Yeni yıl ve muhasebe

Ahmet TURHALLI yazdı —

  • Bu yıl itibari ile Kürdistan’ı sömüren devletlerden ikisi artık yoktur. Birisi sallantıdadır, diğeri ise şeytani duruşu ile Kürtleri bitirip teslim alacağı hayalini sürdürmektedir. Yeni yıla bir kurtuluş hedefi yerleştirmeli ve mutlaka onun oluşması için çalışmalıyız.

Bir yıl daha hayatlarımızdan eksildi ve herkes bir yıl daha yaşlandı. Her millet ve kişiye göre yıllar acı ya da huzurlu olarak geçer.

Kürtlerin yıllardır insan olmaktan kaynaklı sorunları var ve derinlikli bir biçimde bu sorunlar devam ediyor. Bölgenin en kadim milleti olan Kürtler, yirmi birinci asırda normal milletlerin uzun yıllardır kullandıkları haklarından mahrum kalmaya devam etmekteler. Ülkeleri dört hatta beş parçaya bölünmüş, başkaları tarafından yer altı ve yer üstü zenginlikleri gasp edilmiştir. Acımasız bir strateji ile kültürleri, dilleri, dinleri, mezhepleri ve benlikleri mengeneden geçirilmiştir.

Birey Müslüman; ama yaşadığı ve inandığı İslam, Kur’an-ı ve Muhammed-i İslam değil, kendisini sömüren devletlerin İslam-ı! Birey Alevi; yaşadığı ise kendisini sömüren devletlerin Aleviliği! Birey demokrat; ama yaşadığı ve savunduğu kendisini katl eden, zindana koyan ve haklarını gasp eden devletlerin demokrasisi! Birey sosyalist; ama canhıraşane savunduğu sosyalizm kendisini fakir ve açlığa mahkum eden devlet sosyalizmi. Bu listenin altına bütün, dinleri, mezhepleri ve ideolojileri sıralamak mümkün.

Bizler bu milletin uyanan ve direnen tarafları olarak geçen yılımızı da kan, ter ve gözyaşı içerisinde geçirdik. Bir kısmımız karnını doyurmak ve daha fazla maddiyat biriktirmek için, kan ter ve gözyaşı içerisinde olanları görmezden geldik.

Bazılarımız düşmanlarımızın verdiği eğitimlerle zehirlendik ve diplomalarla, karnelerle kendimizi avuttuk.

Allah’ın bize mühür olarak bastığı ve insanlık ailesinin hepsinin onurla taşıdığı milli kimliği, Allah ve ideolojiler adına görmezden geldik, bazılarımız görmezden gelmeye devam etmektedir.

Bizi yüz yıldır kimliğimize ve aslımıza karşıtlık üzerinden şekillendirmeye çalışanlar da, bize zulüm edenler de bu yılı korku ve panik içerisinde geçirdiler. Bizlere zulmün alasını yaşatanlar, İslam’ı, bütün dinleri, mezhepleri, beşeri ideolojileri son kırıntılarına kadar ahlaksızca kullandılar, fakat gittikçe kendileri ahlaktan ve insanlıktan uzaklaştılar. Yönettikleri toplum bu yıl ahlaksızlığın dibini gördü. Kürdistan’ı sömürenler Kürtlere ve Kürdistan’a bütün güçleri ile saldırdılar ama her yıl maddi ve manevi yenilgiler ile ayakta durmaya çalışmaktalar. Saddam gitti, Beşar Esad da bu yıl gitti. Onlarca yıldır iktidarda kalan ve özellikle Kürtlere vahşi zulümler uygulayan Beşar, kaçıp ülkeyi terk ettikten sonra, başta Rusya olmak üzere ve İran açıklamalarında, Esad’ın Kürtleri karşısına almasından dolayı bu durumun gerçekleştiğini dillendirdiler.

Başkalarının toprakları üzerine devlet kuracaksınız ve o başkalarının bütün fıtri (doğal) haklarını yok sayacaksınız ve sizler burada iktidarda kalacaksınız!

Bu yıl itibari ile Kürdistan’ı sömüren devletlerden ikisi artık yoktur.

Birisi sallantıdadır, diğeri ise şeytani duruşu ile Kürtleri bitirip teslim alacağı hayalini sürdürmektedir.

Beşar gitti ama Erdoğan ve Kemalist Türk devleti eski statükocu ve ırkçı duruşunu sürdürmektedir.

Fırsat bu fırsat diyerek Trump’ın gelişinden dolayı Rojava’yı işgal edip servetine servet katacağını hesaplamakta, Kürdistan topraklarını kendi hükümranlık alanına geçirme rüyası görmektedir.

İki bin yirmi beş yılına girenler ne yazıktır ki geçmiş yılın muhasebesini yapmamaktalar, geçmişten gelen alışkanlıklarını sürdürmeye devam etmekteler.

Gözleri önünde ülkelerini bırakıp kaçanlar, idam sehpalarına çekilenler ve toplumları tarafından linç edilenler kısa bir dönem sonra bu olaylar hiç yaşanmamış gibi hayatlarını sürdürüyorlar.

Ne toplumları yönetenler bu olaylardan dolayı muhasebe yapıp dersler çıkarıyorlar, ne de toplumların kendisi…

Sadece Kürtlere yapılan haksızlık ve zulümlerden dolayı, Irak yıkıldı, Suriye yıkıldı, İran sallantıda ve Türkiye ise yüzbinlerce insan kaybı, milyarlarca dolar maddi kayıp ve onlarca muktedir yok olup gittiler, ne ders alan yöneticiler ne de toplumlar var ortada. Bu yıl yine aynı sloganlar ve aynı yemin etmeler devam edecek. “Kürtleri bitirdik, bitireceğiz” demeye ve toplumlarını aldatmaya devam edecekler.

Biz Kürtlere gelince; ne dünya ulusları gibi özgürlüğümüzü elde edebildik, ne tam bir birlik oluşturabildik ne de kendi emperyalistlerimizi kutsal topraklarımızdan söküp atabildik.

Yeni yıla bir kurtuluş hedefi yerleştirmeli ve mutlaka onun oluşması için çalışmalıyız.

Toplumumuzun zihinsel, sosyal, siyasal, ekonomik ve toplumsal örgütlenmede sıçrama yapması gerekir. Ülkemizin iki parçası tam olmaz ise de belli düzeyde bir özgürlük yakaladıkları hakikattir. Bu parçalardaki yöneticilerimizi önce güvenlik sonra gençliğimize kaliteli eğitim ve istihdam alanlarının oluşması için zorlamalı ve bütün enerjimizi ortaya koymalıyız.

Bu yıl bütün Kürt aileler milli bilinç ve kaliteli aile oluşturma için çabalamalıdırlar.

Biz ancak kaliteli ve gelişkin bir toplum olduğumuzda özgürlüğümüzü elde edebiliriz. Çağdaş, demokrat, kendi güvenliğini sağlama almış, ekonomik düzeyi ve refahı yükselmiş bir toplumu hiçbir güç alt edemez. Yeni yılımız bizlere bilinç, başarı, sağlık, huzur ve özgürlük getirsin.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.