Katilin yargısı da var
- İki Kürt gazeteciyi bilerek SİHA'yla hedef alıp katleden Türk iktidarı, bu savaş suçuna tepki gösterenlere polisiyle saldırıyor, yargısıyla soruşturma açıyor.
Türk iktidarı, savaş kuralları ve insancıl hukuku çiğneyerek hedep alıp katlettiği Kuzeyli iki Kürt gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'i, yargısı eliyle 'terörist' ilan etti; cinayetlere tepki gösterenleri de susturmaya çalışıyor. Protesto eden veya açıklama yapan gazeteci ve hukukçular ile kurumları, "Örgüt propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak"la suçlanıyor.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve DİSK Basın-İş öncülüğünde önceki gün İstanbul/Şişhane Meydanı'nda bir araya gelen gazeteciler, Türk SİHA'sı tarafından Rojava'da katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için açıklama yapmak istedi. Çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi de açıklamaya destek verdi. Polisler, açıklamanın yapıldığı yeri ablukaya aldı. Gazeteciler duruma “Özgür basın susturulmaz” sloganlarıyla tepki gösterdi. Polis saldırarak 59 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan 45 kişi Emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, 14 kişi ise savcılığa sevk edildi. Gazeteciler Hayri Tunç, Gülistan Dursun, Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Pınar Gayıp, Gazete Patika muhabiri Yadigar Aygün, Mücadele Birliği Gazetesi muhabiri Serpil Ünal, Zeynep Kuray, Yeni Yaşam Gazetesi’nden Mahsum Sağlam, Enes Sezgin ve Osman Akın'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin dün ifadelerinin alınması bekleniyordu.
40 yıldır taviz vermiyor
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Ankara'da da Selanik Caddesi'ndeki MA Bürosu önünde açıklama yaptı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın Yayın ve Matbaa Çalışanları Sendikası (Basın-İş) Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Burcugül Çubuk, Vezir Coşkun Parlak, Sümeyye Boz, DEM Parti Ankara İl Örgütü ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği'nin (ÖHD) katıldığı açıklamada, “Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ölümsüzdür hakikat susturulamaz” yazılı pankart açıldı. Açıklamayı yapan Jinnews muhabiri Melek Avcı, özgür basın çalışanlarının 40 yılı aşkın süredir JİTEM’cilere, kontralara ve çetelerin saldırılarına rağmen gerçekleri duyurmaktan asla taviz vermediklerinı hatırlatarak, "DAİŞ’i Kobanê üzerine saldırtanlar, DAİŞ’in arka bahçesi olanlar, DAİŞ yenilince bugün başka isimler altında Kobanê’ye saldırı hazırlıkları yapıyorlar. Nazım ve Cihan bu gerçeği dünyaya duyurdukları için hedef alındılar” dedi.
Sınırda da anıldılar
Rojava'ya dönük saldırılara karşı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde bulunan Qamişlo sınırında başlatılan nöbet eylemi, 11. gününde. Türkiye'nin SİHA saldırısı sonucu katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, önceki gün nöbet yerinde anıldı. Yapılan açıklamada gazeteciler, “Kalemimiz de kameramız da yerde kalmayacak” pankartını açarken, Cihan Bilgin’in ve Nazım Daştan’ın fotoğraflarının olduğu dövizler taşındı. MKG Başkanı Roza Metina, gazetecilerin hedef seçilerek katledildiğini belirterek, “Bugün biz özgür basın olarak başı dik bir şekilde buradayız. Tüm katledilen arkadaşlarımızın sesi olabilmek için buradayız. Rojava’daki arkadaşlarımız oradaki gerçekleri ortaya çıkardığı için hedef haline geldi. Özgür basın asla alanları terk etmeyecektir ve asla susturulamayacaktır. Asla kalemimizi ve kameralarımızı bırakmayacağız” dedi.
Basın örgütleri: Savaş suçudur
Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) Genel Başkanı Mesut Balcan ile Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın İş) Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, gazetecilerin hedef alındığı saldırılara dair konuştu. Dedeoğlu, şunları söyledi: "Görüyoruz ki; uluslararası yasalar bile görevlerini yapmakta olan gazetecileri koruyamıyor. Bunun bir örneğini 19 Aralık 2024'te gördük. Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri takip eden Özgür Basın emekçileri Nazım Daştan ve Cihan Bilgin öldürüldü. Aracın şoförü Ezîz Hec Bozan ise yaralandı. Bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İnsanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımı yoktur. Sorumlular bir gün hesap verecektir. Biz gazeteciler ise bu suçların ve suçluların her zaman takipçisi olacağız.”
Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan da gazetecilerin hedef alınarak katledilmesinin bir savaş suçu olduğunu söyledi. Gazetecilerin halka gerçeği ulaştırdıkları için hedef alındıklarının altını çizen Balcan, “Nazım Daştan, Cihan Bilgin ve arkadaşları görevlerini yerine getirmekteydi. Gerçek haberciliği, savaş alanlarında bütün dezenformasyona rağmen onlardan öğrendik. Özgür Basın’ı susturamayacaklarını ve gerçeklerin üzerini kapatamayacaklarını bir daha ifade ediyoruz” dedi.
Gerçekler ortaya çıkmasın diye
Uluslararası PEN Başkanı Burhan Sönmez de yaptığı açıklamada, Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtlerin hedef haline getirildiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: "Bu konuda gerçeklerin ortaya çıkmaması için gazeteciler susturuluyor. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin sahte ve taraflı haberlerin ortalığı sardığı bir zamanda hakikatin peşinde koşarken katledildiler. Her zamankinden daha fazla Özgür Basın ve özgür ifade hakkına ihtiyaç olduğu günlerdeyiz. Suriye'deki sorunlara kalıcı bir çözümün bulunması ve Kürt toplumunun diğer bütün toplumlar gibi özgür söz sahibi olması için barışçıl yolların temel alınması gerekir.”
14 baro: Soruşturma başlatılsın
Semsûr, Agirî, Dîlok, Çewlîg, Bedlîs, Dêrsim, Amed, Colemêrg, Mêrdîn, Mûş, Sêrt, Riha, Şirnex ve Wan baroları tarafından yapılan ortak açıklamada, uluslararası hukukun, savaş bölgelerinde faaliyet gösteren gazetecilerin yaşam hakkı başta olmak üzere güvenliklerinin sağlanması konusunda yükümlülükler öngördüğü hatırlatıldı. İki gazetecinin katledilmesinin kınandığı açıklamada, “Ulusal ve uluslararası makamlara evrensel hukuk ilkeleri uyarınca sivilleri koruma yükümlülügünü hatırlatıyor, sorumluların tespiti ile haklarında etkin bir soruşturma sürecinin yürütülmesini talep ediyoruz” denildi.
Soruşturma isteyen baroya soruşturma
İstanbul Barosu, gazetecilerin çatışma bölgelerinde hedef alınmasının Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali olduğunu vurgulayan bir açıklama yaptı. Açıklamada, savaşa taraf olmayan sivillerin hedef alınmasının, Roma Statüsü 8/2/b/ii. maddesinde savaş suçlarından biri olarak ifade edildiği anımsatılarak, şunlar belirtildi: “Uluslararası hukuku ihlal eden bu olaya ilişkin derhal soruşturma başlatılması ve sorumlulardan hesap sorulması gerekirken, anayasal haklarını kullanan ve meslektaşları için yas tutan basın mensuplarının ve meslektaşlarımızın gözaltına alınması kabul edilemez bir durumdur. İki basın mensubu yurttaşımızın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesini ve anayasal haklarını kullanarak basın açıklaması yaptıktan sonra gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyor, sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu açıklamadan dolayı İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında soruşturma başlattı. Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, gazeteciler "PKK örgütü mensupları" olarak gösterilerek, soruşturma için şu gerekçeler ileri sürüldü: "Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i övücü nitelikteki sözler ile ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri, devletimizin sözde savaş suçu işlediği şeklinde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle İstanbul Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca ‘terör örgütü propagandası yapmak ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır."
T24 ve Seyhan Avşar'a da
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, T24 haber sitesi ve Gazeteci Seyhan Avşar hakkında da soruşturma başlattı. Başsavcılığın T24'de yayımlanan "Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, Suriye’de öldürüldü" başlıklı haber ve Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Seyhan Avşar'ın sanal medya paylaşımı üzerine "Örgüt propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlarından soruşturma başlattığı aktarıldı.
DEM Parti'den soruşturmalara tepki
DEM Parti, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in katledilmesine ilişkin paylaşım ve açıklama yapanlara dair soruşturma başlatılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi: "Gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin SİHA’larla katledildi. İktidar bu konuda açıklama yapmak yerine, suçunu örtbas etmek için gazeteciliği hedef alıyor, sopa haline getirdiği yargısı aracılığıyla gazeteciliği savunan gazetecileri gözaltına alıyor, haklarında soruşturma başlatıyor. Bu da yetmiyor hukuksuzluklara karşı açıklama yapan İstanbul Barosu hakkında soruşturma başlatıyor. İktidarı uyarıyoruz ve tekrarlıyoruz; gazeteciler bilerek ve hedef seçilerek katledildi ve derhal bu konuda açıklama yapmalısınız." HABER MERKEZİ