Kürtler zayıflarsa DAİŞ büyür

Dünya Haberleri —

Roj kampı

Roj kampı

  • DAİŞ, HTŞ’nin yönetimi ele geçirmesiyle Suriye’deki hareketliliğini arttırdı. New York Times, Türk devleti ve SMO’nun Kürtlere yönelik saldırılarının, kamplar ve cezaevlerindeki tutuklu çeteleri kaçırabileceği konusunda uyarıyor.
  • Stimson Center'dan Kawa Hassan, Kürt güçlerinin zayıflamasının büyük bir boşluk yaratacağını ve DAİŞ’in bundan faydalanacağını belirtirken, Washington'un BM Büyükelçisi Dorothy Shea, DAİŞ ve El Kaide’nin Suriye’de yeniden aktif olduğunu söyledi.

Suriye’deki DAİŞ çeteleri sorunu 10 yılı aşkın bir süredir çözüme kavuşturulmadı. Özellikle Heyet Tehrir El Şam’ın (HTŞ) Şam yönetimini ele geçirmesinin ardından DAİŞ, yeniden güçlendi, savaşçı topladı ve saldırılarını arttırdı.

ABD Savunma Bakanlığı yetkililerine göre, DAİŞ 2023 yılında 121, 2024 yılında ise 294 saldırı düzenledi. BM, yaklaşık 400 saldırı olduğunu ifade ederken; Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise 2024’teki sayının 110’u aştığını belirtti. Dêrazor başta olmak üzere Reqa, Hesekê ve Palmira’da gerçekleşen bu saldırılar tehlikenin arttığını gösteriyor. Ancak asıl büyük tehlike cezaevleri ve kamplardaki tutuklu çeteler ile aileleri.

Kamplar ve cezaevleri en büyük tehdit

Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve Kadın Savunma Birlikleri’nin (YPJ), 2019 yılında DAİŞ’i Baxoz’da yenilgiye uğratmasının ardından binlerce çete, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi bölgesindeki kamplara ve cezaevlerine yerleştirildi. Buraların güvenliğini ise QSD’ye bağlı güçler sağlıyor. Şu anda dünyanın en tehlikeli kamplarından biri olan Hesekê’deki Hol Kampı’nda yaklaşık 55 bin kişi kalıyor. Bunlar arasında yaklaşık 60 yabancı ülkeden 2 bin 423 DAİŞ’li aile bulunuyor. Cezaevlerinde ise 14 bini aşkın çete tutuluyor.

Küresel bir istihbarat ve güvenlik firması olan Soufan Group'un araştırma müdürü Colin Clarke, “İslam Devleti'nin baş tacı hala hapishaneler ve kamplar. Deneyimli savaşçılar buralarda” sözleriyle, cezaevi ve kampların dışarıdan güç toplamaya da aracı olacağına işaret ediyor.

Öte yandan ABD’li üst düzey istihbarat yetkilileri de geçtiğimiz ay Senato’ya sunduğu yıllık raporunda, DAİŞ’in Beşar Esad’dan sonra saldırılarını genişleteceği ve yeniden canlanacağı uyarısında bulundu. ABD ayrıca Suriye’deki askeri sayısını 2024’ün sonunda 2 bine yükseltti.

 

 

Ağlarını genişletiyor

New York Times’ta yayınlanan bir haberde, ABD’nin HTŞ’nin DAİŞ tehdidine karşı ortaklık yapacağını umduğunu ifade etti. Habere göre, HTŞ ABD’nin istihbaratıyla DAİŞ’in sekiz planını bozdu. Ancak DAİŞ’in Suriye’deki hücreleri ve Suriye dışındaki bağlantılarının yanı sıra internet üzerinde de yayılmaya devam ettiğine işaret edildi.

Washington Enstitüsü'nde 15 yılı aşkın bir süredir İslamcı grupların faaliyetlerini ve propagandalarını takip eden Aaron Zelin, HTŞ hükümetinin Esad’ın ardından devam gerilim ve Türkiye'nin Suriye'ye saldırılarının şu anda karşılaştığı en büyük zorluklar olduğunu söyledi. Zelin, DAİŞ’in başka bir tehdit oluşturduğu konusunda şu uyarıları yaptı: “Şam'da yabancılara ya da göçmenlere yönelik büyük bir saldırı olduğunda herkesin bakış açısı değişecektir, bu nedenle dikkatli olmalıyız.”

Türkiye, tehlikeyi büyütüyor

Çetelerin cezaevlerinden kaçma tehlikesi Rojava bölgesindeki en büyük endişelerin başında geliyor. New York Times, Türk devleti ve SMO çetelerinin saldırılarının, tehlikeyi daha da arttırdığına işaret ediyor. Çeteler en son 2022’de Hesekê’nin Xwêran Mahallesi'nde Sina Cezaevi'nde Türk devletinin işgal ettiği bölgelerden destek alarak saldırı düzenlemiş, yaklaşık 400’ü kaçmıştı. QSD’nin operasyonu sonucu durum o dönem kontrol altına alınmış olsa her an patlama hazır bomba gibi.

QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdi, 12 Ocak’ta yaptığı açıklamada cezaevleri ve kamplardaki DAİŞ tehdidinin büyüdüğünü, hareketliliğinin arttığını belirtti. Demokratik Özerk Yönetimi de terör hücrelerinin yeniden yapılanmasının önüne geçmek için uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiği belirterek, “Bu durum, her şeyden önce Suriye için bir tehdit oluşturmaktadır. Uluslararası güçlerin, özellikle de Uluslararası Koalisyon’un, bu konuda iş birliği ve koordinasyonu sürdürmesi büyük önem taşımaktadır” dedi.

DAİŞ’e karşı dünyaya uyarılarda bulunan QSD ve Özerk Yönetim, başta Hol Kampı olmak üzere çete ailelerinin kaldığı kamplara düzenli olarak insani ve güvenlik operasyonları düzenliyor. YPJ’nin Nisan ayının başında Dêrik’teki Roj Kampı’na düzenlediği operasyonda 16 çete yakalandı. YPJ, çetelerin mevcut koşulları kullanarak hem yetişkinleri hem de çocukları örgütlemeye çalıştığına, özellikle çocukların zihninde radikal fikirlerini yaymaya devam ettiğine işaret etti.

 

 

Harekete geçin

Stimson Center'dan Iraklı araştırmacı Kawa Hassan, Kürt güçlerinin zayıflamasının büyük bir boşluk yaratacağını belirterek, DAİŞ’in bu boşlukta büyüyeceği uyarısını yapıyor.

Önceki gün Birleşmiş Milletler güvenlik Konseyi’nde (BMGK) konuşan ABD’nin BM Büyükelçisi Dorothy Shea da DAİŞ ve El Kaide'nin Suriye'de faaliyet göstermeye devam ettiğini, Hizbullah ve İran destekli diğer grupların ise İsrail ve bölgedeki diğer ülkeleri tehdit etmek üzere yeniden mevzi kazanmaya çalıştığı uyarısında bulundu.

Shea, “Güvenlik Konseyi, Suriye'de terörle mücadele konusunda kendini yeniden gözden geçirmeli, İran ve diğer dış aktörlere terörist grupları silahlandırmayı ve onlara danışmanlık yapmayı bırakmaları çağrısında bulunmalı. Bölge devletlerini bölgesel barış ve güvenliği tehdit eden vekillerin eylemlerini dizginlemeye teşvik etmelidir” dedi. HABER MERKEZİ

 

* * *

ABD, HTŞ’yi tanımıyor

ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye'nin Birleşmiş Milletler (BM) misyonunun statüsünün düşürüldüğü belirtti. Açıklamada, "ABD şu anda herhangi bir oluşumu Suriye hükümeti olarak tanımamaktadır." denildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, kısa süre önce New York'taki BM Suriye Misyonu'na, misyon üyelerinin vize sınıflandırmasına dair rehberlik sağlandığını belirterek, bu idari kararın ABD'nin mevcut tanıma politikasına dayandığını vurguladı.

"ABD şu anda herhangi bir oluşumu Suriye hükümeti olarak tanımamaktadır" diyen yetkili, Suriye'nin BM Daimi Misyonu'nun akredite üyelerinin ayrıcalıkları ya da dokunulmazlıklarında herhangi bir değişiklik olmadığını ve vize sınıflandırmasının da kısmen ABD'nin tanıma politikasına bağlı olduğunu belirtti. ŞAM

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.