3 bin 200 kadınla atölye
Kadın Haberleri —
- TJA ve DBP Kadın Meclisi, özel savaş politikalarına karşı başlattıkları atölyelerde iki ayda 3 bin 200 kadınla buluştu. DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, “İktidar, sömürge hukukunun hüküm sürdüğü, yoksulluğun derinleştirildiği ve siyasi kazanımların gasp edildiği Kürdistan’da bu yöntemle varlığını sürdürmeye çalışıyor” dedi.
ASMİN BARAN/AMED
Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi, bu yılın Temmuz ve Kasım ayları arasında 15 ilde gerçekleştirdiği 73 atölyede, Türk devletinin özel savaş politikaları ve bu politikalara karşı mücadele yöntemlerini ele aldı. Yaklaşık 3 bin 200 kadınla birebir temas kurulan atölyelerde çalışmalar Kürtçe yapıldı.
DBP Kadın Meclisi, üç ay boyunca yürüttükleri “Özel savaşa karşı kadın buluşmaları” atölyelerinin sonuç raporunu ise 18 Kasım’da DEM Parti Çewlîg İl Örgütü binasında açıkladı. DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, özel savaş politikalarının toplumda nasıl bir farkındalık yarattığını ve toplumda nasıl karşılık bulduğunu gördüklerini ifade ederek, kadınlarla atölyelerin devam edeceklerini aktardı.
Köy köy, sokak sokak
Kürdistan’da özel savaş politikaların etkisinin uzun süredir çok derin hissedildiğinin altını çizen Berivan Bahçeci, bu tür atölyelerin önemini şöyle özetledi: “Kürdistan halkı üzerinde uzun süredir özel savaşın etkilerini nasıl gösterdiğini görüyor ve biliyorduk. Yakın dönemde Gülistan Doku, İpek Er, Fatma Altınmakas ve Pakistan Demir cinayetleri buna örnek. Bu tür kadın cinayetleri veya kadınların intihara sürüklenmesi Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarının bazı örnekleridir. İktidar, sömürge hukukunun hüküm sürdüğü, adaletin ve hukukun işlemediği, yoksulluğun derinleştirildiği, halkın göçe zorlandığı, iradesine kayyumlar atayarak kadın kazanımlarından olan eşbaşkanlık sisteminin hedef alındığı, siyasi kazanımların gasp edildiği Kürdistan’da, özel savaş yöntemleriyle varlığını sürdürmeye çalışıyor.”
Reva görülen sistemi reddediyoruz
DBP Kadın Meclisi olarak derinlikli bir tartışma yürüterek mahalle mahalle, köy köy ve sokak sokak kadınlarla nasıl bir tartışma yapacaklarını konuştuklarını ve planlamasını yaptıklarını belirten Bahçeci, “Tartışırken katılım olur mu, ya da ne kadar verimli olur kaygılarını yaşadık. Ama bir kez daha Kürdistan halkının ve özelde kadınların ne kadar politik olduğunu gördük. Kadınlara, gençlere ve çocuklara reva gösterilmeye çalışan bir sistem gerçekliği var. Sadece öncü olma noktasında eksiklerimiz var. Bu öncülüğü ve sorumluluğu TJA’lı kadınlar olarak DBP Kadın Meclisi yapmış oldu” diye konuştu.
Politikaları teşhir ettik
Kadınlarla tartışırken özel savaş politikalarının toplumun içinde ne kadar derinleştiğini ve halkın bu politikaları çok yoğun yaşadığını gözlemlediklerini ifade eden Bahçeci şöyle devam etti: "Anneler, çocukların gözlerinin önünde nasıl madde bağımlısı olduklarını ve bunun polis, asker, korucu, bekçi eliyle yapıldığına birebir şahitlik ettiklerini aktardılar. Üniversiteli gençlerin fuhuşa, ajanlaştırmaya zorlandığını ve duygusal ilişki kurmaya çalışılarak kendi kültüründen, politik değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışıldığına tanıklık yapanları dinledik. Özel savaş politikalarının Kürdistan’da gençlerin üzerinde yürütülmek istediğini tespitini yaparken, bunu gelişi güzel söylemiyorduk. Bunun binlerce örneğini verebiliriz Kürdistan’da. Ama artık Kürt halkı bu politikaları anladı ve teşhir ediyor.”
'Atölyelerimiz devam edecek'
Özel savaş politikalarının panzerinin örgütlenmek olduğunun altını çizen Bahçeci devamında şunları söyledi: “Kadınların ekonomik olarak, erkek egemen zihniyete kendini bağımlı kılmaması için kooperatiflere ihtiyaç var. Kadınların özgüvenini artırmak için toplumsal dayanışmayı büyütmek ve örgütlemek gibi bir görev ve sorumluluğumuz var. Bu noktada öncü rolümüzün olduğunun farkında olan bir yerdeyiz. Bu özel savaş politikaların toplumda nasıl bir farkındalık yarattığını ve toplumda nasıl karşılık bulduğunu gördük. Kadınlarla atölyelerimiz devam edecek."