Yeni Suriye’de eski hesaplar

Dünya Haberleri —

Suriye

Suriye

  • Suriye’nin Halep, Hama, Tartus, Latakia ve Humus kentleri sakin bir ilk gün yaşarken, Türk savaş uçakları Kürt bölgelerini bombalıyor. Çeteler, Minbic’e karadan saldırıyor. BAAS’tan arta kalan askeri yapılar İsrail tarafından vurulurken, CENTCOM, 75 DAİŞ hedefini vurdu.
  • HTŞ’nin başını çektiği koalisyon yeni bir karar ile silahlı güçlerin sokaklardan çekileceğini açıkladı. Fransız gazetesi Le Figaro, Suriye’de oluşacak geçiş hükümetine eski BAAS üyesi Hicab’ın aday olduğunu yazdı. Hicab, hiçbir bölünme planının olmayacağı deklare edilmelidir, demişti.

Suriye’de 2011 sonrası başlayan iç savaşın ardından Beşar Esad'ın iktidarı son bulurken, ülkenin siyasi geleceği de geçici olarak şekillenmeye başladı. 23 milyonluk ülkede bu savaş, 14 milyon insanın yerinden edilmesi ile sonuçlandı. 7 milyon 200 bin insanın ülke içinde yerinden edildiği ve bunların önemli bir bölümünün Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi alanlarına sığındığı göz önüne alındığında, istikrarlı tek bölge de Türk devletinin saldırıları altında. Halkının yüzde 70'i yardıma muhtaç hale gelen Suriye’de uluslararası güçler ile Türkiye ve İran gibi bölgesel liderlik iddiasına sahip yerel rejimler süreci etkilemeye çalışıyor.

BAAS rejiminin yıkılmasının ardından, ilk güne ülkenin güneyinde ve Başkent Şam’ın askeri bölgelerinde bombardımanla uyanan Suriyeliler, geleceklerini şekillendirecek tartışmalara başladı.

Başbakan adayı eski BAAS üyesi

Merkez sağ bir yayın yapan Fransız gazetesi Le Figaro, eski Başbakan Riyad Ferid Hicab'ın Suriye'nin geçici başbakanı olacağını ve aynı zamanda geçiş hükümetine başkanlık edeceğini yazdı. Beşar Esad yönetiminde 2011-12 arasında Tarım Bakanı olarak görev yaptıktan sonra Haziran 2012'de başbakan atanan Hicab, Baas Partisi'ne sadık bir isim olarak tanınmasına rağmen, iki ay sonra muhalefet saflarına geçip Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) yardımıyla ailesiyle birlikte Ürdün'e kaçmıştı.

HTŞ'nin 27 Kasım'da taarruza geçmesinin ardından, Hicab, 3 Aralık'ta yayımladığı videoda, 2015 tarihli BM'nin 2254 sayılı kararı temelinde Suriye'nin siyasi geçişine yönelik yol haritası sunmuştu. Hicab, "Suriye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığının, hangi bahaneyle olursa olsun hiçbir bölünme projesini kabul etmeyecek bir kırmızı çizgi olduğunu bir kez daha teyit edilmelidir," demişti.

Silahlı güçler sokaklardan çekilecek

BAAS rejiminin son bulmasını sağlayan son saldırının uygulayıcı gücü Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) lideri Ahmed Hüseyin el Şara, tüm gruplara üslerine dönmeleri ve silahlarını bırakmaları çağrısında bulundu. Şara, "Yarın sabah kurumlar hizmet, güvenlik ve polis işlerini yürütmeye başladığında, silah taşıyan herkesin üssüne gitmesini ve tümenine, taburuna ya da tugayına bağlanmasını umuyorum. Sokaklarda silahların görünmesini ya da ateşlenmesini kabul etmeyeceğiz ya da buna izin vermeyeceğiz," dedi.

Suriye'nin eski Başbakanı Muhammed Gazi Celali, devlet kurumlarını denetlemek ve bu kurumlar devredilene kadar sosyal hizmetlerin devamlılığını sağlamakla görevlendirildi. Celali'nin geçici görevinin ne kadar süreceği belli değil.

ABD çıkmayacağız diyor

ABD Başkanı Joe Biden, Washington'un Suriye'yi ya da QSD’yi zorluklarla tek başına yüzleşmeye bırakmaya niyeti olmadığını söyledi. Joe Biden, “DAİŞ savaşçılarının esir olarak tutulduğu gözaltı tesislerinin güvenliği dahil, DAİŞ’e karşı görevimiz sürdürülecektir. DAİŞ’in herhangi bir boşluktan faydalanarak kabiliyetlerini yeniden tesis etmeye ve güvenli bir sığınak yaratmaya çalışacağı konusunda gözümüzü dört açıyoruz. Bunun olmasına izin vermeyeceğiz,” diye konuştu.
Biden ayrıca, "Esad rejiminden bağımsız, egemen bir Suriye'ye geçiş için tüm Suriyeli gruplarla temas kurmaya çalışacağını" söyledi.

Rusya sığınma hakkı verdi

Rus haber ajansı Interfax, bir Kremlin yetkilisinin "Suriye Devlet Başkanı Esad Moskova'ya geldi. Rusya insani nedenlerle kendisine ve ailesine sığınma hakkı vermiştir," açıklamasını yayınladı. TASS'ın haberine göre ise Esad ailesi Moskova'ya özel bir uçakla geldi. Rusya, Esad ve ailesinin güvenliklerini sağlama kararı aldı.
Sputnik'e konuşan Kremlin'deki kaynak ise şunları kaydetti: "Rusya, müzakerelerin BM himayesinde yeniden başlatılması gerekliliği temelinde Suriye krizinin çözümüne yönelik siyasi çözüm arayışını her zaman desteklemiştir. Suriye muhalefetinin liderliği ile temas halindedir. Suriye halkının çıkarları ve Rusya ile Suriye arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi adına siyasi diyaloğun devam etmesini umuyoruz."

İran, sorumluluk Suriyelilerde

Şam'ın düşmesi ardından İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirerek, İran'ın Suriye'nin birliğine, ulusal egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterme konusundaki ilkeli duruşunu yineler," ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca, Suriye'nin geleceğini belirlemenin yalnızca Suriye halkının sorumluluğu olduğu ve hiçbir dış dayatmanın söz konusu olamayacağı vurgulandı.
İran'ın açıklamasında "tüm Suriyelileri temsil eden kapsayıcı bir yönetim yapısının kurulması amacıyla ulusal diyaloğun başlatılması, askeri çatışmaların derhal durdurulması ve terörist faaliyetlerin önlenmesi" yer etti.

Graham: Kürtlere saldırı kabul edilemez

ABD'li Senatör Lindsey Graham, Türk devletinin ve ona bağlı Süleyman Şah ve Sultan Murat adlı Türkmen çetelerinin de içinde yer aldığı çete gruplarının Minbic’e saldırısı sırasında açıklama yaptı. Graham, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda; "Başkan Trump'ın döneminde DAİŞ'i yok etmemize yardım eden Kürt güçlerinin, Türkiye veya Suriye'yi ele geçiren radikal İslamcılar tarafından tehdit edilmesine izin vermemeliyiz. Türkiye ile Suriye Demokratik Güçleri arasında bir çatışma olursa veya Türkiye Kürt güçlerine saldırırsa bu, Amerika için bir kabus olacak şekilde hapishanelerden bir DAİŞ firarının önünü açacaktır," dedi.

NFP: Türkiye'nin saldırılarından korunmalı

Fransa'da son seçimlerin galibi birleşik sol hareket Fransa Yeni Halk Cephesi (NFP) ve Boyun Eğmeyen Fransalı parlamenterler Suriye için ortak açıklama yaptı. "Suriye'nin geleceği Suriye halkına aittir" başlıklı açıklamada, "Esad rejimi çökmüştür. Hiç kimse bunun için üzülemez. Ağır suçlar nedeniyle yargılanmalıdır," vurgusu vardı.
Türk devletinin terörist saldırılarına maruz kalan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından hayata geçirilen modelin korunması gerektiği vurgulanan açıklamada; "Kürtler, Araplar, Süryaniler ve diğer azınlıkların katılımıyla kurulan Rojava hükümeti, bu süreçte bir model sunmaktadır. Bu model, Türkiye'nin tekrar eden tehditleri ve saldırılarından korunmalıdır," denildi.

Veldkamp: Kürtler rol sahibi olmalı

Hollanda Dışişleri Bakanı Casper Veldkamp, Suriye'de din özgürlüğüne saygı gösterilmesi ve azınlık gruplarının korunmasının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Veldkamp, Pazar günü X platformundan yaptığı paylaşımda, "Esad rejimi 54 yıl sonra düştü. Bu, Suriye ve Esad'ın acımasız rejimi altında acı çeken sayısız Suriyeli için tarihi bir dönüm noktasıdır. BM Güvenlik Konseyi Kararı 2254 ile uyumlu barışçıl bir siyasi geçiş artık son derece önemlidir. Ayrıca din özgürlüğüne saygı gösterilmesi ve Suriye'deki Hristiyanlar ve Kürtler gibi azınlık gruplarının özgür ve güvende kalması ve siyasi geçişte bir rol verilmesi de hayati önem taşıyor," dedi.

Saar: Kürtlere saldırılar durmalı

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, bu sabah yabancı basına verdiği brifingde özellikle Menbiç’teki son saldırıları hatırlatarak, "Dün Menbiç’te gördüğümüz gibi, Kürtlere yönelik saldırılar durmalı!" ifadelerini kullandı. Bu konuyu ABD yönetimi ve diğer ülkelerle görüştüklerini belirten İsrail Bakanı, uluslararası topluma da bir sorumluluk çağrısı yaptı. "DAİŞ'e karşı cesurca mücadele eden ve Suriye'deki istikrarı sağlayan bu insanlara karşı uluslararası toplumun bir moral sorumluluğu bulunmaktadır," diyen Saar, Kürtlerin bölgedeki istikrarı sağlayan önemli bir güç olduğunu söyledi.
Saar bu açıklaması ile Türk devletinin Suriye'deki Kürtlere yönelik saldırılarını durdurma çağrısı yaparken, uluslararası toplumun bu sorumluluğu yerine getirmesi gerektiği mesajını verdi.

İsrail 1974 sınırını geçti

İsrail ordusu, Suriye’de Golan Tepeleri ile sınırlanan varlığını genişletiyor. Şeyh Dağı'nın (Hermon) doğusuna geçen İsrail ordu birlikleri Quneytra ve Qehtaniye’yi kontrolü altına aldı. Gece ve gündüz boyunca çok sayıda Suriye ve İran milislerine ait geride bırakılmış askeri üs ile cephaneliği vuran ordu güçleri, “savunması için gerekli diğer yerlere" asker gönderdiklerini söyledi. İsrail Savunma Kuvvetleri'ne (IDF) Şam başta olmak üzere Süveyda, Deraa ve Mezzeh’deki askeri alanları bombalıyor. Binyamin Netanyahu, Golan Tepeleri'nde 1974'te Suriye ile yapılan ateşkes anlaşmasıyla kurulan tampon bölgeyi ele geçirme emri verdi. İsrail birlikleri bu sabah Kuneytra ilinde ilerleyerek Hader kasabasının dış mahallelerine ulaştı. İsrail ordusu ayrıca Daraa, Şam ve Süveyda illerinde yeni hava saldırıları gerçekleştirdi.

75 hedefe 140 bomba

Suriye’nin Deyr ez-Zor ve Humus çölünde ortaya çıkan DAİŞ’e karşı Amerika Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) harekete geçti. CENTCOM, bir gecede düzenlediği hava harekâtlarında uzun menzilli bombardıman uçakları, savaş uçakları ve yakın hava desteğini bir arada kullanarak 75'ten fazla hedefi vurduğunu açıkladı. “DAİŞ savaşçıları ve liderlerinden oluşan önemli bir topluluğu hedef aldık,” diyen üst düzey yönetim yetkilisi, saldırılar sırasında ABD savaş uçaklarının yaklaşık 140 mühimmat attığını da sözlerine ekledi. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.