil. Burası bizim topraklarımız, bizim yerimiz” dedi.
Dêrsim Belediyesi’ne kayyum atanmasına halkın tepkisi devam ediyor. Son olarak Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan 30 Kasım’da tutuklandı. İradelerinin gasp edildiğini belirten Dêrsimli kadınlar, “Hizmetlerden memnunduk” sözleriyle eşbaşkanlarının yanında yer alacaklarını söylüyor.
“Seçim çalışmalarının ne zorluklar içerisinde yapıldığının tanığıyım. Bu hukuksuzluğu bir Dêrsimli olarak kabul etmiyorum. Dêrsim halkının iradesi olan eşbaşkanlarımızın yanındayız. Bu halk kendi eşbaşkanlarını seçti” diyen Nazlı Çelik Öz, halkın iradesine sahip çıkmasını istedi.
“Dêrsim 38 direniş geleneğinden ve Seyit Rıza’nın mücadelesinden gelme bir yer. Burada yaşayarak biz de bu ruhu ve inancı taşıyoruz. Kayyumun atandığı gün bariyerlerin arkasında yaşanan da buydu. Dêrsim bizimdir, bizim kalacak. İlk kayyumla beraber kentte ciddi göçler yaşandı. Kayyumlarla halkın söz hakkını yok ederek yaşam alanlarını da kısıtlıyorlar. Bu hukuksuzluk elbet son bulacak ve bahar gelecektir. Biz de bunun için çalışmaya devam edeceğiz.”
Rahmet okutacak politika
Nurşak Yeşil, Jinha’ya 2016 yılında da aynı politikalarla karşılaştıklarını ancak bu kez halkın korkmadığını söyledi ve ekledi: “Dêrsim halkı, baskılara karşı bir zafer elde etti. Bu zulüm insanların boğazına dayandı. İnsanlar artık ne pahasına olursa olsun aynı şeyleri yaşamak istemiyor. Geçmişe rahmet okutacak politikalar yürütülüyor. Ben kendi adıma direniyorum halkın da direnmesi gerektiğini düşünüyorum. Direnmezsek bu baskının sonu gelmeyecek. Beton blokları gördük halk bu belediyeyi kabul etmemeli.”
Soykırımdır
“İrademizi gasp edip, emeklerimizi çaldılar. Bu durum hırsızlıktan başka bir şey değil, çünkü çalışıyoruz sonra onlar gelip oturuyorlar” sözleriyle kayyumun soykırım olduğunu dile getiren Şenay Kulbak ise ne pahalı olursa direneceklerini vurguladı.
“Hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz. Halkla yan yana olacağız. Kayyumlar doğamızı tahrip edip kendi krallıklarını sürdüremez. İmza yetkileri onda olacak, yaşamımız tehlikede olacak. Kimse sokağa güvenli çıkamayacak. Bu soykırım dışında bir şey değil. Biz yüz yıldır bu soykırım politikalarını yaşıyoruz. Bu baskılarla bizi sindiremezler.”
Wan gibi direnmeliyiz
Halkın yeniden haksızlığa uğradığını anlatan Gülseren Güler de, “Seçme ve seçilme hakkımızı, eşbaşkanlarımızı geri istiyoruz. Ne olursa olsun Wan halkı gibi akşama kadar mücadele etmemiz gerekiyor. Kayyumlarla bu süreç devam etmez. Bir yurttaş olarak belediyeye giremiyorum çünkü haklarımızı elimizden aldılar” şeklinde konuştu.
Son olarak konuşan Leyla Coşkun şunları ifade etti: “Kendi güçlerine güvenip, halkı çökertmeye çalışıyorlar. Bu blokları koyunca Dêrsim onların sanıyorlar. Halkımıza güveniyoruz, hep beraber direnirsek bu kayyumu gönderirler. Burası bizim topraklarımız, bizim yerimiz ve kayyum istemiyoruz. Bu halk kendi başkanlarını seçti. Kimse bu halkı zorlayarak o koltuğa oturmadı kendi emeğiyle kazandı. Yıllardır bu kayyum zulmü sürüyor. Gençler zulüm altında halk baskı altında kimse bir iş yapamıyor.” DÊRSIM