‘Jin jiyan azadî’ye karşı ‘erkek çeteleşmesi’

Kadın Haberleri —

Yasemin Özgün

Yasemin Özgün

  • Kadınları güçlendiren İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen iktidarın hedefi 6284 sayılı kanun ve nafaka hakkında. Kadına yönelik baskı sürdükçe toplumda mutluluğa erişmenin mümkün olmadığını belirten Yasemin Özgün, ‘Jin jiyan azadî’ sloganı ile her zaman sokaklarda olacaklarını kaydetti.

AKP-MHP iktidarının kadın kazanımlarını ellerinden almaya yönelik saldırıları sürüyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekme kararı almasının ardından kadına yönelik şiddeti engelleyen 6284 sayılı kanun hedefte.

Feminist aktivist ve siyaset bilimci Yasemin Özgün, kadın kazanımlarına yönelik saldırılara ve kadın direnişine ilişkin Jinnews’ten Rozerin Gültekin’e konuştu.

Sahiplenilen kadın devrimi

“Jin jiyan azadî” sloganıyla başlayan kadın direnişin tüm dünyaya yayıldığını dile getiren Özgün, Jîna Emînî’yi katleden otoriter rejim tarafından kadın bedeninin, kimliğinin sürekli hedef alındığı ama bu yükselen kadın direnişinin saldırılara cevap olduğunu ifade etti.

Türkiye, İran ve kadın yönelik baskıcı tutum sergileyen pek çok ülkede rejimlerin, kadınlar ve LGBT+lar üzerinden iktidarını sağlamaya çalıştığına işaret eden Özgün, şöyle devam etti: “Emînî’nin şahsında bir özgürlük mücadelesi başladı. Kadınlar özgürleşmeden toplumlar özgürleşemez. Bu yüzden “Jin jiyan azadî” sihirli bir sözcük gibiydi. Tamamen sahiplenilen bir kadın devrimi oldu.”

Gerçek kurtuluş ortak mücadelede 

Kadın düşmanı iktidarların ortadan kalkmasıyla gerçek kurtuluşun sağlanacağını ve bu kurtuluşun sağlanması için kadınların bir arada ortak mücadele yürüttüğüne dikkat çeken Özgün sınıf, din, dil fark etmeksizin kadınların özgürlük mücadelesinde buluştuğunu vurguladı.

“Dünyanın birçok yerinde kadınlar ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla bir araya geldi ve şimdi sloganın anlattığı özgürlük çığlığını beraber taşıyorlar” diyen Özgün, kadın ittifakının kadın mücadelesini büyüttüğünü belirtti ve ekledi: “İran’daki kadınların özgürlük mücadelesi hepimizi etkiledi. Kürt kadınların mücadelesi yıllardır bütün dünyayı etkilemeye devam ediyor. Kadınların güç birliği ile pek çok şey aşılabilir. Bu mücadele bütün rejimleri korkutan, ürküten, saldırgan tutum almaya sevk eden güçte. Kadınların mücadelesinden korkuyorlar, kadınların bir araya geldiklerinde yapabileceklerinden korkuyorlar. Ama kadınların her yerde dayanışma içinde, ortak paydada buluşarak bütün farklılıklara, onları bölmeye çalışan iktidarlara rağmen mücadeleleri sürecek. Kadınların özgürleşmesinin önünde engel oluşturmak kendi iktidarlarının varoluş nedeni olarak ortaya çıkıyor.”

 

 

Direnişe karşı ‘erkek çeteleşmesi’ 

Kadınların yükselen direnişine karşı “erkek çeteleşmesinin” oluştuğunu vurgulayan Özgün, iktidarın söylemleri doğrultusunda kadın kazanımlarına yönelik saldırı gerçekleştirdiğini ifade ederek 6284’ün ve nafaka hakkının hedef alınmasının da bunun sonucu olduğunu söyledi.

Kadınları güçlendiren İstanbul Sözleşmesi’ni dayanamayıp kaldırdıklarına dikkat çeken Özgün, “Şimdi aynı şekilde 6284 hedefte, nafaka hakkı hedefte. Bunların hepsi kadına yönelik saldırıların bir parçası. Kadınlar buna karşı seslerini çıkartmaya devam ediyor. Muhafazakar bir dil ile çoğunluğunu sağcıların oluşturduğu bir ülkede onlara hitap eden politikalar uyguluyorlar. Yoksulluğun nedenini hükümet politikalarında görmeyip nafaka ödemesinde arayan insanlar yaratmaya çalışıyorlar. Aile ortadan kalkıyor, kadının namusu tehlikede diyerek haksızlığın, enflasyonun, işsizliğin görmezden gelinmesini sağlayıp bakışları başka yere yönlendiriyorlar. Bu erkek egemen patriarkal zihniyetin devamıdır” diyerek kazanımların hedef alınmasındaki amaca değindi.

Kadınlar hep sokaktaydı

Kadınların bütün saldırı ve yıldırma adımlarına karşı direndiğini ve yaşamın her alanında AKP-MHP iktidarına karşı mücadele ederek seslerini yükselttiğinin altını çizen Özgün, “Kadınlar baskılara, kürtaj yasaklarına, 4+4+4 kampanyası ile kız çocuklarının okumasını engelleyen yasalara, esnek çalışma ile kadınların eve mahkûm edilmesine ve bakım emeğinden sorumlu tutulmalarına karşı hep sokaktaydı. Kadınlar hiçbir zaman bunları kabul etmedi. Bütün muhaliflerin susturulduğu baskı altına alındığı dönemlerde bile kadınlar sözlerini, seslerini duyurmaktan kaçınmadılar. El ele dayanışma içerisinde mücadeleyi yürüttüler. Kadın hareketi, korkulan bir güç olarak ortaya çıktı. Ne yapsalar da yok edemedikleri bir mücadele. Kadınlar asla taviz vermediler. Kadınları yıldırmaya yönelik politikaları başarılı olmadı asla da başarılı olmayacak” dedi.

Var olma mücadelesi

Kadınların özgürleşene kadar ‘Jin jiyan azadî’ sloganı ile her zaman sokaklarda olacağının ve bu yoldan geri dönüş olmayacağının altını çizen Yasemin Özgün, “Kadınların bedenlerine, emeklerine yönelik baskı sürdükçe toplumda mutluluğa erişmek mümkün değil. Baskıcı rejimlerin ortadan kaldırılması ile toplumsal olarak kurtuluş gerçekleşecek. Kadınlar bıçağın kemiğe dayandığı süreçte cesurca mücadele ediyor. Varoluşumuzun yok edilmeye çalışıldığı ortamda kadınlar var olma mücadelesi veriyor” şeklinde konuştu. İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.