En kritik eylemlerin komutanıydı

• Gever yoldaş, bir ayağını bu mücadelede sabitleştirdi diğer ayağının basmadığı alan bırakmadı. Ömrü savaş sahalarında geçse de kalbi hep hakikat için çarptı; bir gün of demedi, dert yanmadı, menzilinde sadece zafer vardı. En kritik eylemlerin komutanıydı, en cesur eylemciydi.

DEVRİM GEVDA

HPG Basın İrtibat Merkezi 28 Ekim 2024 tarihinde Wan Eyaleti Komutanı Gever Zafer yoldaş ve beraberindeki Andok Tendürek yoldaşın, Kato Ortê alanında gerçekleşen hava saldırısı sonucu şehadete ulaştıklarını kamuoyu ile paylaştı. Yaşadıkları sürece anda tarih yazan ve şahadetlerinden sonra da arkalarında bıraktıkları mücadele dolu tarihleriyle milyonlarca Kürt için direnmenin ve mücadelenin simgesi haline gelen bu iki yiğit yoldaşı yazmak ve anmak elbette kolay değil. Açıkça yazıya nereden başlayacağımı bilmiyorum. Yaşadığı sürece emekle harmanlanmış, başarı ve zaferin dışında bir yolu kabul etmemiş Gever yoldaşı yazmak öyle kolay mı? Küçük yaşlarda Kürt toplumunun üzerindeki soykırımı fark etmiş, hesapsız bir şekilde bir ömrü gözünü kırpmadan bu toplum için feda etmek öyle herkesin harcı değil.

Burada Mevlana’nın pergel metaforunu örnek vermek istiyorum.

Mevlâna, pergel metaforuyla, bir ayağıyla yere sağlam basan, diğer ayağıyla açılabildiği kadar açılabilen bir pergele benzetir insanı. Yere sağlam basan ayak insanın kimliği, kişiliği, aidiyeti ve inancıdır. Diğer ayağıyla dünyanın her tarafına açılabilir, her tarafından beslenebilir, her tarafıyla diyalog kurabilir. Hayata ve zemine sağlam bağlayan bir bakış açısı olduktan sonra diğer ayağını açabildiği kadar açabilir insan. Ama merkez olarak belirlenen zemin sağlam değilse savrulur gider o zaman. Bu yüzden öncelikli olarak bir ayağı güçlü bir kimlik ve aidiyet bilinciyle sağlamlaştırmak gerekli. Bu sağlandıktan sonra, diğer ayağın değdiği her yer, insanın duygu ve düşünce ufkunu sonsuzluğa taşıyacaktır. Gever yoldaş gibi. bir ayağını bu mücadelede sabitleştirdi diğer ayağının basmadığı alan kalmadı, ömrü savaş sahalarında geçse de kalbi hep hakikat için çarptı; bir gün of demedi, dert yanmadı, menzilinde sadece zafer vardı. Düşman nidalar atıp örgütü bitirdik dediği süreçte, düşmanı tam alnından vurdu. En kritik eylemlerin komutanıydı, en cesur eylemciydi. Van merkezde eylem yapıp düşmanın çemberini tek başına tarumar eden efsanevi komutandı. Gever yoldaş, Apocu militan kişiliğiyle ender komutanlardandı. Soykırımcı faşist Türk devletini çok iyi tanıyordu. Bundan dolayı tereddütsüz bir militan olarak yaşadı ve savaştı. Mevlana’nın örneğinde olduğu gibi bir ayağını öyle sabitleştirmişti ki, düşman defalarca vursa da onu, o tökezlemedi, 'ah' demedi, kalkıp inadına yine yürüdü ve savaştı. Emin olun ki, çağın neopaganist sisteminden dolayı, belki şimdi biraz gölgede bırakılıyor PKK mücadelesi ve savaşçılarının yaşadıkları ama bir gün gelecek ve hakikat zuhur edecektir. Nasıl ki tarihte bütün dünyanın onayı ile Kürdistan, dört parçaya bölünüp soykırımla yüz yüze bırakıldıysa, bugün Önderlik şahsında başta PKK hareketi ve Kürt halkı üzerinde aynı soykırımcı politikaları devam ettirmek istiyorlar. İşte bundandır ki, bütün dünya üç maymunları oynuyor Kürtlerin karşısında. Bundan dolayıdır ki, entelektüel geçinenler kısık sesle itiraf edebiliyorlar Kürt realitesini. Bundan dolayıdır ki Önderlik, Kürt aydınını eleştiriyor.

Tarihte elbette destansı mücadeleler olmuş ama emin olun ki, hiçbiri bugün PKK’nin vermiş olduğu mücadele kadar çetin ve zahmetli olmadı. Mesele Kürt özgürlük mücadelesi olunca tarihi düşmanlıklarını unutan ülkelerin dostluklarına şahitlik etti bu topraklar. Dini ve mezhepsel çatışmalarını unutan ülkelerin dostluklarına tanıklık etti. Bu tarihsel ve toplumsal hakikati bildiği için Gever yoldaş hep yürüyordu; durmuyor, yorulmuyordu. Kökleri sağlamdı, baş eğmeyen bir gelenekten geliyordu. İhanete karşı tedip, tenkit ve tehcire karşı savaşmış ve kadim Gewdan aşiretinin neferiydi. Boşuna dememiş büyüklerimiz "Her ot kendi kökü üzerinde yeşerir" diye. Gever yoldaş gözlerini açtığı coğrafya üzerinde yıldızlaştı. Feraşîn yaylalarının dili olsa da anlatsa Gever yoldaşın heybetini. Şahittir Kato ve Marinos silsilesi Gever yoldaşın yürüyüşüne. En kritik anlarda en zor kararları veren komutandı, savaşçıları tehlikeye düşmesin diye en önde yürüyüp, savaşandı Gever yoldaş. O her dönemde yaratıcı gerilla tarzı ile kendini her sürece hazırlayandı. Dördüncü stratejik dönemin kadrosuydu. Önderlik esaretine karşı Beytüşşebap’ta düşmana kan kusturandı. Çalıştığı alanlarda sevilen ve kısa sürede toplumsallık yaratandı Gever yoldaş, konuşurken leblerinden bal misali hakikat akardı, ehli muhabbetti. Bu münasebet ile başta Gever yoldaş ve Andok arkadaşların ailelerine başsağlığı diliyor, bu iki engin yürekli yoldaşı bir kez daha minnet ve saygıyla anıyorum.