500 kadından Trump ve BM’ye mektup
Kadın Haberleri —
- Kürdistanlı 500 kadın, Özerk Yönetim’in statüsünün tanınması için ABD Başkanı Trump ve BM Genel Sekterleri António Guterres’e mektup gönderdi.
Kürdistanlı kadınlar, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin tanınması için ortak bir mektup kaleme aldı. Önde gelen kadın siyasetçi, sanatçı ve akademisyenin aralarında bulunduğu yaklaşık 500 kadının imzasını taşıyan mektup, ABD’nin seçilen son başkanı Donald Trump ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekterleri António Guterres’e hitaben yazıldı. Mektup kampanyasına öncülük eden isim ise Başûrê Kurdistanlı akademisyen Nermin Osman oldu.
Özerk Yönetim’in tanınması çağrısı yapılan mektupta şu ifadelere yer veriliyor:
“ABD’nin seçilen yeni başkanı Sayın Donald Trump;
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın António Guterres…
Nüfusları yaklaşık 50 milyonu bulan Kürt halkı, Mezopotamya’nın en kadim halklarındandır. Sizlerin de bileceği üzere bu halk, 1923’te büyük bir haksızlığa maruz kaldı ve dört parçaya bölündüler. O günden bu yana Kürdistan’da egemen olan devletler Kürtlere karşı tüm zor araçlarını kullandılar, hatta soykırıma varan saldırılar gerçekleştirdiler.
O günden günümüze dünya ülkeleri, Kürtlere yönelik baskı ve zora dayalı saldırıların önüne geçememiştir. Önüne geçmek bir yana dursun, birçok ülke Kürtlere yönelik saldırıların ortağı olmuşlardır. Kürtler buna rağmen Kürtler bağımsızlıkları ve özgürlükleri için yiğitçe direnmişlerdir. Bu uğurda büyük fedakârlıklar da yapmışlardır. Bu uzun mücadelenin sonucunda Güney Kürdistan’da federal, Rojava’da ise özerk bir yönetim gerçeği ortaya çıktı.
Küresel terörü yendiler
Kürtler, küresel terörizmle mücadelede, DAİŞ bunun son örneğidir, cesurca savaştı ve özellikle Güney Kürdistan ve Rojava’da bu tehlikenin ortadan kaldırılması için başat bir rol oynadı.
Baas rejimin Suriye’de yıkılmasıyla birlikte Türk devleti ve ona bağlı cihadist gruplardan Suriye Milli Ordusu (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne bağlı kentlere saldırmaya başladılar. Saldırılarının temel amacı ise Kürt soykırımını tamamlamaktır. Saldırılarda Güney Kürdistan’daki yönetim de dâhil olmak üzere tüm Kürtler ve kazanımları hedef alınmaktadır.
Demokrasi yok olur
Kürtler, Ortadoğu’da kültürel ve siyasi bir geleneğin mirasçıları olarak laik, kadın özgürlükçü ve demokratik bir sistemle uygar bir dünyanın temsilciliğini yapmaktadırlar. Kürtler ve demokratik değerlerin yok edilmesi, Doğu ve Batı arasındaki ortak demokratik ve özgürlükçü değerlerin yok edilmesi anlamını taşır.
Kürtlerin ve Kürt kadınların Rojava’da karşı karşıya olduğu soykırım tehlikesinin boyutları, uluslararası kurum ve kuruluşların Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni tanıyıp tanımayacağına bağladır.
Biz Kürt kadın ve kurumları olarak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin resmi bir şekilde tanınmasını ve bununla uluslararası güvenliğin garanti altına alınmasını istiyoruz. Sizlerden taleplerimize karşılık vermenizi istiyoruz.
Selam ve saygılarımızla…” FRANKFURT