Haramilerin saltanatı sallanıyor

HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar

HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar

  •  HDP’nin “Şimdi HDP zamanı” şiarıyla gerçekleştirdiği İstanbul 4. Olağan Kongresi’nde salonu hınca hınç dolduran binlere seslenen Eşbaşkan Mithat Sancar, “Haramilerin saltanatını yıkacağız” dedi. 

İktidarının, anlatacak hikayesinin olmadığını; zulümden, baskıdan, yalandan başka bir şeyinin kalmadığını belirten HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, şunlanı vurguladı: “Birlikte ortak ve büyük hikayeyi yazacağız. Bu hikaye, içinde umudun, sevincin, heyecanın, sevginin, saygının, erdemin, mutluluğun, eşit bölüşümün, kucaklaşmanın dayanışmanın hak ve adaletin olduğu büyük bir hikayedir. Biz bu hikayeyi yazacağız. Bu hikaye, haramilerin düzenini bitirme hikayesidir. 3. Yol, demokrasiye, barışa ve adalete giden yol büyüyor, genişliyor, dalga dalga geliyor. Bu ülkede yeni başlangıcı da bizler kuracağız. Bu ülkede, bu iktidardan kurtuluşun yolunu bizler açacağız. İktidarı besleyen bu düzeni bizler değiştireceğiz.”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, “Şimdi HDP Zamanı” şiarıyla 4. Olağan Kongresi’ni Küçükçekmece’de bulunan 35 bin kişi kapasiteli Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirdi. Kongreye, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eşbaşkanı Şahin Tümüklü, Barış Anneleri Meclisi, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER), EMEK Partisi, Sol Parti, Halklevleri, Köz Gazetesi, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) temsilcileri katıldı. Kongrenin gerçekleştirildiği salona, “Genç başladık genç başaracağız”, “Kadınlar özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlı”, “Kayyum rejimi değil halkın iradesi için İstanbul’da HDP zamanı”, “Kadına özgürlük ve eşitlik için İstanbul’da HDP zamanı” pankartları asıldı. 

Binlerin hınca hınç doldurduğu salonda, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride öfke yağdı. Salonda sık sık “Selam selam, İmralı’ya bin selam”, “Direne direne kazanacağız”, “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Şehîd Namirin” sloganları atıldı.  

Kongre, divan seçimi ve saygı duruşuyla başladı. Ardından HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut, kürsüye çıkarak konuşma yaptı. Kongreye katılanları selamlayan Bulut, Garibe Gezer ve Deniz Poyraz’ı andı. Bulut, “Bu ülkeye özgürlük, adalet ve demokrasi getirecek ve bu makus talihi değiştirecek olanlar bizleriz. HDP, bu yapısıyla faşistleri ve bu karanlık yapıyı savunanları korkutuyor. Onlara dert olmaya devam edeceğiz, sokaklardan çekilmeyeceğiz” dedi. Kovid-19 salgınına yakalandığı için kongreye katılamayan İl Eşbaşkanı Erdal Avcı, mesaj gönderdi. Avcı mesajında, kongreyi Garibe Gezer’e adadıklarını belirterek, herkesi HDP’yi büyütmeye ve daha çok çalışmaya çağırdı.

 İl Eşbaşkanlarının konuşmasının ardından HDP’nin sokaklarda verdiği mücadeleden kesitler sunan sinevizyon gösterimi yapıldı. Ma Müzik Grubu ile Bajar’ın da konser vereceği kongrede, kitleyi Türkçe ve Kürtçe selamlayan HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, binlere hitap etti. 

Bu coşku onların korkusudur

Yazar Vedat Türkali’nin “Haramilerin saltanatını yıkmaya geliyoruz” sözlerini hatırlatan Sancar, “Bekle bizi İstanbul, bekle bizi, Amed, Hakkari, İzmir, Van. Geldik, geliyoruz, haramilerin, zalimlerin, hırsızların, yalancıların saltanatını yıkıyoruz, mutlaka yıkacağız. İşte bu coşku onların en büyük korkusudur” dedi. 

Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl yürüdüğümüz, nereye yürüdüğümüzü ne için yürüdüğümüzü biliyoruz. Bu ülkenin halklarının büyük barışa güçlü demokrasiye ihtiyacı var. Bu ülkenin emekçilerinin yoksullarının aşa işe refaha ihtiyacı var. Mağdurların, ezilenlerin, adalete ve onurlu bir yaşama ihtiyacı var. HDP bunun içindir. HDP özgürlük, barış, demokrasi, ekmek, iş aş, onur için vardır. Bunun sözünü veriyoruz. En yakın zamanda bu ülkeye getireceğiz. Bu ülkeye yeni başlangıcı, onurlu yaşamın, adil bir düzeninin inşasını mutlaka gerçekleştireceğiz. Bunu gençlerin bitmez tükenmez heyecanı, bizlere verdikleri cesaret ve umutla gerçekleştireceğiz.  

 Büyük barışı getireceğiz

 Boşuna demiyoruz. Bizim bu ülkeye, bu ülkenin haklarına, gençlerine en çok, kadınlarına sözümüzdür. Bu ülkeye büyük barışı mutlaka getireceğiz. Bu ülkeye adil, özgür, demokratik yaşamı mutlaka kuracağız. İktidar istediğini yapsın. Her gün yeni saldırılar yapsın, operasyonlar düzenlesin ama bizde korkunun zerresinin olmadığını çok iyi biliyor. Bu iktidara, bir kez daha hatırlatalım; kumpas davalarınız sökmedi. Kobanê davası adı altında, çürük yüzkarası bir kumpas davası başlattınız ama yoldaşlarımız mahkeme salonunda tarihin karşısında, halkın vicdanında sizleri yargılamaya devam ediyor. Bu kumpası çökerttik, daha da çökerteceğiz. Kumpasa doymuyorlar. Cizre’de üç gündür büyük bir kumpasın peşindeler. Milletvekilimiz üzerinden olmadık iftiralar ortaya atıyorlar. Cizre’yi karıştırmak, ülkeyi kaosa sürüklemek bunların şu an en önemli hedefidir. Cizre’de Soylu’nun işaret edip başlattığı kumpası başlarına yıkacağız. Önce gidin yolsuzlukların hesabını verin, çetelerle, mafyalarla kol kola yürüttüğünüz kirli işlerin hesabını verin.

3. Yol dalga dalga geliyor

 Pudra şekeri çeken kadrolarınıza o pudra şekerini, on binlerce tonla buraya taşıyan çetelerinizin mutlaka hesabını soracağız. Meclis’te buna cevap veremiyorlar. Sokakta bunun cevabını veremiyorlar. Yaptıkları tek şey var; kumpas, yalan, dolan ama değirmenin suyu bitti. Halkların ortak gücü burada. Kurduğunuz bu 3. Yol, demokrasiye, barışa ve adalete giden yol büyüyor, genişliyor, dalga dalga geliyor. Bu ülkede yeni başlangıcı da bizler kuracağız. Bu ülkede, bu iktidardan kurtuluşun yolunu bizler açacağız. İktidarı besleyen bu düzeni bizler değiştireceğiz.”

Gözaltı, tutuklama cinayetler...

Cinayetler de işleseniz, Deniz Poyraz yoldaşımızı katlettiğiniz gibi binlerce Deniz Poyraz gelecek. Deniz Poyraz’ın yüreği bulunduğumuz her yerde gümbür gümbür atıyor ve sizlere korku salmaya devam ediyor. Garibe Gezer’in öldürülmesi de Deniz Poyraz cinayetinden farklı değildir. Garibe Gezer’i öldüren zihniyet, Deniz Poyraz’ı katleden zihniyetle aynıdır. Ölüye bile saygıları yok. Cezaevine kumpaslarla alıyorsunuz yoldaşlarımızı. Biz onlara tutuklu demiyoruz. Hepsi siyasi rehinedir. On binlerce kişiyi gözaltına alıyorsunuz ama görüyorsunuz, coşkuyla, inançla, kararlılıkla geliyoruz.

 Nasıl kaybettirdiğimizi unutmayın

Sizin korkunuzun ne olduğunu en iyi biz biliyoruz. Size İstanbul’da nasıl kaybettirdiğimizi biliyorsunuz. O ağır darbeyi unutmadınız. Size tavsiyem unutmayın. Bu zalim iktidara, bu soyguncu talancı sisteme kaybettirmeyi iyi biliriz. Hem iktidara kaybettireceğiz hem de bütün halklara kazandıracağız. Kaybettirirken büyük kaybettireceğiz ama aynı zamanda büyük kazanacağız.

Sonu büyük aydınlıktır

Bize düşmanlaştırdığınız insanlarla da konuşacağız. Kimin kaygısı varsa o kaygıyı gidermek bizim borcumuz. Kimin korkusu varsa o korkuyu ortadan kaldırmak bizim yükümlüğümüzdür. Göreceksiniz, bu yürüyüşün sonu büyük aydınlığa çıkacaktır. Bu düzen değişecek, bu iktidar gidecektir. Halkçı yönetimin temeli atılacak. Bu temeli bu ülkenin bütün emekçileri, ezilenleri, sömürülenleri hep birlikte atacağız. O günler yakındır.

Büyük hikayeyi biz yazacağız

Kürt sorununda güvenlikçi, militarist anlayış, şiddet politikası bugüne kadar hiçbir iktidara gün yüzü göstermedi. Bütün iktidarlar bu politika üzerinden yürüdükçe çöktüler. Şimdi de Kürt sorununda şiddeti, militarizmi ve inkarı, ırkçılığı, her gün, her alanda canlandıran bu iktidar çöküyor. Savaşla hiçbir iktidar ayakta kalmadı, kalamayacak. Kürt sorununda savaş politikalarına karşı çıkmalı, demokratik çözümü birlikte savunmalıyız. Büyük barış hareketini mutlaka kurmalıyız. Anlatacak hikayeleri yok. Zulümden, baskıdan, yalandan başka bir şeyleri kalmadı. Birlikte ortak ve büyük hikayeyi yazacağız. Bu hikaye, içinde umudun, sevincin, heyecanın, sevginin, saygının, erdemin, mutluluğun, eşit bölüşümün, kucaklaşmanın dayanışmanın hak ve adaletin olduğu büyük bir hikayedir. Biz bu hikayeyi yazacağız. Bu hikaye, haramilerin düzenini bitirme hikayesidir. 

 O şafak bizimle gelecek

Acılarımız, yaralarımız, ödediğimiz bedeller büyüktür. Biz acıyı öfkeye dönüştürürüz ama inşa siyasetinin, kurucu siyasetin temeli yapmayabiliriz. Öfkemiz geleceği kurma irademize en büyük kaynaktır. Biz bunu demokratik siyasetteki ısrarımızla, öfkenin siyasi örgütlenmesini en güçlü hale getirerek yapacağız. Acılarımız var, yaralarımız var, bu yaraları birlikte sarmayı biliyoruz. Biz bu acıları süzdük, umut ve cesaret çıkardık. Nefreti, düşmanlığı bitireceğiz, demokrasiyi eşit yaşamı kuracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Korktukça tutsak, umut ettikçe özgürüz. Özgürlüğümüzün kaynağı budur, umuttur. Umudumuzun kaynağı da kesintisiz kararlı mücadeledir. umudumuzu korkakların yüzüne her gün haykıracağız ve mutlaka başaracağız. Umutla ilgili son bir söz o da Halil Cibran dan gelsin; her kışın yüreğinde titreyen bir bahar vardır her gecenin koyu perdesinin arkasında tebessümle bekleyen bir şafak vardır. İşte o bahar biziz o şafak bizimle gelecek.” 

İstanbul İl Eşbaşkanlığına HDP Seçim İşleri Komisyonu’ndan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı ve MYK Üyesi İlknur Birol ile yine MYK Üyesi Ferhat Encü’nün seçilmesi bekleniyordu.   İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.