CHP tecride karşı konuşmalı
- Özgür Özel'in açıklamalarını önemli bulduğunu söyleyen DEM Parti Eşbaşkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan, çözüm noktasında İmralı tecridinin kaldırılması ve CHP'nin buna dair söz kurması gerektiğini vurguladı.
DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, Kürt sorununa dair tartışmalar ve Özel'in açıklamalarını değerlendirdi. Türkdoğan, Özel’in “tüm aktörler kıymetlidir" ifadelerine işaret ederek, "Bu konudaki iyi niyet mesajlarını önemli gördüğümü belirtmek isterim. Şunu ifade edeyim; Sayın Özgür Özel cezaevine gidip Sayın Demirtaş ve Sayın Mızraklı’yı görebiliyor. Yine ülkenin bütün hapishanelerine gidebiliyor. İstediği kişi ile görüşebiliyor. Fakat Kürt sorununda Kürt tarafının birinci derecede muhatap olarak gördüğü kim? Elbette Sayın Öcalan. Sayın Demirtaş da eşbaşkanlarımızın ziyaretine işaret etti ve Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin mutlaka kalkması gerektiğini ifade etti” dedi.
Özgür Özel’in de tecridin kaldırılması ve bu duruma dair söz kurması gerektiğini belirten Türkdoğan, "Kaldı ki bunu ima etti. Türkiye’de kanunların İmralı Ada Hapishanesi’nde uygulanmadığını görmesi gerekir. CHP’nin bu sefer başlayan tartışmalardaki başlangıç durumunun iyi olduğunu söyleyebilirim. CHP biraz daha inisiyatif almalı. Ki Sayın Özgür Özel, 6 günlük gezisinde halkla görüşürse, halkın önemli bir kısmının Sayın Öcalan’dan bahsedeceğini ve artık konuşması gerektiğini, Öcalan üzerindeki tecridin kalkması gerektiğini söyleyecektir” ifadelerini kullandı.
Yoksa süreç başlamaz
Demirtaş’ın da Özel’e bu hususu aktardığını düşündüğünü belirten Türkdoğan, şöyle devam etti: "Şu anda sahici bir süreç yok, sadece tartışmalar var. Yani bir sürecin olabilmesi için diyalog halinde iki tarafın olması gerekir. DEM Parti, Meclis zemininde muhataptır. Ancak Kürt meselesinde bir bütün olarak Sayın Öcalan’ın pozisyonunu her fırsatta ifade ediyoruz. Bugüne kadar başmüzakereci olarak en önemli muhatap olarak mutlaka görüşünün alınması gerektiğini söylüyoruz. Bütün Kürt kamuoyu ve demokratik kamuoyu görüşlerini merak ediyor. Bu görüş olmadan, ortaya çıkmadan hakikaten her şey eksik kalır. Devlet Bahçeli’nin çağrı yaptığı bir noktada 1993’den beri başlayan ve bugüne kadar süren bütün süreçlerde muhatap alınan bir kişinin olası bir durumda fikrinin ne olduğunu herkesin merak etmesi gerekir. Olası bir süreç ile ilgili görüşleri (Öcalan) alınmadan bir sürecin başlamayacağını siyasiler bilir. CHP’nin başlayan tartışmalarda pozisyonu daha da güçlendirerek, çeşitli siyasi ittifakları ve seçimi düşünmeden Türkiye’nin en önemli sorununu çözme noktasında adım atabileceğini düşünüyorum. Barışın toplumsallaştırılması noktasında adımlar olmalı. Daha önceki süreçte CHP tabanından böylesi bir desteği görememiştik. CHP’den açıktan bir destek görememiştik. Ama şimdi MHP’nin konuştuğu bir yerde CHP’nin barışa destek vermesi elzemdir.”
En önemli aktör
“Olası bir süreç olacaksa, sürecin sorunsuz yürüyebilmesinin Sayın Öcalan’ın muhataplığında olabileceğini ifade etmek isterim” diyen Türkdoğan, "Bunu devlet tarafı da biliyor. Bu nedenle Bahçeli çağrı yaptı. O halde çağrının muhatabının bir an önce konuşması gerekir. Bu konuda Özgür Özel’in, tecridin kaldırılması noktasında tutumunu göstermesi anlamlı olacaktır. Ayrıca Özel konuşmasında ‘aktör’ kelimesini de kullandı. Burada Sayın Öcalan’ı da kastettiğini düşünüyorum. Çünkü Kürt sorununun çözüm arayışına baktığımızda bugüne kadar meydana gelen tüm süreçlerde en önemli kişi/aktör Sayın Öcalan’dır. Şu anda bir süreç yok, tartışma var. Bir sürece evrilebilmesi için tecridin kalkması gerekir. Sürecin aktörlerinin rolünü oynayabilmesi gerekir. Bunun yolunun da İmralı tecridinin kalkmasından geçiyor. Herkes bunun farkındadır. Umarım kısa sürede bu tecridi kaldırabiliriz. Ayrıca belirtmek isterim ki, süreç olur veya olmaz bundan bağımsız olarak tecride karşı çıkmak, yasaların herkes için adaletli bir şekilde uygulanmasını istemek gerekir" şeklinde konuştu. ANKARA