Kirli rejimin karanlık planı

  • Türk hükümeti, Taksim'de patlama yapıp Suriyeli bir kadını faili göstererek, talimatın da Kobanê'den verildiğini iddia ederek hem Kobanê'ye saldırıya gerekçe devşirme hem de topluma korku salarak iktidarını sürdürme hesabı yapıyor.
  • Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, açık ve net bir açıklamayla haklı ve meşru özgürlük mücadelesi verdiklerini ve Türkiye zemininde sivil insanları herhangi bir biçimde hedeflemelerinin söz konusu olamayacağını vurguladı.
  • Yeni bir karanlık planın devreye sokulmak istendiğinin görüldüğüne dikkat çeken Komutanlık, "Özellikle Kobanê’yi hedef göstermeleri, planlarının yönünü ortaya koyuyor. Karanlık bir planın başlangıcına işaret ettiği anlaşılmaktadır” dedi.

Kimyasal silah kullandığı artık saklanamayan, kendi askerlerinin cenazesini bile yaktığı görüntülenen Türk hükümetinin, bir özel harp operasyonu olduğu anlaşılan Taksim'deki patlamayı, PKK ve Kuzey-Suriye Demokratik Yönetimi'ne yıkma çabası, ne toplum nezdinde ne de uluslararası arenada kabul gördü. Bu patlamayı, içeride ve dışarıda yeni bir karanlık sürecin başlangıcı yapmaya çalışan Türk hükümetinin suçlamalarının reddeden Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, tüm Türkiye demokrasi güçlerinin ve kamuoyunun, geliştirilmek istenen karanlık süreci görerek bu olayın deşifre edilmesi için mücadele yürütmelerinin önemini vurguladı.

İstanbul Beyoğlu ilçesinin Taksim/İstiklal Caddesi'nde önceki gün meydana gelen patlamada 6 kişi yaşamını yitirdi, 81 kişi ise yaralandı. Türk Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tedavi altına alınan 81 yaralıdan 55'inin taburcu olduğunu açıkladı. Koca, 5’i yoğun bakımda olmak üzere, 26 kişinin tedavisinin devam ettiğini yoğun bakımdaki iki kişinin durumunu ciddiyetini koruduğunu söyledi.

46 kişi gözaltına alındı

İstanbul Emniyet Müdürlüğünden bir gün sonra, yani dün yapılan açıklamada, 21 adrese baskın düzenlendiği ve 46 kişinin gözaltına alındığı belirtilerek, hükümet marifetiyle hazınlandığı anlaşılan "Şahısların sorgulamalarında bombayı koyan şahsın Küçükçekmece ilçesinde bir adrese gittiği tespit edilmiştir. Belirlenen adrese saat 02.50'de yapılan operasyonda, olayı gerçekleştiren Suriye uyruklu Ahlam Albashır isimli şahıs sağ olarak ele geçirilmiştir" ifadeleri kullanıldı. Emniyet açıklamasındaki şu üç husus, nasıl bir planın da kurgulandığını gösterdi.

* Emniyet, şahsın yapılan sorgusunda "PKK/PYD/YPG terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini" dediğini ileri sürdü. Böylece Kürt Özgürlük Hareketi ve Kürtleri işaret etti.

* Emniyet, Ahlam Albashır'in "Afrin üzerinden ülkemize eylem yapmak için kaçak yollarla giriş yaptığını" beyan ettiğini ileri sürdü. Bilindiği gibi Efrîn bölgesi, Türk işgali altında. Bu bölgeyi seçip 'kaçak yollar' da diyerek, hem Efrîn'e en yakın kentlere yöneleceğini hem de sınır güvenliğinin sorgulanmayacağını tasarladı.

* Emniyet, nihayet nereye varacağını da son hususta alenileştirdi. Ahlam Albashır'in "PKK/PYD/YPG terör örgütünün Suriye Kobani'deki merkezinden İstanbul'da eylem talimatı alarak 13 Kasım'da saat 16.20 sıralarında bombalı eylemi gerçekleştirdiğini ve kaçtığını" beyan ettiğini iddia eden Emniyet, böylece son dönemde Rusya ile yapılan pazarlıklarda üzerinde durdukları Kobanê'ye saldırıya ilişkin kamuoyu oluşturmaya çalıştıklarını da gösterdi.

Soysuz sahne aldı

Taksim'deki patlama olurken Suriye'nin İdlib kentinde briket evlerin teslimi töreninde olduğu açıklanan Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da 'olay yerine' uğradı. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ile gelip burada konuşan Soylu, öncellikle Kobanê'ye işgal saldırısına vize vermediği iddia edilen ABD'yi hedef aldı. Soylu, "Amerikan Büyükelçiliğinin taziye dilemesini kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Kobani'yi, terör bölgelerini besleyen ve oradan Türkiye'nin huzurunu bozmaya çalışan bu anlayışa, kendi senatolarından para gönderen bir devletle müttefikliğimiz elbette tartışılmalıdır" dedi.

Karar veremedi

İsmini kamuoyuna duyurdukları kişinin, Yunanistan'a kaçırılmak üzeri olduğunu iddia eden Soylu, açıklamasının devamında yapılan teknik dinlemede, çok açık bir şekilde öldürülmesi talimatının verildiğini ileri sürdü. Hızını alamayan Soylu, "Ya kattan atın ya kanala atın' diye bir talimatı var, net bir şekilde. Bu konuda teröristi öldürüp tüm networku ve olayın ardıl sebeplerini çözmemizi engelleyecek bir plan hazırladıkları apaçık ortada ama Allah razı olsun emniyet güçlerimiz, tüm istihbarat birimlerimiz, el birliğiyle bu meselenin üstünün örtülmesini, kapatılmasını ve faillerin ortadan kaldırılmasını engellemişlerdir" diyebildi.

Aslında hepsi yalan

Türk tarafı bütün birimleri ve propaganda aygıtlarıyla bu kurguya herkesi inandırmaya çabalarken Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, çok açık, net ve kısa bir açıklamayla hem bu tezgahı bozdu hem de Kürt Özgürlük Hareketi'nin ilkesel duruşunu bir kez daha hatırlattı. Merkezi Karargah Komutanlığı'nın, HPG'nin web sayfasında yayımladığı açıklama şöyle:

Başsağlığı ve şifa dileği

Öncelikle 13 Kasım günü İstanbul’da yaşanan olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara şifa diliyoruz.

Bununla ilişkimiz yok

* Bu olayla ilişkimizin olmadığı, doğrudan sivilleri hedeflemeyeceğimizi ve sivilleri hedefleyen eylemleri kabul etmediğimizi halkımız ve demokratik kamuoyu yakından bilmektedir.

Söz konusu olamaz

* Biz haklı ve meşru özgürlük mücadelesi yürüten bir hareketiz. Türkiye toplumuyla ortak, demokratik, özgür ve eşit gelecek yaratmak isteyen bir perspektifle hareket ediyoruz. Bu açıdan Türkiye zemininde sivil insanları herhangi bir biçimde hedeflememiz söz konusu olamaz.

Tabloyu değiştirmek için

* Gelişen meşru mücadelemiz karşısında AKP-MHP rejiminin zorlandığı açık bir gerçektir. Özellikle kimyasal silah kullanmasının deşifre olması, yine kendi askerlerini yaktıkları görüntülerin açığa çıkması gerçeği karşısında tabloyu tümüyle değiştirmeye dönük yeni bir karanlık planın devreye sokulmak istendiği görülmektedir.

Kobanê'yi hedef göstermeleri

* Bu olay sonrası özellikle Kobanê’yi hedef göstermeleri, planlarının yönünü ortaya koymaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında bu olayın karanlık bir olay olduğu, bu olayda kullanılan öğelerin Kürt veya Suriyeli olduğu iddia edilse de  bunun sonucu değiştirmeyeceği açık ortadadır.

Karanlık planın başlangıcı

* Bunun karanlık bir planın başlangıcına işaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu konuda tüm Türkiye demokrasi güçlerinin ve kamuoyunun, geliştirilmek istenen karanlık süreci görerek, bu olayın deşifre edilmesi için mücadele yürütmeleri önem taşımaktadır. İSTANBUL

 

QSD'den başsağlığı mesajı

Türk hükümetinin hedef aldığı Kuzey-Doğu Suriye'nin savunma gücü Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) Genel Komutanı Mazlum Ebdî, taziye mesajı yayımladı. Ebdî, "Güçlerimizin İstanbul’daki bombalamayla hiçbir ilgisi olmadığını teyit ediyor ve güçlerimizi bununla suçlayan iddiaları reddediyoruz” dedi. Ebdî, hayatını kaybedenlerin ailelerine ve Türk halkına en içten taziyelerini sundu, yaralılara acil şifalar diledi. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.