Türkiye 'çok vahim'

Gazeteciler ceza

Gazeteciler ceza

  • RSF’nin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre durumun “çok vahim” olduğu ülkeler kategorisinde kalmaya devam eden Türkiye, 180 ülke arasında 158. sırada. 
  • 45 gazetecinin rehin tutulduğu Türkiye’de, MA ve JINNEWS muhabirleri hakkında 6 yıl 3 ay hapis cezası isteyen yargı, gazetecileri ‘algı operasyonu’ yapmakla suçladı. 

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü RSF’nin 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye 180 ülke arasında 158. sırada yer alıyor. 

Fransa merkezli uluslararası sivil toplum kuruluşu olan RSF’nin 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi yayınlandı.  En üst sırada Norveç bulunurken; Türkiye, Filistin, Yemen, Venezuela, Pakistan, Somali ve Libya gibi birçok ülkenin gerisinde kaldı. Türkiye, 2023'te 165. sırada yer alırken, 7 sıra ilerleyerek 2024'te 158. sıraya yerleşse de durumun “çok vahim” olduğu ülkeler kategorisinde yer almaya devam ediyor. 

45 gazeteci tutsak

24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü’nü geride bırakan gazeteciler üzerindeki yargı baskısı, sansür, şiddet hız kesmeden sürüyor.  Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) verilerine göre, 2002'den bu yana en az 894 gazeteci tutuklandı. Sadece 2024 yılının ilk 4 ayında 8 gazeteci tutuklandı ve şu an cezaevinde 45 gazeteci bulunuyor. Onlarca gazeteci yaptıkları haberler nedeniyle yargılanırken, en son 3 Temmuz’da Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Diren Yurtsever, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Zemo Ağgöz ve Deniz Nazlım ile JINNEWS muhabiri Öznur Değer'e ‘örgüt üyesi’ oldukları iddiasıyla 6’şar yıl 3’er ay hapis ceza verildi. 

 

RSF’nin 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi

 

İşine geldiği gibi yorumladı

Gerekçeli kararını açıklayan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi , gazetecilerin haberleriyle algı oluşturmaya çalıştığını savundu. 82 sayfalık gerekçeli kararda, gazetecilerin ifadeleri, tanık ve gizli tanık beyanları, dijital inceleme tutanağı, HTS analiz raporu, kolluk araştırma tutanakları, teknik ve fiziki tedbir tutanakları yer aldı. MA’dan Fırat Can Arslan’ın haberine göre; tanık Hüseyin Durudeniz'in, "Hem Mezopotamya Ajansı hem de DİHA, Türkiye'de faaliyet yürütüyor. Yani örgütle tamamen bağlantılı mı bağlantılı değil mi bilmiyorum. Eğer Türkiye'de mevcut sistem içerisinde faaliyet yürütüyorsa nasıl olur da örgütle bağlantısı olabilir, çünkü zaten otomatik olarak kapatılması gerekiyor" beyanları, gazetecilerin aleyhine yorumlandı. Diğer tanıkların çelişkili beyanlarını görmezden gelen mahkeme, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesini işletmedi. 

Gazetecilik faaliyeti suç sayıldı

Söz konusu kararda, gazetecilerin birbirleri arasındaki para transferleri, gazetecilik faaliyetleri kapsamında hazırladıkları tecrit haberleri, sanal medya paylaşımları, ev baskınları sırasında el konulan kitap ve dergiler, hasta tutsaklara dair hazırlanan İnsan Hakları Derneği (İHD) raporları suç unsuru olarak değerlendirildi.

Algı yaratıyorlarmış!

Gerekçeli kararda mesleki faaliyetlerle, "Örgüte silahlı üye temin etmek, örgütün sempatizanları ve üyelerinin motivasyonunu güçlü tutmak, Abdullah Öcalan’ın durumunun illegal olduğu algısını yaratmak, devletin Kürt kökenli vatandaşların kötü muamelede bulunduğu yönünde algı oluşturmak, TSK’nin kimyasal silah kullanması algısı oluşturmak" amacı taşındığı iddia edildi. Mahkeme, gazeteciler Ceylan Şahinli, Habibe Eren ve Mehmet Günhan hakkında verdiği beraat kararını ise, "delil yetersizliğine" dayandırdı. HABER MERKEZİ 

 

* * *

798 gazeteci yargılanıyor

2023 yılından 2024 yılının Haziran ayına kadar 74 gazetecinin evine baskın düzenlenmiş, 68’i saldırıya uğramış, 158’i gözaltına alınmış, 102’si kötü muameleye maruz kalmış, 71’i tehdit edilmiş. Ayrıca haber takibi engellenen 161, hapishanelerde hak ihlaline maruz kalan 47, hakkında soruşturma açılan 113, hakkında dava açılan 94, yargılanıp ceza alan 80 gazeteci bulunuyor. Yargılaması devam eden gazeteci sayısı ise 798.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.