SMJÊ ve TAJÊ büyüyor

• Êzîdî kadınlar, DAİŞ ve destekçilerinin yargılanması için çalışmalarını sürdürüyor. Êzîdî Kadın Meclisi (SMJÊ) Sözcüsü Nûjiyan Gunay, çalışmaların Avrupa’da büyümesiyle SMJÊ ve TAJÊ’ye ilginin arttığını söyledi ve ekledi: “DAİŞ’in yargılanması ve adaletin sağlanması için TAJÊ’nin dünyada kabul edilmesi gerekir.”

Êzîdî kadınlar, son 10 yıldır Özerk Yönetim çatısı altında ÊzîdîKadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) öncülüğünde örgütleniyor. Irak hükümeti ise 74’üncü Fermanı soykırım olarak kabul etmek yerine, Özerk Yönetim’in kurum ve kuruluşlarını tanımıyor. Son olarak Êzîdî Özgürlük ve Demokrasi Partisi’ni (PADÊ) kapattı.Ancak Êzîdî kadınlar yeni fermanların yaşanmaması için Kurdistan ve Avrupa’da çalışmalarını sürdürüyor.

Almanya Êzîdî Kadın Meclisi (SMJÊ) Sözcüsü Nûjiyan Gunay, Şengal’i silah sıkmadan DAİŞ’e bırakan Irak hükümeti ve KDP’nin ferman yaşanmamış gibi kendilerini Şengal’in sahibi olarak görmelerine tepki gösterdi.

Şengal’i biz koruduk

Gunay, “10 yıl geçti. Ne Irak hükümeti ne de Kurdistan Bölgesel Yönetimi, Êzîdîlerden özür dilemedi. Bugün Şengal'in nasıl yeniden hakimiyet altına alınacağı konusunda geniş kapsamlı siyasi çalışma yürütüyorlar. 9 Ekim Anlaşması bunlardan biridir. Şengal’e geri dönme hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar. Özür dilemek yerine Êzîdî toplumunun iradesini boşa çıkarmak istiyorlar” dedi.

Avrupa’da meclis ve komünlerini kurdular

Êzîdî kadınların tüm saldırılara TAJÊ aracılığıyla karşılık verdiğini söyleyen Gunay, Jinha’ya Avrupa’daki örgütleme çalışmalarını anlattı: “Yurtdışındaki kadınlar, Êzîdî Kadın Meclisi çatısı altındailişkilerini büyütüyorlar. Diasporada örgütlendiler; meclis ve komünlerini kurdular. Farklı kurum ve kuruluşlarla da diplomatik çalışmalarını yürüttüler. İnsan hakları örgütleriyle, söz sahibi kadınlarla çalışıyor ve ilişkilerimizi güçlendiriyoruz.”

SMJÊ’nin DAİŞ ve destekçilerinin yargılanması için durmaksızın çalıştığına değinen Gunay, “Almanya'da çatı örgütü gibi çalışıyoruz. Ancak Alman hukukuna göre suçlu olduğunu gösteren belgeyi masaya sermeniz gerekiyor. Dolayısıyla adaletin sağlanması, suçluların yargılanması, Êzîdî kadınların yaralarının sarılması ve aynı zamanda Avrupa için de tehlike olan tehdidin ortadan kaldırılması için, DAİŞ’in yargılanması gerekiyor. Buna karşı çıkanlar olduğu kadar destekleyenler devar. Irak'ın fermanı kabul etmesi, siyasi, toplumsal ve adalet alanında büyük rol oynaması gerekiyor.”

TAJÊ daha çok büyümeli

Gunay, çalışmalarının Avrupa sınırlarında tanındığını ve kabul edildiğini belirterek, şunları söyledi: "Bugünlerde uluslararası toplumda da yaygınlaşıyor. Birinci Êzîdî Kadın Konferansı Avrupa Parlamentosu'nda yapıldı. O dönemde TAJÊ ve YJŞ konferansa davet edilmişti. O günden bugüne ilişkiler genişledi. SMJÊ ve TAJÊ hakkında daha fazla bilgi edinme isteği arttı. Genelde şu soruları soruyorlar; 10 yıl içinde Avrupa’da özellikle de Almanya'da Feman’ı kabul ettirecek öncü bir rol oynamayı nasıl başardınız? Bu kesinlikle gurur vericidir. Daha fazla çalışma yapılmalı, hızla çalışmalarımızı genişletmeli, toplumumuza, hareketimize ve ülkemize yapılan soykırıma ve Ferman’a cevap vermek için çalışmalıyız. Yani Şengal’le sınırlı kalmamalıyız.İşgalcilerin ilk hedefinin Şengal olduğu doğru ama genişletilmesi gerekiyor, ondan sonra Rojava var. Başûr Türkiye tarafından işgal edilmiştir.”

Yeniden inşa için

Çalışmalarının büyümesi ve daha geniş kesimlere ulaşması için TAJÊ’nin hem uluslararası düzeyde hem de Irak tarafından kabul edilmesi gerektiğini ekleyen Gunay, DAİŞ'in yargılanmasıve adaletin tesis edilmesi için TAJÊ’nin uluslararası düzeyde rolünü oynayabileceğini kaydetti.

Gunay, Türk devletinin Şengal’e saldırılarının önüne geçmek için hava sahasının kapatılması gerektiğine dikkat çekerek, Şengal’in yeniden inşa için uluslararası düzeyde bir konferans planladıklarını belirtti.

Amman’da ne planlandı?

Son olarak 1 Haziran 2014’te Amman’da yapılan uluslararası konferansta hazırlanan Şengal planının araştırılması gerektiğini söyleyen Gunay, “Amman Konferansı’nda KDP, Şengal’i sattı. DAİŞ’in NATO silahlarıyla güçlendirilerek, Musul ve Şengal’esaldırması ve nasıl teslim edileceği planlandı. Musul’da NATO silahları eğer DAİŞ’in eline geçmeseydi, DAİŞ böyle bir soykırımı yapamazdı. Amman Konferansı’nın içeriğinin soruşturulmalı. Konferansta ne konuşuldu, nelerin kararı alındı açığa çıkarılmalı. Musul’da yakılarak katledilen 19 Êzîdî kadın için de soruşturma yapılmalı. Şengal’i terk eden peşmergekomutanlarının uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istiyoruz. Bunu istemek meşru hakkımızdır” şeklinde konuştu. ŞENGAL