Hukukçular AYM'ye seslendi
- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması için yapılan 50 başvuruyu karara bağlamayan AYM’nin önüne gelen yüzlerce avukat, “Sorumluluğunu yerine getir” diye seslendi.
Kürdistan ve Türkiye kentlerinden yüzlerce avukat Ankara’da bir araya gelerek, tecridin kaldırılması için yapılan başvuranlara yanıt vermeyen Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) önünde protesto eylemi yaptı. Avukatlar adına açıklama yapan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eşbaşkanı Serhat Çakmak, şunları söyledi: “Avukat, aile ve vasi görüşmelerinin dünyada eşine rastlanılmayacak düzeyde yasaklandığı, avukat ve aile ziyaret yasaklarıyla ilgili idari ve yargısal sürecin hukuka aykırı bir şekilde avukatlardan gizli yürütüldüğü, avukatlık mesleğinin icra edilemediği, dünya ile olan tüm bağlarının koparıldığı, 43 aydır hukuki ve insani hiçbir haberin alınamadığı, hukuki ve insani bir denetimin yapılamadığı, hukuki güvenliğin ve öngörülebilirliğin ortadan kaldırıldığı, olağanüstü koşullarda, olağanüstü rejimle yönetilen bir mekan durumundadır. (...)Disiplin cezaları eliyle gerçekleştirilen işkence uygulamaları ve sistemli hak ihlallerine karşı Anayasa Mahkemesi’ne 9 yıl içerisinde onlarca başvuru yapılmıştır.
İmralı Cezaevi'nde ilk 12 yıl boyunca avukat ile görüşme hakkı yasaya aykırı şekilde haftada bir gün bir saat ile sınırlı tutulmuş, ancak bu sınırlı hakkın kullanılması bile ‘hava muhalefeti’, ‘koster bozuk’ gibi bahanelerle birçok kez engellenmiştir. 27 Temmuz 2011'den itibaren ise İmralı Cezaevi'nde avukat görüşmesi tamamen yasaklanmıştır.
Sistematik yasak
Bu tarihten günümüze değin Mayıs-Ağustos 2019 tarihleri arasında istisnai olarak gerçekleşen 5 avukat görüşü dışında hiçbir avukat görüşmesi gerçekleşmemiştir. Daha önce ‘hava muhalefeti’, ‘koster bozuk’ gibi bahanelerle engellenen avukat görüşmeleri, Temmuz 2016'dan itibaren hukuksuz bir şekilde Bursa İnfaz Hakimliği tarafından alınan 6 aylık avukat görüş yasağı kararına dayandırılmaktadır. Yasak kararları 6 ayda bir periyodik ve sistematik bir uygulama olarak yinelenmektedir.
Hukuk aykırı ret
Söz konusu yasakların ve diğer tutulma koşullarının işkence yasağına aykırı olduğu ve derhal avukat ziyaretlerinin sağlanmasına yönelik talep ve şikâyetlerle birlikte yasak kararlarının esasları ile dayanaklarının avukatlara tebliğ edilmesi, avukatlarının UYAP kayıtlarının yapılması talepleri de İnfaz Hakimliği tarafından hukuka aykırı bir şekilde reddedilmektedir. Gizli yürütülen, yasal denetime kapalı, yasal dayanaklardan yoksun, tutulma koşullarının insanlık dışı biçimlerde seyretmesine yol açan, öngörülemez, genel ve soyut güvenlik gerekçesine dayalı avukat görüş yasaklarına karşı da Anayasa Mahkemesi'ne 9 yıl içerisinde birçok başvuru yapılmıştır.
AYM karar vermiyor
Anayasa Mahkemesi, 2015'ten bu yana İmralı Cezaevi’ndeki mahpuslar adına yapılan tüm başvurular zamana yaydırılarak etkisizleştirilmektedir. Özellikle haber alamama (Incommunicado tutulma) halinin kaldırılmasını amaçlayan ziyaret yasakları, aldatıcı ve inandırıcı olmayan disiplin cezaları, yasal ve maddi temeli olmayan avukat ve telefon yasaklamalarına karşı 9 yıla yayılmış şekilde yapılan 50'nin üzerinde başvuru bulunmaktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi, İmralı Cezaevi'nde uygulanan ve giderek ağırlaştırılan tecrit koşullarına karşı yapılmış bu başvurular hakkında karar vermekten kaçınarak yaşanan bu hukuksuzluğun sürdürülmesinde etkili bir rol oynamaktadır.
Kürtler söz konusu olunca
Söz konusu Kürtler olduğunda Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın demokrasi ve özgürlükler ile hukuk hakkındaki ifadelerinin pratikte bir karşılığının olmadığı Anayasa Mahkemesi’nin Roboskî, Sokağa Çıkma Yasakları, Suruç Katliamı ve 10 Ekim Gar Katliamı başvurularında verdiği kararlarda bariz bir şekilde görülmüştür. Yine yıllardır Anayasa ve yasanın askıya alındığı İmralı tecrit sistemine karşı 50'nin üzerinde başvuru yapılmış olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi’nin halen ağır hak ihlallerine son verecek karar ve tedbirleri almamış olması, hukuka duyulan güveni ciddi bir şekilde zedelemektedir.
Tecride son verilsin
İmralı tecrit rejimine son verilerek çözüm ve diyalog zeminin geliştirilmesi, Türkiye’nin demokratik hukuk devletine doğru evrim göstermesinde ve mevcut ekonomik, toplumsal krizlerin çözümünde önemli rol oynayacaktır. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi'nin de diyalog, barış ve demokratik uzlaşı temelinde sorunların çözümünden yana tavır belirlemesi ve İmralı tecrit sistemine karşı vereceği adaletli kararlarla Türkiye’deki siyasal ve toplumsal sorunların çözümüne katkı sunması gerektiğine inanıyoruz.
Sorumluluğunu yerine getir
Sonuç olarak; Anayasa Mahkemesi’ne İmralı Cezaevi'nde sistematik olarak sürdürülen ve giderek ağırlaşan hak ihlallerinin sona erdirilmesi için sorumluluğunu yerine getirmesi çağrısında bulunuyor; anayasal ve evrensel insan hakları ilkelerini hatırlatarak, söz konusu ihlalleri giderecek karar ve tedbirleri ivedilikle almasını talep ediyoruz.” ANKARA