Gözaltında Türk bayrağı ile işkence!
- Avukatlarıyla görüşen gazeteci Diren Yurtsever, İstanbul Emniyeti’nde Türk bayrakları arasında elleri kelepçeli bir şekilde zorla fotoğrafının çektirilmek istendiğini aktardı.
- İşkenceyle gözaltına alınan gazeteci Berivan Altan ise görüntü alınması için polislere yelek getirildiğini ve kendisine “Sana baş eğdireceğiz, zorluk çıkarma” denildiğini aktardı.
İşkence ile gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS muhabirleriyle ilgili savcılığın avukat görüş yasağı sona erdi. Avukatlar, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan gazetecilerle görüştü.
Avukatların görüştüğü gazeteci Berivan Altan, dayanışma gösteren herkese teşekkür etti. Altan, ev baskınında ters kelepçe ve işkenceye uğradığını belirterek, polislerin gözaltı anını planladığını söyledi. Altan, polislerin evin kapısında uzun bir süre bekletildiğini ve polislere yelek getirildiğini aktararak, polisin “Sana baş eğdireceğiz, zorluk çıkarma” dediğini ancak kendisinin kabul etmediğini ifade etti.
Zorla kendisine baş eğdirilmeye çalışıldığını belirten Altan, emniyete götürüldüğü sırada polislere gelen telefonda görüntü istendiğini söyledi.
Türk bayraklı işkence
Avukatıyla görüşen Mezopotamya Ajansı Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, baskın sırasında bulunduğu evde, kitapların, dergilerin ve Yeni Yaşam gazetesinin delil olarak alındığını kaydetti. Evden çıkarıldığı sırada, bir polisin evinin yanında bulunan bir esnafa, “Burada teröristler yaşıyor” diyerek, hedef gösterildiğini aktaran Yurtsever, İstanbul Emniyeti’ne götürüldüğü araçta polisler tarafından sürekli cinsiyetçi hakaretlere ve tehditlere maruz kaldığını ekledi.
‘Şimdi fiziki işkence başlar’
Sağlık kontrolü için hastaneye götürüldüğü sırada, yeniden bir polisin kendisini hastane personellerine, “Bu okumuş terörist” diyerek hedef gösterdiğini kaydeden Yurtsever, göründüğü doktora, rapora psikolojik şiddete maruz kaldığını yazdırdığını, o sırada yanında bulunan bir polisin kendisini, “Psikolojik şiddet diyorsun, şimdi fiziki işkence başlar, o zaman görürsün” diyerek tehdit edildiğini anlattı.
Bayraklı fotoğraf dayatması
Arama tutanağını okumadan kendisine zorla imzalattırıldığını söyleyen Diren Yurtsever, İstanbul Emniyeti’nde Türk bayrakları arasında kelepçeli bir şekilde zorla fotoğrafının çektirilmek istendiğini, bunu kabul etmeyince polislerin “prosedür böyle” diyerek, kendisini zorladığını ifade etti. Yurtsever, böyle bir prosedürün olmadığını söylemesi üzerine boş bir duvar önünde fotoğrafının çekildiğini dile getirdi.
İşkenceye suç duyurusu
Gazetecilerin avukatlarından Şevin Kaya da Emniyet’in basına servis ettiği gözaltı görüntülerini incelediklerini belirterek suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Kaya “Görüntüler gazetecilerin nasıl işkenceyle gözaltına alındığını bize gösterdi. Başları eğilmeye çalışılarak, ters kelepçeyle tamamen insan haklarına aykırı bir biçimde gözaltına alındıklarını gördük. Bu noktada müvekkillerimiz üzerinde başkaca işkence bulgusu olup olmadığını tespit ettikten sonra, suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu. ANKARA
1,5 aylık bebeğe zulüm
Gözaltında tutulan gazeteci Zemo Ağgöz Yiğitsoy, 48 günlük bebeğini ancak altı saat sonra emzirebildi. Bir buçuk aylık bebek annesinin gözaltına alınmasından sonra 1 gün boyunca hiç uyumadı.
Emniyet önünde bebeğinin emzirilmesini beklediği sırada bianet'e konuşan baba Cemal Yiğitsoy, eşinin gözaltına alınma sürecini şöyle anlattı:
"Ben sabah işe gidiyordum. Bebeğimiz de evdeydi. Polislerin gözaltı için geldiklerini öğrenince, geri döndüm. Yaklaşık 10 polis evde arama yapıyordu. Bu durum bebeğimizi çok etkiledi. Polisler kalabalık şekilde evimize girince çok korktu, bunu hissettim. Dün bütün gün hiç uyumadı. Ayrıca 48 günlük bir bebeğin 2 saatte bir emzirilmesi gerekiyor, ancak altı saat sonra bebeği emzirebildi Zemo. Şu an emniyetin kapısında eşimin bebeğimizi emzirmesini bekliyorum. Bebeğimiz için çok kötü bir süreç.”
Baba bebeği polislerden teslim aldıktan sonra bebeğin altında bebek bezi olmadığını fark ettiklerini belirterek şöyle devam etti: "Dün akşam bebeğimizi polisten teslim aldıktan sonra eve geldim. Altını temizlemek için açtığımızda bebek bezinin çıkarılmış olduğunu gördük."
Baba Cemal Yiğitsoy,, "Eşim evden çalışıyordu ve bebeğimizle hep o ilgileniyordu. Bu yaşatılanlar, 1,5 aylık bebeği anneden ayırmak bana göre zulümdür" dedi.
Asla susmayacağız
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), 9 kentte yapılan ev ve büro baskınlarında gözaltına alınan 11 gazeteciye ilişkin basın açıklaması yaptı.
DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, “Kürt basınına yönelik bu tür operasyonlar, gazetecileri susturma ve gerçekleri karartma operasyonlarıdır. Kürt karşıtlığı ve düşmanlığında sınır tanımayan iktidar, savaş gerçekliğini tüm çıplaklığıyla halka ulaştıran Özgür Basın gazetecilerini asla susturamayacaktır. ‘Gerçekler Asla Karanlıkta Kalmayacak’ geleneğinden gelen Özgür Basın çalışanları, ne dün ne bugün hiçbir baskıya baş eğmediğini tüm pratiğiyle ortaya koymuştur. Apê Musa, Gurbetelli Ersöz, Deniz Fırat, Cengiz Altun, Ferhat Tepe ve Nagihan Akarsel’den gücünü alan Kürt gazeteciler olarak bu saldırılara karşı da baş eğmeyeceğiz. Tüm gazetecilere ve meslek örgütlerine çağrımızdır; biz değil iktidar korksun, gelin bu saldırıları hep birlikte dayanışma ve mücadele içinde boşa çıkaralım. Tüm gazetecilere özgürlük diyoruz, Özgür Basın susturulamaz!”