Sema’ya söz verdim

• Şehit Sema Yüce’nin annesi Zennure Yüce, “Kürt sorunun barışla çözülmesi için 40 yıldır mücadele ediyorum. Siyaset yaptım, barış elçisi oldum. Devlet barış talebimizi sürekli reddetti. Sema’ya söz verdim; var olduğum sürece barış mücadelemi sürdüreceğim” dedi.

Türk devletinin Kurdistan’da yürüttüğü şiddet ve savaş politikalarına karşı, halkın direnişi büyüyor. Kürt halkı, kadınların öncülüğünde her yıl hem 1 Eylül hem de yılın diğer günlerinde Kürt sorunun demokratik çözümü için mücadele veriyor. Mücadeleci kadınlarından biri de Zennure Yüce.

76 yaşındaki Zennure Yüce, devletin imha politikalarına karşı 21 Mart 1998’de Çanakkale Cezaevi’nde bedenini ateşe veren ve tedavi gördüğü hastanede 17 Haziran 1998’de şehit düşen Sema Yüce’nin annesi. “Beynimi, yüreğimi ve bedenimi 8 Mart’tan 21 Mart’a ulaşan ateşten bir köprü yapmak istiyorum” diyerek, ardında büyük bir mücadele mirası bırakan Sema’nın annesi Zennure Yüce, barışın ve eşitliğin sağlanması için 40 yıla yakındır mücadele ediyor.

Dûtax (Tutak) ilçesine bağlı Qerxelixa Jêrê köyünde dünyaya gelen ve hala orada yaşayan anne Yüce, ailesinin çok uzun yıllar önce Kürt özgürlük mücadelesi içinde yer aldığını belirtti: “Tam hatırlamamakla birlikte aile büyüklerimiz Şêx Seîd ve Agirî direnişlerinde de yer aldıklarını aktarıyorlardı. Barzani ailesinin yanlış pratiklerinden dolayı ailemiz kendileriyle bir daha görüşmeme kararı aldı. Bir süre sonra kurulan Kürt özgürlük hareketine destek verdi ve içerisinde yer aldı.”

 

 

Barışı tesis etmenin zamanı

MA’ya çocuklarını özgürlük mücadelesi bilinciyle yetiştirdiğini söyleyen Yüce, “Sema bu söylemlere daha yatkındı. Çok zeki ve akıllı bir kızdı. Çocukların ölmemesi için artık bu topraklara barışın gelmesi gerekiyor. Uzun yıllardır barışın tesis edilmesi için mücadele veriyoruz. Çocuklarımızı genç yaşlarda toprağa veriyoruz. Bugün Kurdistan’da binlerce annenin içi yanıyor ve çocukların özlemiyle yaşıyorlar. Dünyada kimse savaş ve şiddetten hayır görmedi. Bu topraklarda ve cihanda barışı tesis etmek zorundayız. Filistin halkının yaşadıklarıyla Kürtlerin yaşadıkları arasında ne fark var? Kurdistan’da 40 yıldır devam eden savaş politikası kimseye bir şey kazandırmadı. Devlet halen Kürt sorununu savaş yöntemleriyle çözmeye çalışıyor” dedi.

Varız, var olacağız

Uzun yıllar Barış Anneleri Meclisi içerisinde yer aldığını söyleyen Yüce, kızına söz verdiğini ve sözünü son nefesine kadar tutacağının altını çizdi: “40 yıldır ben de herkes gibi Kürt sorunun barışla çözülmesi için mücadele ediyorum. Siyaset yaptım, barış elçisi oldum. Devlet barış talebimizi sürekli reddetti. Varız ve var olmaya devam edeceğiz. Sema’ya söz verdim; var olduğum sürece barış mücadelemi sürdüreceğim.” AGİRÎ