• Gözaltında gördüğü işkence nedeniyle “beyninde erime” tespit edilen ve doktorların iki yıl ömür biçtiği ağır hasta tutsak Fevzi Arslan, ağız içi arama dayatmasını kabul etmediği için hastaneye sevk edilmiyor.

Adana Suluca Y Tipi Kapalı Cezaevi’nde tekli hücrede tutulan ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutsak listesinde yer alan 55 yaşındaki Fevzi Arslan'da, 6 Haziran 2024'te baş ağrısı şikayetiyle kaldırıldığı hastanede, beyin erimesi başladığı tespit edildi. Arslan'ın avukatı, müvekkiline dair teşhisi özel bir hastanede uzman bir doktora inceletti. Doktor, 2018'de elektrikli işkence sonucu Arslan'ın beyninde pıhtılaşma oluştuğu, zamanında müdahale edilmediği için iltihaplandığı ve bunun beyin erimesine neden olduğu tespitlerinde bulundu. İleri derecede unutkanlık yaşayan Arslan, iki aydır ağız içi arama dayatmasını kabul etmediği için rutin kontrollere götürülmüyor. 

Daha da kötüleşiyor

Oğlu Vedat Arslan, “O zaman ATK’ya giderek maruz kaldığı işkenceyi en detaylı şekilde anlattı. Sonrasında Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi vermiş olduğu raporda ‘tedavi olması gerekiyor’ denilmesine rağmen babam tedavi edilmedi ve edilmiyor. Tedavi edilmediği için beyninde erime başladı ve sağlık sorunları her geçen gün artıyor. Açık görüşe gittiğimiz zaman bunu fark edebiliyoruz. Babam görüşmelerde ‘her şeyi unutuyorum’ diyor. Tedavisi için gerekli ilaçları mevcut değil. Tek başına kalıyor. Acıktığı zaman yemek yemeyi unutuyor. Su içmesi lazım, ancak su içmek için ayağa kalktığında bile ne için ayağa kalktığını unutabiliyor. Ağız içi arama işkencesini kabul etmediği için iki aydır hastaneye sevk edilmiyor. Hastaneye gidemediği için her geçen gün durumu ağırlaşıyor” dedi.

Arslan'ın yaşadıkları

Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde Fevzi Arslan ile kardeşleri Ömer (36), Mehmet Haşim (32), Mehmet Kasım (46), 18 Ekim 2018'de gözaltına alındı. Suriye'de başlayan çatışmalar üzerine 2012'de Riha'ya gelen Arslan kardeşlerin akrabası Khlel Khlel (30) de polisler tarafından gözaltına alındı. AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’a dönük “suikast" istihbaratı iddiası üzerine gözaltına alınan 5 kişi, 11 gün boyunca TEM Şube'de tutuldu. Gözaltı sürecinde 5 kişiye polislerin hazırladığı ifadeler zorla imzalatılmak istendi. Ayrıca 5 kişi ağır işkencelere maruz kaldı. 11 günlük işkence, Adli Tıp Kurumu tarafından 31 Ekim 2019'da hazırlanan rapora da yansıdı. Raporda, 5 kişinin maruz kaldığı işkencelerin detaylarına yer verildi. 5 kişi, 11 gün sonra çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Hazırlanan iddianamede, gözaltına gerekçe yapılan "suikast" iddiası yer almadı. Kentte farklı tarihlerde yaşanan birçok olaya iddianamede yer verildi. Mahkeme, işkence altında alınan ifadeleri baz alarak, Fevzi ve Mehmet Kasım Arslan kardeşler ile Khlel Khlel’e “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma, tasarlayarak kasten öldürme” iddiasıyla üç kez ağırlaştırmış müebbet hapis cezası verdi. Ömer ve Mehmet Haşim kardeşlere ise “Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, kamu malına zarar verme ve ruhsatsız silahlara mermi satın alma” iddiasıyla 28’er yıl hapis cezası verdi. Antep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Dairesi, 19 Şubat 2020'de verilen cezaları onadı. Yargıtay’a itirazda bulunuldu. Ancak Yargıtay da 17 Ocak 2024'te cezaları onadı. Avukatlar, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Dosya, halen AYM'de bekliyor. RIHA

 

* * *

Hastane, görüş bile bildiremedi

Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi, 75 yaşındaki yatalak tutsak Süleyman Sabri Mavi'nin tahliye edilip edilmemesine dair görüş bildirmekten kaçınarak, ATK'ye sevk istedi. 

Hakkında verilen 8 yıl 9 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan 75 yaşındaki Süleyman Sabri Mavi, 10 Eylül'de Colemêrg'in Gever (Yüksekova) ilçesindeki evinde gözaltına alındı. Mavi, gözaltı sırasında kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı. Mavi, taburcu edildikten sonra 12 Ağustos'ta Van F Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Mavi'nin Yüksekova Devlet Hastanesi tarafından verilen yüzde 96 engelli raporu bulunuyor. Görme ve işitme kaybının yanı sıra iç organlarının büyük bölümü iflas etmiş durumda. 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Colemêrg Şubesi avukatlarından Medya Çallı, Mavi'nin tahliyesi için Van Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulundu. Bunun üzerine  Mavi, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastane heyeti, raporunda Mavi'nin hastalık durumunun cezaevinde kalmaya uygun olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapmaktan kaçındı, "Kişi hakkında Adli Tıp Kurumu'ndan rapor aldırılarak karar verilmesinin uygun olacağı tıbbi kanaatine varılmıştır" dedi.

Avukat Medya Çallı, öncelikli taleplerinin müvekkilinin infazının ertelenerek, fiziki koşulları tedaviye uygun bir sağlık kuruluşunda tedavisinin yapılması olduğunu belirtti. Cezaevi şartlarının müvekkilinin tedavisine uygun olmadığını ifade eden Çallı, şunları söyledi: "Geçen gün ailesi ziyaretine gittiğinde de baygınlık geçirmiş. Ciddi bir rahatsızlık durumunda cezaevinden tam teşekküllü hastaneye sevki zaman alacağı için cezaevinde olduğu her dakika yaşam hakkı ihlal ediliyor. Müvekkilin sağlık koşulları cezaevinde kalmasına elverişli değil. Ağır hastalıkları bulunan müvekkilimin gerekirse konutu terk etmemek koşuluyla tahliye edilmesi talebinde bulunuyoruz."