“Kardeş ülkeleri” de işgalci dedi

• Türk devletinin “kardeş ülke” dediği Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan, BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarını destekleyerek Türk devletini Kıbrıs'ta "işgalci güç" olarak resmen tanıdı.

Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail’in elektrik iletim hatlarını bağlamayı hedefleyen “Büyük Deniz Enterkonnektörü” (Great Seas Interconnector - GSI) projesi, Akdeniz’de gerilimi tırmandırıyor. Avrupa Birliği’nin (AB) yaklaşık 800 milyon Euro fon sağladığı proje bir türlü tamamlanamıyor. Kuzey Kıbrıs’ı işgal eden Türk devleti, projeyi “kıta sahanlığını ihlal eden bir girişim” olarak tanımlıyor ve sahada karşılık vermekle tehdit ediyor.

Proje, Türk devletinin baskıları ve Kıbrıs’taki işgalci konumu nedeniyle askıya alınsa da, Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis, geçtiğimiz hafta basına verdiği demeçte, Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail'in elektrik şebekelerini birbirine bağlayacak çalışmanın on yılın sonuna kadar tamamlanacağını söyledi.

Türk Savunma Bakanlığı ise en son yaptığı açıklamada, “Türkiye ve KKTC’nin bölgedeki varlığı gözetilmeden maksimalist talepler çerçevesinde Yunanistan, GKRY ile üçüncü taraflar tarafından planlanan ve ülkemizin rızası alınmadan deniz yetki alanlarımızdan geçmesi planlanan, fizibiletesi olmayan, yeterli kaynak tahsis edilmemiş ve tamamen tahrik amaçlı projelerin Doğu Akdeniz’de ısrarla sürdürülmeye çalışılması mümkün değildir” dedi.

Tartışmalar sürerken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, önceki hafta Doğu Akdeniz’de ABD ve İsrail’in de arkasında olduğu Kıbrıs merkezli doğal gaz ve petrol projesine dair gizli pazarlıklar yapıldığını gündeme getirdi.

Plana göre bölgede çıkarılacak bütün doğal gazın Kıbrıs Adası’nda toplanacağını söyleyen Karabat, “Oradan da boru hattıyla Türkiye’ye aktarılacak. Kıbrıs’ın Dipkarpaz Burnu ile Adana Yumurtalık arasında boru hattı kurulması planlanıyor. Suriye’deki Banyas Limanı da, Türkiye’nin Yumurtalık bölgesi gibi konumlandırılacak. Oraya karadan petrol ve doğal gaz boru hatlarının ulaştırılması planlanıyor. Banyas’tan da Kıbrıs’a boru hattı çekilecek” dedi. Ayrıca Erdoğan’ın Kıbrıs’ı proje karşılığında tanıyacağını ekledi.

AB, tehditlerden rahatsız

Akdeniz’deki bu projeden dışlanan Türk devletinin tavırları, AB dâhil Orta Asya ülkelerinin de tepkisini çekiyor. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, AB'nin, Türk devletinin projeyi engelleyeceği yönündeki tehditlerinden “kesinlikle hoşnut olmadığını” söyledi.

Projeyi yürüten Yunanistan Bağımsız Enerji İletim Operatörü Associated Press'e yaptığı açıklamada, şu ana kadar 160 kilometrelik (100 mil) elektrik kablosu üretilmiş olmasına rağmen, kablonun Yunanistan'ın Girit adası ile Kıbrıs arasındaki nihai rotasını belirlemeye yönelik deniz araştırmaları devam ettiği için döşeme işlemlerinin henüz başlamadığını söyledi. Şirket, kablo bağlantısının Kıbrıs-İsrail bölümünün “hem teknik hem de düzenleyici cephelerde ilerlediğini” ve yazdan sonra ilerleme hakkında daha fazla ayrıntı sunulacağını ekledi.

Kıbrıs’a büyükelçi hamlesi

Türk devletinin, Kıbrıs’taki işgalci politikası Orta Asya ülkelerini de kendinden uzaklaştırıyor. Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın Kıbrıs’ı tanıyarak büyükelçi atamasının ardından, başka bir hamle daha geldi.

İşgali kabul edilmiyor

Özbekistan’da düzenlenen “Avrupa Birliği-Orta Asya Zirvesi”ne katılan Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan, BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarını destekleyerek Türk devletini Kıbrıs'ta "işgalci güç" olarak resmen tanıdı. Bu adım, Avrupa Birliği'nin Orta Asya için açıkladığı 12 milyar Euro’luk yatırım paketi sonrasında atıldı. Bu haber, Türk basınında “12 milyar Euro için KKTC’yi sattılar” başlıklarıyla verildi.

BM kararları ne diyor?

4 ülkenin imzaladığı 541 sayılı karar, 15 Kasım 1983’de KKTC ilan edildikten sonra Kıbrıs yönetiminin şikâyeti üzerine toplanan BM Güvenlik Konseyi tarafından 13 oyla alınmıştı. Karara, Pakistan ret oyu verirken, Ürdün ise çekimser kaldı.

550 sayılı karar ise TC-KKTC arasında karşılıklı Büyükelçi atanması “ayrılıkçı ve yasadışı bir eylem” olarak nitelenerek kınanıyor ve geri alınması talep ediliyor. Tüm ülkelere KKTC’Yİ tanımamaları, desteklememeleri ve yardım etmemeleri, ek olarak Rum yönetiminin bağımsızlığına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı gösterme çağrısı yapılıyor. HABER MERKEZİ