İntikam içindi, hukuki değeri yok

Ekin Yeter

Ekin Yeter

  • Kobanî Kumpas Davası avukatlarından Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eşbaşkanı Ekin Yeter, sürecin bir kumpas ve intikam alma içgüdüsü ile devam ettirildiğini, hukuki anlamda hiçbir tezahürü olmadığını söyledi.

ASMİN BARAN / AMED

Kobanî Kumpas Davası'nda yargılamanın başından sonuna kadar düşman ceza hukuku ve antidemokratik hukuk anlayışı ile yürütüldüğünü aktaran Ekin Yeter, “Alınan kararla beraber bu hukuksuzluklar ayyuka çıktı. Siyasetçiler şahsında yargılanan şey, aslında Kürt halkının Kobanî’ye sahip çıkma iradesiydi. Bu iradeyi HDP şahsında çökertmeyi amaçladılar. Bu şekilde başlayan davaya, bu yüzden kumpas davası dedik” dedi.

HDP'ye karşı 'büyük Türkiye'

Dosyanın bir sosyal medya paylaşımıyla başladığını, ancak yargılamanın paylaşım dışında kişilerin dokunulmazlıkları döneminde yapılan konuşmalar ve açıklamaların eklendiğini hatırlatan Ekin Yeter, cezaların da kamuoyunda yaratılan Yasin Börü ve paylaşılan çağrıdan dolayı verilmediğine dikkat çekti. Algı üzerine kurulan bu dosyada asıl amacın, HDP ve yürüttüğü siyaseti yalnız bırakma olduğunu belirten Ekin Yeter, şöyle devam etti: “Hiçbir zarara uğramamalarına rağmen birçok devlet kurumu ve banka müşteki sıfatıyla duruşmaya katıldılar. HDP’ye karşı ‘Büyük Türkiye’ resmi çizilmek istendi. Bu noktada HDP ve yürüttüğü siyaset yalnızlaştırılmaya çalışıldı.”

Hiçbir hukuki yanı yok

Verilen cezaların hiçbir hukuki yanı olmadığını kaydeden Ekin Yeter, “Bu dosyada devletin birliği ve bütünlüğünü bozma suçunun hiçbir unsuru oluşmamıştır. Düşman ceza hukuku pratiğini her alanda gördük. Bu cezalar güvenlikçi politikalardan, İmralı’daki tecrit rejiminden, eylem etkinlik yasaklarından ve kadınlara yönelik gerçekleştirilen katliamlardan bağımsız değildir.”

İki temel nedeni vardı

DEM Parti Amed Milletvekilli Serhat Eren ise yargılamanın hangi saiklerle başladığı sorusunun anlaşılması gerektiğini söyleyerek, “Kobanî düşmedi ama DAİŞ düştü ve DAİŞ'e dair planları çöktü. Kobanî davasıyla bunun intikamını almak istedi. Diğer nedeni de ortak mücadele hattını oluşyturan muazzam HDP fikriyatının, tek başına iktidar olmasını engellemesidir” dedi.

Özgürlük ve demokrasi için mücadele eden bütün güçleri tasfiye etmenin bir aracı olarak bu davanın kullanıldığını kaydeden Eren, “İktidar, Kürt halkına olan yaklaşımını bu dava ile net bir şekilde bir kez daha gösterdi. Devlet, Kürt halkına dönük uzun yıllardır açtığı savaşta ısrarcı olduğunu gösterdi. Bundan sonraki süreçte de yumuşama ya da normalleşme sürecinin öznelerinden birinin Kürtler olmayacağı, verilen kararla birlikte çok net bir şekilde anlaşıldı” şeklinde konuştu.

Bu mücadele engellenemez

Bu cezalarla Kürt siyasetinin sona ermeyeceğini ve daha güçlü şekilde mücadele etmeye devam edeceğini vurgulayan Serhat Eren, şunları ekledi: “Onlara göre ortak düşman; Kürt halkı ve dostlarıdır. Onların bu savaşı devam edecek ve bu savaşta ısrarcılar. Kürt özgürlük mücadelesi, Kürt siyasetçilere ceza verilmesiyle engellenebilecek bir mücadele değil. Bu halkın mücadele azmini kıran hapis cezaları olamaz. Özgürlük talebini durduran hiçbir şey olmadı, bundan sonra da olmayacak.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.