Tarlalar işgal ediliyor
- Hezro’da TPAO tarafından petrol çıkarılma bahanesiyle tarlalar işgal edildi. Hediye Balvey, “Hem tarlalarımıza izinsiz giriyorlar hem de bizim olan tarlalarımızda başkalarını getirip çalıştırıyorlar” dedi.
Amed’in Hezro ilçesinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) geçtiğimiz yıl petrol aramaları başlatarak birçok köyde kuyu üstüne kuyu kazdı. Kuyuların kazıldığı ve petrolün çıkarıldığı köylerden biri de Erkonağı köyü. Erkonağı köyünde yaşayan yurttaşlar, bu duruma tepkili. Köylüler, ekip biçtikleri ve geçimini sağladıkları tarlalarına TPAO’nun kendilerinden izinsiz girdiğini söyledi.
Türk medyası ise geçen yıl “Bir zamanlar adı terörle anılıyordu! Şimdi kuyu üstüne kuyu açılıyor, her yerinden petrol fışkırıyor", "Hummalı petrol çıkarma çalışmaları başladı", "TPAO yetkililerinden yapılan açıklamaya göre Hazro’daki kuyularda beklenenin üstünde bir rezerve ulaşıldığı belirtildi", " TPAO, petrol depolama alanının yetersiz kalmasından dolayı yeni depolar kurmak için ihale yapıldığını bildirdi", "Hem petrolü depolamak için yer yapılacağı hem de kuyulardan çıkan gazla elektrik üretileceği öğrenildi” şeklinde haberler servis etti.
Tapulu ama izinsiz girdiler
Erkonağı köyünde yaşayan ve tarlasından petrol çıkarılan Hediye Balvey, tapuların dedelerinin üzerine kayıtlı olduğunu ve bu nedenle TPAO’nun bunu gerekçe göstererek izin almaya gerek dahi duymadığını aktardı. Köylerinde 12 yerde petrol kuyusu kazıldığını söyleyen Hediye Balvey, tarla sahiplerine sorulmadan tarlalarda çalışma yapıldığını ayrıca farklı kentlerden işçilerin getirilip köyde çalıştırıldığını söyledi. Blavey, “Hem tarlalarımıza izinsiz giriyorlar hem de kendi tarlalarımızda başkalarını getirip çalıştırıyorlar. Tarlamız ekmek kapısıydı, onlarca hane geçiniyordu. Nohut, buğday, çavdar, ekip biçiyorduk şu an var olan gelir kaynağımız da elimizden gitti. Biz bu durumu kabul etmiyoruz. Hakkımızı aramak için gereken her yere gidiyoruz, gideceğiz de bunu böyle bilsinler” dedi.
Gerekirse zorla yaparız, dediler
Geldikleri ilk günden bu yana durumu kabul etmediklerine dikkat çeken Hediye Balvey, “Kavga ettik, tartıştık ne yaptıysak da işe yaramadı. Bize dönüp, ‘ne yaparsanız yapın gerekirse zorla yaparız’ dediler. Şu anda tarlalarımızda iznimiz olmadan çalışıyorlar. 150 yıldan fazladır bu topraklar dedelerimizden bugüne bize gelmiş topraklar. O günden bugüne biz toprağı ektik biçtik. Bize yapılanı asla ama asla kabul etmiyoruz. Zorla topraklarımıza girdiler. Burada bize resmen zulüm yapılıyor” diye konuştu.
Petrol sızıntısı sulara karıştı
Köylülerin söz konusu mağduriyetinin yanı sıra köyde akan bazı kaynak sularına petrolün sızması dikkat çekti. Suya sızan petrol hem köydeki insanlara hem de suyu içen hayvanlara büyük zarar veriyor. Türk yetkililer, yapılan tüm şikâyetlere rağmen sessiz kalmayı sürdürüyor.
* * *
Bağ ve bahçeleri yıkılıyor
Silvan Barajı’nın çalışmaları devam ederken, bölgede köylülerin bağ ve bahçeleri “Yol yapılacak” denilerek yıkılıyor. Bahçelerine sahip çıkmak isteyen köylüler ise jandarma engeliyle karşılaşıyor.
Amed- Silvan Barajı’nın yapımına devam ediliyor. Barajın faaliyete geçmesi halinde 50’den fazla köy ve çok fazla ekili tarla sular altında kalacak. Baraj çalışmaları kapsamında vadide köprü, köylerde ise yol çalışması yapılıyor. Köylülerin ekili bağ ve bahçelerine getirilen iş makineleri henüz mahkeme sürecinin devam ettiği alanda çalışıyorr, buna ‘dur’ demek isteyen köylüler ise jandarma ekipleri tarafından engelleniyor.
Pasûr (Kulp) ilçesine bağlı Dükmetepe, Kurudere, Maden ve Güllük köyünü kapsayan yol yapım çalışması üç gün önce başladı. “Baraja yol yapılacak” gerekçesiyle köylülerin bağ ve bahçelerinin bulunduğu alana getirilen kepçeler, burada yıkım gerçekleştirdi. Resmiyette orman olarak geçen alanda çalışmaya başlayan ekiplere, jandarma eşlik etti. Askeri araçların da getirildiği bölgede bağ ve bahçeleri korumak isteyen köylüler engellendi.
Köylülerin bu baraja karşı itirazda bulunduğu ancak bundan bir sonuç alınamadığına dikkat çeken bir yurttaş, “Bize ‘gelin ister paranızı alın ya da ister almayın’ diyorlar. Ekili arazimizi yıkıyorlar. Buna engel olmamamız için de askerlerle beraber buraya gelmişler. Biz bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Onların dediklerine göre bağın yarısını yıkacaklar ama burada bağın hepsini yıktılar. Bizi mağdur ettiler. Biz bunu kabul etmiyoruz. Her şeyimizi toprağımızı bile almak istiyorlar” dedi.
Bölgede baraj yolu için çok sayıda ağaç kesilirken, inşaat çalışmaları ve ağaç kesimleri nedeniyle köylülerin hayvanlarını otlatmaya dahi çıkaramadığı öğrenildi.