‘Umut hakkı’ düzenlemesi yapılmalı
- Avukat Zeynep Karayılan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen tutsakların “umut hakkı” için yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tecrit altında rehin tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesine (umut hakkı) dair 18 Mart 2014'te "ihlal" kararı verdi. Türkiye, söz konusu kararın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen adım atmadı. AİHM'in kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 17-19 Eylül tarihlerindeki toplantısında "umut hakkı"nı gündemine alarak, Türkiye'ye 25 Eylül 2025'e kadar süre verdi. Komite, Türkiye'den bu süre içinde yasal düzenleme yapmasını istedi. MA'ya konuşan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Sekreteri Zeynep Karayılan, 2002'de yapılan bir düzenlemeyle müebbet hapis cezası verilen tutsakların şartlı tahliye hakkından yararlanmasının önüne geçildiğini hatırlattı. AİHM'in bu konuda "ihlal" kararı verdiğini anımsatan Zeynep Karayılan, "Yani Türkiye’nin işkence yasağının ihlal ettiğine karar vermiştir. Daha sonra Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan kararlarında da Türkiye aleyhine ihlal kararları vermiştir" dedi.
Avrupa Konseyi üyeleri için AİHM kararlarının bağlayıcı olduğunu vurgulayan Zeynep Karayılan, "Eğer bir karar uygulanmazsa Bakanlar Komitesi süreci izler ve bu durum gerek uluslararası platformlarda gerekse iç siyasette tartışmalara neden olabilir. Bakanlar Komitesi’nin yaptırımları, genellikle diplomatik baskıdan başlayarak aşamalı şekilde ağırlaşır. Kararlara uymamak, devletin uluslararası itibarı için ciddi sonuçlar doğurabilir. Avrupa Konseyi’nden dışlanmaya kadar varan süreçlere yol açabilir. Normal şartlarda AİHM kararlarına uyulmaması kısa vadede devletler üzerinde hukuki ve siyasi baskılar yaratırken, uzun vadede ciddi uluslararası sonuçlara yol açabilir" diye konuştu.
Tecrit daha da ağırlaştı
Ağır tecrit koşullarına dikkat çeken Zeynep Karayılan, yeni açılan Y ve S tipi cezaevleriyle bu tecridin daha da ağırlaştırıldığını söyledi. Zeynep Karayılan, "Bu tip cezaevleri, mahpusun insan ve doğaya temasının sıfır olduğu mekanlar. Mahpuslar, tutuklu veya hükümlü olduğuna veya cezasının süreli veya müebbet olup olmadığına bakılmaksızın bu tiplere yerleştiriliyor. Hasta mahpuslar tahliye edilmiyor, infazlar yakılıyor, çeşitli gerekçelerle mahpuslara hücre cezası veriliyor" ifadelerini kullandı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 43 ay sonra aile görüşü gerçekleştirdiği, ancak tecridin devam ettiğini dile getiren Zeynep Karayılan, son verilen 6 aylık avukat görüş yasağının da tecridi doğruladığını kaydetti. Zeynep Karayılan, "Bu kararların hiçbir hukuki dayanağı yok. Bir yandan 'umut hakkı' konuşulurken, diğer yandan ağır tecrit uygulanıyor" dedi. Karayılan, şöyle devam etti: "Ağırlaştırılmış müebbet alan binlerce tutsak var. Koşullu salıverme şartlarının yeniden düzenlenmesi gerekir. Bu gerek ulusal gerek uluslararası siyasette ve hukukta ciddi manada olumlu bir hava yaratır. Tecrit, ÖHD olarak bizim temel gündemimiz, zira ortada büyük bir hukuksuzluk olduğu için bununla mücadele etmek en çok bize düşüyor. Mücadele sadece tutsak yakınlarına veya kurumlara bırakılmamalı, herkesin sorumluluk hissedip mücadele etmesi gerekmektedir."
* * *
Ailelerden İmralı başvurusu
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisi, görüşme başvurusunda bulundu.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan kürt Halk Önderi ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Kardeşi Mehmet Öcalan ile vasisi Mazlum Dinç, görüşme talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Cezaevi Müdürlüğüne başvuruda bulundu. Ayrıca Ömer Hayri Konar’ın kardeşi Emine Konar, Hamili Yıldırım’ın kardeşi Polat Yıldırım ile Veysi Aktaş’ın kardeşi Melihe Çetin de görüşme talebiyle savcılık ve cezaevi müdürlüğüne görüşme talebiyle başvuru yaptı.
Aileleriyle görüşme hakları, “disiplin cezaları” öne sürülerek engelleniyor.
* * *
Mêrdîn'de iki tutuklama
Mêrdîn'de kayyuma karşı eylemlere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınanlardan Mehmet Şimdi ve Medine Şimdi tutuklandı.
Mêrdîn'in Artuklu ve Qoser (Kızıltepe) ilçelerinde 26 Mayıs'taki ev baskınlarında gözaltına alınan 11 kişinin Emniyet işlemleri tamamlandı. Biri çocuk 5 kişi serbest bırakıldı, 6 kişi ise adliyeye sevk edildi. Dosyaya gizlilik kararı konuldu. Mehmet Şimdi (40) ve Medine Şimdi (20) savcılık sorgularının ardından tutuklama istemiyle, dört kişi ise adli kontrol uygulanması talebiyle Mardin Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edildi. Kayyum protestoları sırasında en ön safta yer alarak, direnişin sembollerinden biri olan Mehmet Şimdi ile Medine Şimdi, "Örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Dört kişi ise serbest bırakıldı.
Açıkça hukuka aykırı
Tutuklama kararına tepki gösteren avukat Kemal Erdem, şunları söyledi: "Sadece kayyum protestoları sorulmasına, dosyada kayyum protestosu dışında bir şey olmamasına rağmen 'örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' isnadına bağladılar. Kamuoyunun dikkat etmesi gereken şu; bu suçlama maddesi, yaklaşık bir buçuk yıldır Anayasa Mahkemesi önünde iptal konusu yapılarak değerlendirmeye alınmıştır. İptal durumu söz konusu iken yurttaşların bu suçlama maddesi kapsamında tutuklanması, açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Dosyada kayyum protestoları dışında hiçbir şey olmamasına rağmen gizlilik kararı getirilmesi de açıkça kanuna aykırıdır. Ciddiyet arz etmeyen soruşturma dosyaları ile karşı karşıyayız."
* * *
Cizîr'de ev baskınları
Cizîr'de yapılan ev baskınlarında iki kişi gözaltına alındı.
Şirnex'in Cizîr (Cizre) ilçesinin Banê Senefîs Mahallesi'nde dün evleri basan polis, Yusuf Yanık ve Aydın Başkurt'u gözaltına aldı. "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" iddiasıyla gözaltına alınan Yanık ve Başkurt, İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.
Bu arada Hezex (İdil) ilçesine bağlı Ereban (Karalar) beldesinde 27 Kasım'da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan DEM Parti İl Genel Meclis üyesi Müzeyyen İnan, Yılmaz Soysal ve M. Ali Soysal, Şirnex Jandarma Komutanlığındaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Üç kişi, mahkemece serbest bırakıldı. 20 kişinin ise ifade işlemleri sürüyor.