Barış Anneleri nöbette
- Barış Anneleri Meclisi üyelerinin “Savaşa karşı barış hemen şimdi” şiarıyla Silopiya’nın Tilqebîn beldesinde başlattığı nöbet, dün de sürdü.
Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesine bağlı Tilqebîn (Başverimli) Beldesi'nde “Savaşa hayır barış hemen şimdi” talebiyle nöbet eylemi başlattı. Amed, Wan, Êlîh, Mêrdîn, Colemêrg, Riha, Sêrt, İzmir ve Mersin’den çok sayıda Barış Annesi’nin önceki gün başlattığı nöbet eylemi, jandarma saldırısına maruz kaldı.
Askerlerin saldırısında gözatılanan alınanların isimleri şöyle: “Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Meclis üyesi Gögercin Aras, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn İl Eşbaşkanı Necla Acıbucak, DEM Parti Cizîr İlçe Eşbaşkanı Yılmaz Sanrı, Cizîr Belediyesi Eşbaşkanı Abdurrahim Durmuş, Perihan Nayır, Nurten Sancar, Baran Bakin, Serdar Kayaalp, Abdulvahap Admiş, Abdulaziz Baysak, İbrahim Kaylan, Nuri Salğucak, Sadun Aklant, Muryeme Turan, Davut Kalkan, Dahila Admış, Aynur Ayas, Perihan Nayır ve Mehmet Akman. Nöbet eylemini takip eden Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Zeynep Durgut ve Mahmut Altıntaş, Jinnews muhabiri Derya Ren de darp edilerek gözaltına alındı.
Kaburgaları kırıldı
Tilqebîn Belde Eşbaşkanı Lezgin Kösen gözaltına alındığı sırada darp edildi. Sağlık kontrolü için Silopi Devlet Hastanesi’ne götürülen Kösen’in kaburgalarının kırıldığı tespit edildi, Şırnak Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.
Gözaltına alınanlar, Silopi Jandarma Karakolu’na götürülürken, DEM Parti Tilqebîn Belde binası önünde toplanan anneler, eylemlerine devam etti. Gece boyunca parti binasını ablukaya alan askerler, annelerin temel ihtiyaçlarını karşılamasını engelledi. Gece saatlerinde havasının soğumasından dolayı battaniye ile ısınmak isteyen anneler asker engeliyle karşılaştı. Askerler, battaniyeleri alarak çöpe attı.
"Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet" suçlamasıyla gözaltına alınanların, dün adliyeye sevk edilmeleri bekleniyordu. Barış Anneleri Meclisi üyelerinin "Savaş karşı barış hemen şimdi" şiarıyla başlattığı nöbet eylemi ise DEM Parti Tilqebîn Belde Örgütü binası önünde bugün de devam ediyor.
Akan kanın durması için
Eyleme katılmak için İzmir’den gelen Feyruze Kurt (50), akan kanın durması için geldiğini belirterek, “Yıllardır halkların kardeşliği dedik fakat bu devletten asla kardeşlik görmedik. Her geçen gün bu savaşı daha da derinleştirdiler. Bizler savaşın değil barışın anneleriyiz. Onun için bizlerden korkuyorlar. Onlar asker, polis, biber gazları ve tanklarıyla geldiler. Biber gazıyla bizi boğmaya çalıştılar. Barıştan bile korkuyorlar. Barışı hem onlar hem de kendimiz için istiyoruz. Ne bizim çocuklarımızın ne de onların cenazeleri gelsin istiyoruz. Barış bu memlekete gelmeyene kadar huzur gelmez” dedi.
Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinden gelen Tenzile Agatay (53), “Kanın durması ve katliamların önüne geçmek için barış demeye geldik. Artık insanlarımız tutuklanmasın ve gençlerimiz yaşamını yitirmesin. Buna rağmen asker ve polisler yaşlı annelerimizi gaza boğdular. Ne yaparlarsa yapsın barış demekten geri durmayacağız ve buradan bir yere ayrılmayacağız” diye konuştu.
Çocuklarımızı ağaçtan topamadık
Colemêrg’ın Gever (Yüksekova) ilçesinden gelen Fazilet Polat (55), huzur ve barış içinde yaşamak istediklerini belirterek, şunları söyledi: “Coğrafyamız karış karış çocuklarımızın kanıyla yıkandı, kalan kısmı da anaların gözyaşlarıyla yıkandı. Bu çocukları ağaçtan toplamadık. Her biri bir ananın canıdır. Bizler de diğer halklar gibi eşit haklar istiyoruz. Bütün dünya Kürtleri mücadeleleriyle tanıdı. Bütün acılarımıza rağmen başımız diktir. Artık yeter diyoruz. Bu topraklara barış gelsin. Zindanlardaki tutsaklarımız, Sayın Öcalan özgürleşsin” dedi.
Barıştan korkuyorlar
Sêrt’ten gelen Maşallah Işıkaslan (68) ise şöyle konuştu: “Barışı haykırmak için buraya gelmeye çalıştığımızda her 50 metrede bizleri durdurup arama yaptılar. Düşmanca bizlere saldırdılar. Eşitlik ve özgürlük olsun. Düşmanlık istemiyoruz. Yüreği yaralı olan annelerin barış talebinden korkuyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar yine barışı haykıracağız. Hangi taşı kaldırsan kaytan bıyıklı ya da sırma saçlı bir çocuğumuzun bedeni var altında. Artık kan akmasın.”
Karşımızdakiler savaş istiyor
Amed’den gelen ve “Artık tabutlara sarılmak istemiyoruz” diyen Nafiye Yiğit (60) şunları dile getirdi: “Yıllardır dört parça Kürdistan’da büyük bir savaş var. Buraya gelip barış elimizi bir kez daha uzatıyoruz. Karşımızdakiler sadece savaş istiyor. Her gün çocuklarımızın üzerine uçaklar uçuyor. Tankları ve toplarıyla çocuklarımızı katlediyorlar. Her gün çocuklarımızın cenazelerini kaldırıyoruz. Artık buna tahammülümüz kalmadı. Bu kirli savaşı istemiyoruz. Bize saldırmaları korkularını gösteriyor. Ne yaparlarsa yapsınlar anneler ne onların tanklarından ne de toplarından korkuyor. Bu topraklara barış ve huzur gelene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.” ŞIRNEX