Annem gibi Andok’un kemiklerini arayacağım

Kadın Haberleri —

Aynur Taş ve Feride Karsu

Aynur Taş ve Feride Karsu

  • Feride Karsu, 1990’da köyünün yakılmasından sonra önce Bursa, ardından İstanbul’a göç etti. Oğlu Serhat’ın PKK’ye katılmasıyla Barış Annesi oldu. Mücadelesini her yere taşıdı, herkese anlattı. Son nefesini verirken çocuklarına “Mücadelenizi bırakmayın, sürdürün’ vasiyetini etti.
  • “Ben de şimdi annemin mücadelesini yürütüyorum. Annem yerini bana bıraktı” diyen Aynur Taş da 6 yıldır oğlu Andok Farqîn’in (Mazlum Taş) kemiklerini arıyor. Andok, DAİŞ’e karşı savaştı, Efrîn’de şehit düştü ve Türk devleti kemiklerini çaldı. Taş, “Hep oğlumun peşinde olacağım” dedi.

Feride Karsu, Barış Annesi’ydi. Yaşamını büyük bir mücadele vererek geçirdi ve geçtiğimiz ay 71 yaşında yaşama veda etti. 71 yılına sığdırdığı hikayesi elbette birkaç cümleyle sınırlı değil; 1990’lardan son nefesine kadar devlet zulmünün tanığı oldu, zulme karşı direndi. Amed’in Farqin (Silvan) ilçesine bağlı Fişat (Çaldere) köyündendi.

Kızı Aynur Taş, annesi Feride Karsu’yu anlatırken, 90’lı yıllarda hem kendisi hem de annesinin evinin yakıldığını hatırlatıyor. Jinnew’ten Rozerin Gültekin’e konuşan Taş, “İşkence yaptılar, hakaret ettiler. ‘Neden Kürtler dağa çıkıyor?’ diye soruyorlar. Dağlar rahat değil ama çocuklarımız bu zulümden dolayı yönünü dağlara veriyor ve özgür yaşamak istiyor” diyor.

 

7 yıl çadırda kaldık

“Bizim ne suçumuz vardı?” diye soran Taş, annesinin hikayesini şöyle anlatıyor: “Kürt’üz diye köyümüzü yaktılar. Köyün yakılmasından dolayı annemler ve ben Amed’e taşındık. Bu sefer kardeşim tutuklandı. Kardeşimi gözaltına aldıklarında annemin ve benim evimde resmen karakol kurdular, evden çıkmadılar. Büyük eziyet çektirdiler. Annem yıllarca Amed zindanına gitti. Kardeşim cezaevinden çıktıktan sonra bu sefer Bursa’ya taşındık. Kürt olduğumuz için ev vermiyor, ‘teröristsiniz’ diyorlardı. 7 yıl boyunca Bursa’da çadırda kaldık, sonra İstanbul’a taşındık.”

Bursa’nın ardından İstanbul’a göç ettikten sonra Feride ananın oğlu Serhat PKK saflarına katıldı. İşte tam da burada annenin Barış Anneleri’ndeki mücadelesi başladı. Taş, annesinin mücadelesini anlatmaya devam ediyor.

 

 

Son nefesine kadar ‘Serhat’ dedi

“Kardeşim Serhat’a başta 136 yıl hapis cezası verdiler ardından dosya temyize gitti cezası 370 yıl oldu. Annem kardeşimin hasretiyle gözünü kapattı. Son nefesine kadar Serhat dedi. Hiçbir zaman zulmü kabul etmiyordu her zaman barış istiyordu. Kimse ölmesin diye Barış Annesi oldu. Bütün annelerin gözyaşı aynıdır hiçbir anne ağlamasın diyordu. Eyleme giderken düğüne gider gibi aşkla gidiyordu. Çok zorluk gördü ama mücadelesini sonuna kadar yürüttü. Nereye giderse gitsin kendi mücadelesini anlatırdı. Kanının son damlasına kadar mücadelesine bağlıydı. Hastalık sürecinde hastanede yatıyordu. Newroz zamanı doktordan kendisini taburcu etmelerini istedi. Doktorlar izin vermeyince, ‘Taburcu etmiyorsanız hastanenin önünde ateş yakın beni de oraya götürün’ dedi. Annem Newroz hasretiyle de gitti. Bize de vasiyeti vardı ‘Mücadelenizi bırakmayın sürdürün’ diye. Ben de şimdi annemin mücadelesini yürütüyorum. Annem yerini bana bıraktı.”

 

 

Andok’un kemikleri nerede?

Feride ana ile kızı aynı zamanda mücadele arkadaşıydı. Aynur Taş da tıpkı annesi gibi yıllardır oğlu için mücadele ediyor.

“80’li yıllarda eşimle beni gözaltına aldılar. Gözaltına aldıklarında oğlum Berxwedan 3 aylıktı. Gözaltına işkence ve çıplak arama yaptılar. Berxewedan büyüdükten sonra bana ‘Sen işkenceden sonra gelip süt verdiğin zaman zaten beni örgütledin’ dedi. Oğlum Mazlum Taş (Andok Farqin) Efrîn’de DAİŞ’e karşı mücadele ediyordu 2018 yılında şehit düştü. Türkiye Efrîn’e girdikten sonra oğlumu mezarından çıkardı; nerede bilmiyoruz. Başvuru yapıyoruz ama cenazelerin kendilerinde olmadıklarını söylüyorlar. Oğlumun kemiklerini nereye götürdülerse versinler oğlumun kemiklerini istiyoruz. Hep oğlumun peşinde olacağım.” İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.