Afrikalı kadın öğrenciler fuhuşa zorlanıyor!

• Üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın Karabük’te şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesi, göçmen kadın ve öğrencilere yönelik çete ağlarını gündeme getirdi. ‘Dina İçin Feministler’den Avukat Tuğba Yılmaz, Afrikalı kadın öğrencilerin fuhuşa zorlandığını belirterek, Dina’nın davasını sahiplenme çağrısı yaptı.

Karabük'te Filyos Çayı'nın Yeşilköy mevkiinde 26 Mart günü, tren makinistinin fark etmesiyle Karabük Üniversitesi öğrencisi Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş olarak bulunmuştu.

Jeannah’ın şüpheli ölümüyle bağlantısı olduğu düşünülen 3'ü yabancı, 8 kişi, farklı zamanlarda gözaltına alınmış, 7 kişi savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılırken, Dursun A. ise çıkarıldığı Nöbetçi Hakimlik tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.  

Jeannah’ın şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin akabinde oluşturulan “Dina İçin Feministler”, olayın aydınlatılması için dosyayı takip ederken, aile ile de dayanışma içerisinde. Dina İçin Feministler avukatlarından Tuğba Yılmaz, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    

Kadın davalarını üstü kapatılıyor

Jeannah’ın şüpheli ölümden bu yana davanın peşine düştüklerini kaydeden Yılmaz, Karabük’te bağlantılar kurduklarını ve bilgilere ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Öte yandan, olayın ardından Gabon’dan Türkiye’ye gelen Jeannah’ın ailesiyle iletişimde olduklarını ve sonuna kadar bu davanın takipçisi olacaklarını ekledi.

Olayın ilk gününden bu yana ailenin yanında olduklarını ifade eden Yılmaz, “Kendimiziaileye tanıttık. Sonraki süreçte ise intihar diye haberler oldu sonrasında şüpheli ölüm dendi bir belirsizlik vardı ortada. Defalarca şüpheliler hakkında gözaltı kararı alındı ama tutuklama çıkmadı. 4’üncü defada 1 kişi tutuklandı. Bundan da her zaman olduğu gibi hukukun işleyişinde bir aksama oldu. Aslında kadın davalarında ve özellikle göçmen davalarında olduğu gibi bir şeylerin üstü örtülmek istendiğini zaten bekliyorduk. Vekaletnamemizi de aldıktan sonra bu davaya dahil olduk” dedi.

 

 

Suç ve çete ağları

130 bin nüfuslu Karabük’te 12 bin 500 Afrikalı öğrenci olmasına dikkat çeken Yılmaz, “Bu çok ilginç bir rakam ve Afrika ülkelerinden bir öğrenci alımı olduğunu zaten biliyoruz. Bunlar da kadın öğrenciler. Onlar üzerinden taciz ve fuhuşa zorlanmalar da Karabük’te yaygın. Burada göçmen kadınlara ve öğrencilere yönelik suç ve çete ağlarının olabileceğini de düşünüyoruz. Bunların aydınlatılması bizim için önemli. Bu anlamda Dina’nın ölümüyle ilgili oradaki savcı işi oldu bittiye getirmek istiyor” değerlendirmesi yaptı.

Yıllardır göçmen kadınlara yönelik işlenen taciz ve tecavüz suçlarının arttığını kaydeden Yılmaz, dosyanın şu an 8 şüphelisinin olduğunu ve sadece bir kişinin tutuklandığını belirtti ve ekledi: “Kadın dosyalarında uyguladıkları cezasızlık politikasını biliyoruz aslında. Devlet, erkekleri cezasızlıkla da koruyor ve cesaretlendiriyor.  Bu tarz dosyalarda da cezasızlık yine karşımıza çıkıyor. Bu, susturma sessizleştirme biçimleri. Devlet, erkeklere ceza vermemek için elinden geleni yapıyor.” 

Davayı sahiplenme çağrısı

Katledilen tüm kadınlar için mücadele edeceklerinin vurgusu yapan Tuğba Yılmaz, son olarak şu çağrıyı yaptı: “Feminist dava takibi yapan kadınlar olarak bununla mahkeme salonlarında da tüm süreçte de mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm kadınların bu davayı sahiplenmesine ihtiyacımız var.  Hak savunucuları, gazetecileri ve hukukçuları Karabük’te yaşananları açığa çıkarmak için bizimle birlikte mücadele etmeyi ve dayanışmaya çağırıyoruz.”

ELFAZİ TORAL - JINNEWS/İSTANBUL