Son ferman
Forum Haberleri —
- Bu planların bu günden yarına son bulacağını düşünmemek gerekir. Bir saldırı daha çatışmalar ve bedeller pahasına savuşturulurken geriye bir kez daha özsavunma bilinci kaldı.
ŞOREŞ ŞANKAN
Bir Êzîdî bilgesi der ki, “son bir ferman daha yaşanacak Êzidxan’da, bu ferman son ferman ama en büyük ferman olacak.” Êzîdîler, tarihi mitolojik anlatımlarda gizledikleri gibi geleceği de mitolojik anlatımlarla belirlemeye çalışmışlardır. Son fermandan sonra yeniden Êzidiler bir araya gelecek, ittifaklarını sağlayacak, bulundukları coğrafyada iktidarlarını ve güvenliklerini sağlayacaklar. Böyle diyor Êzîdî bilgeleri.
Belki de o gün bugündür. Êzîdîlerin yaşayacağı son ferman belki de bugündür. Êzîdîlerin güvenliğinin sağlanmasında birinci derecede sorumlu olan Irak devleti, DAİŞ’in Şengal’e saldırmasından önce Şengal’i terkederek savunmasız kadim bir halkı katliamla, yeni bir fermanla yüz yüze bırakmıştı. Irak ordusunun Şengal’i terketmesinin ardında KDP de bir talimatla peşmergelerini Şengal’den çıkarmıştı. 3 Ağustos 2014’te Şengal’i işgal eden DAİŞ, birkaç gün içinde binlerce Êzîdî’yi katledip binlercesini de köle olarak yanlarında götürmüşlerdi. Tek umudunu Şengal Dağı’na sığınmakta bulan Êzîdîler, dağın hem güneyinden ve hem de kuzeyinden dağa doğru bir kaçışa başlamışlardı. Şengal Dağı, DAİŞ çetelerince çepeçevre sarılmıştı. Yüzbinlerce Êzîdî Şengal Dağı’nda toplanmıştı. DAİŞ çeteleri yönünü bu kez Şengal Dağı’na çevirmişti. On ikiler diye adlandırılan bir grup gerilla eğer Şengal Dağı’na zamanında ulaşmamış olsaydı, dağa sığınan Êzîdîlerin tamamı katliamdan geçirilecekti. Ama PKK gerillaları bu olası katliamın önüne geçmişlerdi, kendi canlarını feda ederek. DAİŞ amacına ulaşamamıştı.
Irak devleti ve o tarihte Şengal yönetimini elinde bulunduran KDP yönetimi, Êzîdîleri savunmasız bırakarak tarihte eşine az rastlanır bir insanlık suçu işlemişlerdi. 3 Ağustos katliamına giden yolun taşlarını birlikte döşemişlerdi. Dirençli bir halk olan Êzîdîler kendilerine sahip çıkan gerillaların yanında yer alarak olası toplu katliamdan kurtulmayı başarmışlardı. Bir islam denizinde küçük bir adacık gibi duran Şengal’de kendi öz savunmalarını oluşturmuş, kendi öz yönetimlerini örgütlemişlerdi. “Ne Irak devleti, ne de KDP bize yardıma gelmedi” diyorlardı. “Anladık ki biz kendimizi savunmazsak kimse bizi savunmaz” diyorlardı. Bunun bilincinde olan Êzîdîler, geçen sekiz yıllık süreç içerisinde kendi öz savunmalarını ve öz yönetimlerini inşa etmeyi başarmışlardı.
Irak devleti ve KDP, Êzîdîlerin kendi öz örgütlülüğünü bir türlü sindiremedi. TC devleti ve hükümeti de öz yönetimi kendi sonunun başlangıcı gibi görüyordu. Bu nedenle Irak ve TC hükümeti ile işbirlikçi KDP yönetimi bir araya gelerek 9 Ekim Bağdat-Hewlêr ittifakını planlayarak yeni bir Êzîdî fermanına karar kıldılar. KDP’nin Şengal’deki istihbarat örgütünün verdigi bilgiler doğrultusunda onlarca Êzîdî öncüsü, TC’nin silahlı insansız araçlarıyla ve savaş uçaklarıyla katledildi. Irak ordusu büyük bir gücü Şengal’e konumlandırdı. Êzîdîlerin teslim alınamayacağını gören TC ve Irak hükümeti, KDP’nin işbirliğiyle yeni ve son fermanın hazırlığını yapmaya başladı. TC hükümetinin finanse ettiği Şengal-Rojava arasındaki duvar, ışıklandırma ve kapalı devre kamera sistemi büyük bir hızla yapılmaya ve tamamlanmaya başlandı. Bununla yetinmeyen Mustafa Kazımi liderliği, Êzîdî yerleşim yerleriyle Arap yerleşim yerleri arasına tel örgü çekerek Arap-Êzîdî ittifakını parçalamayı gündemlerine aldı.
Planlanan son fermanın hazırlıkları böylece tamamlanmıştı. Sıra pratiğe gelmişti. TC devleti, işbirlikçi KDP ile Güney Kürdistan’da saldırıya geçtiği gün, Kazımi’ye bağlı güçler de Şengal’de saldırıya geçmişti. 3 Ağustos Êzîdî katliamını tamamlayamayan DAİŞ’in yarım bıraktığı fermanı, bugün Mustafa Kazımi hükümetiyle KDP ve TC devleti tamamlamaya çalışmaktadır. Şengal katliamında DAİŞ çetelerine bir tek mermi sıkmayanlar, o gün tanklarının ve tüm silahlarının namlularını Êzîdî halkına çevirmişlerdi. Şengal-Rojava arasına duvar örmek bir halkın parçalanması ve kuşatılarak parça parça yutulma çabasından başka ne olabilir? Kapalı kapılar ardında Êzîdî halkına yönelik tezgahlanan planlar anlaşma olarak kamu oyuna sunuluyor. KDP, TC ve Kazımi bu anlaşmayı özgürlüğe gönül vermiş bu yola baş koymuş Êzîdî fedailere rağmen yapamaz yapamadıda. Bir son fermanın girişimi daha son buldu.
Bu planların bu günden yarına son bulacağını düşünmemek gerekir. Bir saldırı daha çatışmalar ve bedeller pahasına savuşturulurken geriye bir kez daha Özsavunma bilinci kaldı.