Defacto sınır çizdi

KAMARAN OSMAN

KAMARAN OSMAN

  • İşgal saldırılarının bilançosunu çıkaran CPT’den Kamaran Osman, Türk devletinin işgal saldırılarıyla 100 yıl önce Lozan’la çizilen sınırların bile artık geçerliliğini yitirdiğini söyledi.
  • Kamaran Osman, “Türkiye'nin askeri operasyonları nedeniyle defacto bir sınırımız var. 'Irak’tan ayrılıyorsunuz, Türkiye’ye hoş geldiniz' mesajları geliyor telefonlarımıza” dedi.

Türk ordusu 2021’den itibaren Zap, Metina, Avaşin’e yönelik başlattığı operasyonları 15 Haziran’dan itibaren yeni bir aşamaya taşıdı. KDP’nin açtığı yol sayesinde Başûrê Kurdistan’ın özellikle Duhok bölgesinde yeni üsler kuruldu. Onlarca köy boşaltıldı, köylere Türk askerleri ve Suriye’den getirtilen çeteler yerleştirildi.

İşgal saldırılarını takip eden Toplumsal Barışı İnşa Timleri (Community Peacemaker Teams-CPT), geçtiğimiz günlerde bir aylık bilançoyu açıkladı. Duhok'un Amêdiyê kırsalına yayılan saldırıları yerinde inceleyen CPT'den Kamaran Osman, Mezopotamya Ajansı'na (MA) gözlemlerini aktardı.

45 km içeriye girdi

Osman, Türkiye saldırıları nedeniyle 68 bin dönüm arazinin verimsiz hale geldiğini, 15 Haziran-15 Temmuz tarihleri arasında 19 aileye ait evin savaş uçaklarının bombardımanında yıkıldığını aktardı. Osman, 9 köyün saldırılar nedeniyle tamamen boşaltıldığı ve 184 ailenin göç etmek zorunda kaldığı bilgisini paylaştı. 

Gözlemlerine göre Türkiye’nin yaklaşık 40-45 kilometre içeriye girdiğini söyleyen Osman, Türkiye’nin kontrol altına aldığı yerlerde köylere operasyon yaptığını ve insanların zorla köylerinden çıkartıldığını kaydetti. Osman, "İnsanlar evlerine giremiyorlar, köylerindeki tarlalarına erişimleri yok. Bu askeri operasyon değil, tamamen bir işgaldir" diye belirtti. 

İnanç yerlerini yerle bir ediyor

Türkiye’nin saldırılarından tarihi yerler ve bölgenin altyapının da olumsuz etkilendiğine dikkati çeken Osman, Kanîmasî'deki Hristiyan köylerinden birinde bulunan tarihi kilisenin hedef alındığını ve bir okulun bombardımanda yok edildiğini ifade etti. Osman, "Türkiye bölgedeki iki su kaynağını da bombalamış ve elektrik şebekesini tahrip etmiştir. Bu nedenle insanlar bölgede artık elektrik alamıyorlar. 110 köyde Kürt ya da Irak telekomünikasyon ağına erişimde zorluk yaşamaktalar. Bölgeye vardığımda telefonuma 'Irak’tan ayrılıyorsunuz, Türkiye’ye hoş geldiniz' diyen 4 SMS geldi" şeklinde konuştu. 

Tampon bölge hedefi

Türkiye’nin 1991 yılından bu yana yürüttüğü saldırılar nedeniyle 704 sivil ya öldürüldü ya da yaralandı” diyen Osman, Türkiye'nin saldırılarla Başûrê Kurdistan ile Kuzey ve Doğu Suriye arasında tampon bir bölge oluşturmak istediğini ifade etti. Osman, "Türkiye, 1991 yılından bu yana aldığı hiçbir bölgeden çıkmadı ve kurduğu üslerin hiçbirini de kaldırmadı. Türkiye, DAİŞ ile savaşmak için kurduğu üsleri, DAİŞ ile çatışmalar sona ermiş olmasına rağmen boşaltmadı. 100 yıl önce çizilen haritada belirtilen sınır artık geçerli değil. Şimdi Türkiye'nin askeri operasyonları nedeniyle defacto bir sınırımız var” dedi.

NATO’nun ortak tavrı

Irak hükümetinin sessizliği ve uluslararası kuruluşların sessizliğine değinen Osman, "Eğer Irak ve Irak Kürdistanı bir şey söylemiyorsa ve kınamıyorsa, Amerika Birleşik Devletleri’nden, Almanya’dan, Fransa’dan ya da diğer tüm yabancı ülkelerden nasıl bir kınama bekleyebiliriz? Savaşın etkilediği ülkeler, bu konu hakkında hiçbir şey söylemiyor. Ancak biz CPT olarak, uluslararası toplumun bu durumdaki ikili ahlaka sahip olduğunu düşünüyoruz. Sessiz kalmaları, Türkiye'nin Irak’ın egemenliğini ihlal edip savaş suçları işlemediği için değil, Türkiye’nin onların iyi bir ortağı olmasındandır. NATO’da ve birçok başka alanda ortaklıkları var. Dolayısıyla her iki taraf da kendi ekonomik ve siyasi menfaatleri nedeniyle sessiz kalmayı seçiyor" şeklinde konuştu. 

Osman, CPT olarak ilerleyen süreçte Irak’ta bulunan büyükelçilikler ve Irak hükümeti yetkilileriyle bir araya gelecekleri bilgisini paylaştı. MA/HİVDA ÇELEBİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.