Bu savaş hesaplaşmadır

Forum Haberleri —

Gerilla

Gerilla

  • Güney Kurdistan’a sefer içinde olan soykırımcı devletin sonunun neyle hasıl olacağını hep birlikte göreceğiz. Girdiği her noktaya "burası Türkiye, topraklarıdır" diye tabela asanlardan emin olun ki gerilla hesap soracaktır.

DEVRİM GEWDA

Son on yılda sürrealist bir hayalin peşine düşen Türk devleti bir mecradan diğerine durmadan atlayıp durmakta. Mısırda, Libya’da en son Suriye’de pes ettiğini dünyanın huzurunda itiraf etmek zorunda bırakıldı. Utanmadan bunun adına da diplomasi demekteler. Erdoğan’ın, akıl hocası ve diplomasi uzmanı "Hakan Bey" olunca sonuçlarını kestirmek çok zor olmuyor, ne de olsa "diplomasi nasıl yapılır" üzerinde tez yazmak herkese nasip olmuyor. Dış siyasette sonuç almayınca soykırımcı Türk devleti, giderek işgal hareketini Güney Kurdistan’da her geçen gün genişletiyor. Yaşananlar karşısında, tarih bir tekerrürden mi ibarettir sorusu insanın aklına geliyor. Kürtlük refleksleri tükenmiş, bir robota dönüşmüş bu aile Kürt halkının son yüzyılda vermiş olduğu mücadeleyi bitirmek için ayan beyan Türk devletine destek olmakla kalmıyor, gerillaya karşı mücadele veriyor. Bugün Gare’de, Metina’da, her nerede olursa olsun soykırımcı Türk devletine karşı verilen mücadele özünde son yüzyılda Kürtlere yaşatılan tedip, tenkit ve tehcire karşı verilen intikam savaşıdır. Bugün Seyit Rıza ve Şex Said’lerin vasiyet ve dik duruşlarını kendilerine yol bilmiş bir gerilla teslimiyeti kabul edebilir mi? Aşağıdaki anekdot aslında Kürtler için iç ihanetin delildir.

Seyit Rıza’ya atfediliyor ama herhalde Demenan aşiretinden birinin sözüdür zannedersem, çoluk çocuğu şehit düşüyor ondan sonra söylüyor, "işte" diyor "biz bu dağların anahtarını kaybettik." Eğer Dersim’de o gün Kürtlerin birlik ve beraberliği olsaydı bu söz söylenmezdi. Dr. Nuri Dersim’i intikam diye haykırmazdı ve kırk aşiretin bile birlikte hareket etmediği için Munzur suyuna göz yaşları dökmezdi. O gün ihanet Diyap Ağa ve onun gibileri şahsında gerçekleşti, bugün ise Barzani ailesi şahsında zuhur ediyor. Gerilla mücadelesi kaybolan anahtarın aranmasının ta kendisi oldu.

Ortadoğu toprakları yeni bir toplumsal mozaiğin doğuşuna şahitlik ediyor. Bu yüzden bu kadar gerillaya saldırıyorlar, çünkü bugün artık özgürlük mücadelesi Ortadoğu’ya kadar açıldı, Ortadoğu’nun kadim tarihsel ve toplumsal birikimi ile hareket etmektedir. Raqqa, Minbic ve Şehba da tarih bugünlere şahitlik ediyor. Her geçen gün sahada dengelerin değişmesine sebep olan bir harekete dönüştü. Kimlerin neden PKK hareketine düşmanlık yaptıklarını emin olun herkes iyi biliyor, sadece açıktan itiraf etmiyorlar. Faşist Türk devleti Irak’taki dostlarından ve özellikle KDP’nin yeşil ışık görmezse bir metre bile içeri girmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Rusya ve Ukrayna savaşı devam ediyor İsrail- Hamas savaşı bitmedi. İran devleti çıkmazlar içinde, içeride buhranlı bir süreç yaşanıyor. Günün sonunda Erdoğan tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı ve "Esad kardeşimle görüşmeye hazırım" dedi, ki son bir yıldır zaten görüşüyorlardı, bunu bilmeyen de yok. Bu kadar hassas, bağrında riskler ve kazanımlar taşıyan bir süreçte KDP’nin yaptıklarını her onurlu Kürt kabul etmemeli. Türk devleti son 3 yıldır profesyonel bir şekilde Güney savaşı için hazırlık yaptı. MİT Azez, Efrîn ve Bab’da bu çetelere boşuna eğitim ve lojistik destek sunmadı, Güney’e getirdikleri bu çetelerle sonuç almak istiyor. Bu hazırlıklar başta sivil araçlarla yani KDP’nin ve MİT’in ortak kurduğu KAR GROUP öncülüğünde ve onların araçlarıyla yapıldı. Duhok ve Hewler’de MİT’in organize ettiği fuhuş evlerinde Aziz Veysi ve ekibini nasıl düşürdüklerini herkes iyi biliyor, detaylarını burada açmak istemiyorum. Bizim düşmanlarımızla derdimiz var ama bu aileyi durdurmak lazım ve hakikatini de artık açık açık yazmak gerek. Kuzey’de MİT tarafından düşürüldükten sonra PKK saflarına katılan ajanların PKK içinde deşifre olduktan sonraki ilk durakları Parastın’nın merkezi oluyor. Kendi kızları yaşlarında olan bu insanlarla her ilişkiye girip, sonra WAAR TV ve Rudaw’da iş bulup ajanlaştırılan bir KDP gerçekliğiyle artık Kürt halk yüzleşmeli. KDP son on yılda KOMELE ve KDP-İ’nin sırtından ABD‘den milyon dolar devşirdi. Güya bu güçler İran’a karşı hazırlanıyordu ve KDP Kürt devletinin öncülüğünü yapacaktı! Ne yazı ki KDP sadece ABD’den aldığı paralarla keyif etti ve en sonun da bu iki partiyi silahsız bırakıp bir kampta yaşamaya mecbur bıraktı. "KDP Kürt devleti kuracak" algısı yapan KDP ve MİT kalemşorlarına sormak lazım, eğer onur ve vicdanınız varsa iki kelamınız bu konu için olsun. KDP’nin Kürt partilerine ihaneti ne ilktir ne de son olacak. Dün KOMELA ve KDP-İ’yi başkasını niye satmasın ki! Dr. Şıvan’ları satanlar gerillayı hay hay satar! PKK, KDP diyalektiğin iyi biliyor ve onun için hep tedbirli davrandı. Mesut Barzani, Önderliğe "Şam’dan çık gel, Güney’e" diyordu. Eğer Önderlik KDP gerçeğini bilmeseydi, bugün KOMELE ve KDP-İ’nin akıbetini PKK de yaşayacaktı.

Güney Kurdistan’a sefer içinde olan soykırımcı devletin sonunun neyle hasıl olacağını hep birlikte göreceğiz. Girdiği her noktaya "burası Türkiye, topraklarıdır" diye tabela asanlardan emin olun ki gerilla hesap soracaktır. Önder Apo çağın gerillasını ve toplumsal hareketini mücadelesi ve yazdığı eserlerle yeniden yarattı. "Özgürlük Hareketi" yenilecek diye yazıp çizenlerin en sonunda yine gerillanın ayağına gideceklerinden kimsenin şüphesi olmasın. DAİŞ Hewler’e, girdiğinde soluğu Maxmur kampında alanlar o günleri unutmasın. Yarın olsa yine özgürlük gerillası aynı fedai duruşu gösterecektir. Güney halkı bizim halkımızdır, o fedai duruş bu aile için gösterilmedi, Güney halkımızın onur ve şerefini savunmak gerillanın borcudur. Gün gerillanın etrafında kenetlenme günüdür. Gerilla savaşarak tarih yazıyor. En son teknik ile KDP’nin askeri ve istihbaratını arkasına alan özel savaş hükümeti dün olduğu gibi bugün de gerilla karşısında yenilecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.