Alman şirketleri, Trump'tan korkuyor
Dünya Haberleri —
- Trump, Beyaz Saray'a geri dönmek istiyor ve seçim kampanyası sırasında özellikle Alman şirketlerini cezai tarifelerle tehdit ediyor. Birçok Alman şirketi, özellikle otomobil üreticileri olumsuz sonuçlardan korkuyor.
AB, ABD ihracat pazarına giderek daha fazla bağımlı hale geldiği için Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın ticaret politikasının potansiyel şoklarına karşı tedirgin.
Almanya, dünyanın hiçbir ülkesine ABD kadar araba, ilaç veya makine ihracatı yapmıyor. WDR, bu durumun Donald Trump'ın olası başkanlığında nasıl gelişeceğine dair sorgulama ve tartışmaları haberleştirdi. Ifo Institute tarafından 2 binden fazla şirketle yapılan ankete göre; Trump'ın yeniden ABD Başkanı olması durumunda ABD ile yakın ticari ilişkileri olan Alman şirketlerinin yaklaşık yüzde 48'i olumsuz sonuçlar; yalnızca yüzde 7'ye yakını olumlu etkiler bekliyor.
Rekabet edebilirlik endişesi
Endişelerin ana nedeni, ABD'den yapılan tüm ithalatlara cezalandırıcı gümrük vergileri uygulanacağının duyurulması. Çin'den gelen ürünlere yüzde 60, Almanya ve dünyanın diğer yerlerinden gelen ürünlere ise yüzde 10-20 oranında cezai gümrük vergisinden söz ediliyor. Münih merkezli Ifo Enstitüsü'nden Lisandra Flach, WDR'ye yaptığı açıklamada, bunun Alman ürünlerini, ABD ürünlerine kıyasla daha az rekabetçi hale getireceğini söyledi.
Donald Trump'tan korkan kişilerden Rhineland-Pfalz'daki Germersheim am Rhein'de orta ölçekli bir tesis mühendisliği şirketi sahibi olan Patric Burkhart, kurduğu sistemlerin yüzde 20'ye yakınını her yıl ABD'ye ihraç ettiğini hatırlatarak, Trump'ın seçimi kazanması durumunda cezalandırıcı gümrük tarifesi tehditlerini yerine getirmesi durumunda satışlarında keskin bir düşüş olacağını söyledi.
150 milyar euroya kadar
Alman Ekonomi Enstitüsü'nün (IW) yaptığı modelleme, Trump'ın cezai tarifelerinin tüm Alman ekonomisini ne kadar kötü etkileyebileceğini gösteriyor. Ekonomistler, dört yıllık dönemde 120- 150 milyar euro arasında zararın olacağını öngörüyor. Bu, Almanya'nın genel ekonomik üretiminin yüzde dördü anlamına geliyor. Alman Ekonomi Enstitüsü'nden ekonomist Samina Sultan, "Bunun arkasında istihdam var, yatırımlar var ve bu hepimizi bir şekilde etkileyecek" dedi.
Otomotiv sektörü odakta
Trump, cezalandırıcı gümrük vergileriyle öncelikle Alman endüstrisinin kalbi olan Alman otomobil üreticileri ve tedarikçilerini hedef alıyor. Trump, seçim kampanyası sırasında, "Alman otomobil üreticilerinin Amerikalı otomobil üreticileri olmasını istiyorum. Fabrikalarını ABD'de kurmalılar" diye sesleniyor. Alman Otomobil Üreticileri Birliği'ne (VDA) göre; geçen yıl ABD'ye yaklaşık 400 bin yeni araba teslim edildi. Bu, Alman otomotiv endüstrisinin toplam ihracatının yüzde 12'sinden fazladır. Otomobil uzmanı Stefan Bratzel'e göre; Alman üreticilerin durumu, Donald Trump yönetimi altında önemli ölçüde kötüleşecek. Ceza tarifeleri, Alman otomobil endüstrisi için bir başka önemli yük olacak ve o zaman Amerika'ya daha da fazla katma değer aktarmak zorunda kalacak."
Radikal korumacı ekonomi
Siyaset bilimci Cathryn Clüver Ashbrook, cezalandırıcı gümrük vergilerinin Trump'ın "radikal korumacı ekonomi politikasının" temelini oluşturduğunu hatırlatarak, özellikle Almanya'ya odaklanması, ABD'nin uzun yıllardır Almanya'dan ihracattan çok ithalat yapmasından da kaynaklandığını söyledi. Clüver Ashbrook, yeniden seçilirse Trump'ın "her yerde ticaret savaşları" isteyeceğini savunarak, görevdeki ilk döneminde Büyük Britanya, AB ve Japonya'dan yapılan çelik ve alüminyum ithalatına gümrük vergileri uyguladığını anımsattı. O dönemde AB Komisyonu, ABD'nin AB'ye yaptığı ithalatlara cezai tarifeler uygulayarak karşılık verdi.
Avrupa'ya zarar verir mi?
AB'nin ABD ihracat pazarına giderek daha fazla bağımlı hale gelmesi, AB'yi Trump'ın ticaret politikasının potansiyel şoklarına karşı savunmasız hale getiriyor. Cumhuriyetçi aday, gümrük tarifesinin ABD'de yerli işletmeleri destekleyeceğine, istihdam yaratacağına ve ekstra vergi gelirleri yoluyla federal açığı azaltacağına güveniyor.
1 trilyon euroluk ticaret
AB-ABD ticaret ilişkisi, yıllık yaklaşık 1 trilyon eurluk mal ve hizmet değeriyle dünyanın en değerli ticaret ilişkisidir. En radikal ekonomik tahminlere göre yüzde 10 ya da yüzde 20'lik bir gümrük vergisi, Amerikan şirketlerinin AB mallarını ithal etmesini daha pahalı hale getirecek ve bu da Atlantik ötesindeki AB ihracatının bazı sektörlerde üçte bire kadar düşebileceği anlamına geliyor. Geçen yıl AB'nin ABD'ye yaptığı ihracatın yüzde 68'ini oluşturan makine, taşıt ve kimya gibi sektörler en ağır darbeyi alacak.
Yıkıcı darbe vurur
Ekonomistler, zararın boyutu konusunda ortak bir fikre sahip olmasa da çoğu Trump'ın gümrük vergilerinin Avrupa ekonomisine yıkıcı bir darbe vuracağı konusunda hemfikir.
Goldman Sachs'ın tahminlerine göre; yüzde 10'luk bir gümrük vergisi, Euro Bölgesi'nin GSYH'sini yüzde 1 oranında düşürecektir. Daha radikal tahminlere göre ise Trump'ın gümrük vergileri 2028'e kadar Euro Bölgesi'nin büyümesini yüzde 1,5 oranında düşürecektir. Böyle bir senaryo zaten baskı altında olan ekonomiyi resesyonun eşiğine getirecektir.
Diğer ekonomistler, yüzde 10'luk bir gümrük vergisinin en kötü ihtimalle Almanya'nın GSYH'sinin yüzde 1,6'sına kadarını kesebileceğini, İspanya gibi diğer büyük ekonomiler üzerindeki etkisinin ise yüzde 0,5 ile oldukça düşük olacağını tahmin ediyor.
Artçı şoklar iş kayıplarını da içerebilir. Avrupa Komisyonu tahminlerine göre, transatlantik ticaret ve yatırımın hem AB hem de ABD'de yaklaşık 9.4 milyon istihdamı doğrudan desteklediği tahmin ediliyor. Ancak blok, Trump'ın ilk başkanlığı sırasında AB çelik ve alüminyumuna uyguladığı 6.4 milyar euroluk yüksek gümrük vergilerine yanıt olarak son yıllarda ticari savunma sanayilerini güçlendiriyor. Trump dönemindeki anlaşmazlığı geçici olarak çözen Atlantik ötesi ticaret ateşkesi, 21 Mart 2025'te sona eriyor. BERLİN