Efrînli Amed neden öldü?
Yurt Dışı Haberleri —
✔ Efrînli Amed Ahmad, 2018’de gasptan aranan Mali vatandaşı Amedy G. ile isim benzerliğinden ötürü haksız yere gözaltına alındı. İsmi başkası ile karıştırılmıştı ve polisin elinde buna ilişkin bilgi vardı. Çok sayıda delile rağmen Amed tutuklandı, cezaevinde çıkan yangında yaşamını yitirdi.
✔ Polis yangına ilişkin Amed’in yatağını yakarak intihar ettiğini iddia ediyor, oysa Amed yardım butonuna basmış, çağrısına yanıt veren olmamıştı. Kamuoyunda ciddi tepki toplayan soruşturma "ölümünde kasıt yok" denilerek örtbas edilmek isteniyor.
Alman polisi tarafından 'yanlışlıkla' gözaltına alınan ve haksız bir şekilde tutuklu bulunduğu Kleve Cezaevi’nde çıkan yangında hayatını kaybeden Kürt genci Amed Ahmad’ın ölümü üzerinden 2 yıl geçti. Soruşturma kapatıldı, ne polis ne de cezaevi yetkilileri 26 yaşındaki Amed’in ölümü nedeniyle ceza almadı. Avukatı Necdal Dişli "Dosya skandallarla dolu" derken, babası Malik Zafer Ahmad ise "Üzerini örtmek istiyorlar" dedi. Ailenin itirazıyla dosya yeniden açılılırken, 13 Ekim’de Amed için Bonn’da bir anma etkinliği düzenlenecek.
Efrînli Amed Ahmad, Alman polisi tarafından haksız yere gözaltına alındı. Masum olmasına rağmen 2 aydan fazla cezaevinde tutuldu. Cezaevinde çıkan yangın nedeniyle ağır yaralandı, kaldırıldığı hastanede 29 Eylül 2018’de yaşamını yitirdi. Ahmad’ın gözaltına alınmasından cezaevinde ölümüne kadar devlet yetkililerinin suç işlediği belgeleriyle ortaya çıkmasına rağmen olay aydınlatılmadı.
Amed, 6 Temmuz 2018’de gasptan aranan Mali vatandaşı Amedy G. ile isim benzerliğinden ötürü gözaltına alındı. Poliste sicili bulunan Amedy G.’nin fotoğrafıyla karşılaştırma dahi yapmadan tutuklanarak Kleve Cezaevi’ne konuldu. Efrînli genç, cezaevinde çıkan yangında yaşamını yitirdikten sonra yetkililer Amed’in polis tarafından yanlışlıkla tutuklandığını dillendirmeye başladı. Oysa Amed Ahmad’ın Amedy G. olmadığı çok önceden biliniyordu ancak buna rağmen tahliye edilmedi.
Neden serbest bırakılmadı?
WDR-Magazin Westpol dergisi, “Kleve polisi çok önceden Amed Ahmad’ın Homburg’da aranan Amedy G. olmadığını biliyordu. Braunschweig savcılığı fotoğraftaki Amady G. ile yakalanan kişilerin aynı olmadığını fark etti ve Kleve polisini telefonla uyardı” bilgisini kamuoyuyla paylaştı.
Amed Ahmad da ölümünden iki hafta önce cezaevinde görüştüğü psikoloğa, “Alman yetkililerin isim karışıklığı olduğunu kendisinin Amedy G. olmadığını bildiklerini” söylüyor. Tüm bu verilere rağmen "Amed neden tahliye edilmedi" sorusu yanıt bekliyor.
Yardım çağrısına cevap verilmedi
Cezaevinde çıkan yangınla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda ise ilk olarak Amed’in intihar etmek için yangın çıkarttığı iddia edildi. Raporda, Amed’in yatağını çakmakla ateşe verdiğini ileri sürüldü, fakat daha sonra Amed’in yangın çıkınca yardım butonuna bastığı ancak cezaevi yetkililerinin hiçbir reaksiyon göstermediği ortaya çıktı.
Kamuoyunda ciddi tepki toplayan soruşturma "ölümünde kasıt yok" denilerek kapatıldı. Aile ve avukatlarının itirazı üzerine soruşturma yeniden açıldı.
Avukat Dişli: Dosya skandallarla dolu
Amed Ahmad’ın avukatı Necdal Dişli, Alman polisinin kendi yasalarını ihlal ettiğini belirterek, “Eğer ciddi bir yaklaşım gösterilseydi Amed Ahmad’ın, Amedy G. olmadığı hemen anlaşılacaktı. Sadece polisteki Amedy G.’nin bilgileri ile karşılaştırılsaydı olay hemen anlaşılacaktı. Amedy G. Mali’li. Amed Ahmad Suriyeli. Coğrafya olarak hiçbir alakaları yok. Amedy G. siyahi bir insan, Amed Ahmad beyaz tenli. Kısaca çok basit bir araştırma ile olay çözülebilirdi” dedi.
Amedy G.’nin bin Euroluk bir gasptan dolayı arandığını belirten Avukat Dişli, “Bir an varsayalım ki gerçekten de Amed Ahmad bin Euroluk bir gasptan dolayı göz altına alındı, normal şartlarda bu durumda zanlı tutuklanmaz, bu para ya tahsil edilir ya da süreç tutuksuz olarak devam eder. Yani burada kanun bir kez daha çiğnenmiş, kasıtlı olarak uygulanmamış" diye ekledi.
Sözlere rağmen kapatıldı
Amed Ahmad’ın ölümünün üzerinden geçen 2 yıl geçmesine rağmen olayın hala aydınlatılmadığını belirten Av. Dişli parlamento, savcılık da dahil birçok Alman kurum ve kuruluşla görüştüklerini belirterek, "Aydınlatılacağına dair söz verdiler. Maalesef verilen sözlere rağmen soruşturmanın kapatıldığına şahitlik ettik. Davanın tekrardan görülmesi için itiraz ettik, süreç devam ediyor" diye konuştu.
13’ünde Bonn’da
İnisiyatif, Amed’i anmak için 13 Ekim’de Bonn’da anma etkinliği düzenleyecek. Aynı gün Amed’in anısına yapılan anıt mezarın açılışı da yapılacak.
Baba Ahmad: Dava örtbas ediliyor
Baba Malik Zafer Ahmad, Amed’in ölümünün üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Alman yetkili ve kurumlarınının olayın aydınlanması için çaba göstermediklerini, aksine olayı örtbas etmeye çalıştıklarını belirtti. Olayın akabinde Eyalet içişleri ve Eyalet adalet bakanı ile görüştüğünü belirten Malik Zafer, ”Bu olayda hatalarının olduğunu belirterek bizden sözlü özür dilediler. Avukatımız da sözlü bir özrün yeterli olmadığını, gerçekten özür dileyeceklerse yazılı bir özür beklediklerini belirtmesine rağmen bu güne kadar herhangi yazılı bir özür dilenmedi. Sanırım o zamanki özür bizi teskin için söylenen sözlerdi" dedi.
Bedeninin yüzde 60’ı yandı
Baba Malik hazırlanan bilirkişi raporunda çok ciddi çelişkilerin olduğunu belirtti ve meydana gelen yangına ilişkin “Bu kadar kısa sürede bir insanın bedeninin yüzde altmışının yanması imkansız” dedi. Baba Ahmad, devamla şunları belirtti: “Olay sonrası koğuşu incelemeye gittik. Normal bir yangında bu kadar hasar oluşmazdı. Bir insanın vücudu bu kadar fazla yanarsa dayanması imkansız, çığlık atması gerekiyor. Kanımca yangının çıkmasında farklı eller vardı.”
Ölümü şaibeli
"Olayın üzerini örtmek için soruşturmayı kapattılar ancak bizim itirazımızla yeniden açıldı" diyen baba Ahmad, "Amed’in haksız yere tutuklandığını ve şaibeli bir şekilde öldüğünü tüm kamuoyu biliyor. Kamuoyundaki vicdanlı dostlarımız bu olayın aydınlanması için ‘Amed Ahmad İnisiyatifi’ni kurdu. Bundan sonra Amed’in davasını bu inisiyatif takip edecek" diye ekledi. Amed’in ölümünün politik bir cinayet olduğunun altını çizen baba Ahmad, Kürt basınını da eleştirerek, davanın daha yakından takip edilmesini istedi.