Kızım, Kürdistan’ın şehididir

Cihan Bilgin'in taziyesi / Mêrdîn

Cihan Bilgin'in taziyesi / Mêrdîn

  • Türkiye'nin SİHA saldırısında katledilen gazeteci Cihan Bilgin'in taziyesine yürüyüş düzenleyerek gidenler, miraslarına sahip çıkacakları mesajını verdi. 

Mêrdîn’in Mîdyad ilçesinde Cihan Bilgin için kurulan taziyeye aralarında DEM Parti, DBP, TJA yönetimleri ile DFG ve MKG temsilcilerinin de bulunduğu yüzlerce kişi yürüyüş gerçekleştirerek katıldı. İlk olarak kadınlar için kurulan taziyeyi ziyaret eden kitle, ardından yürüyüş ile Hacı İsa Arslan Taziye Evi'ne geçti. Cihan Bilgin’in anne ve babası ile aile fertleri, gelenleri karşıladı.

Saygı duruşunun ardından konuşan Cihan Bilgin’in annesi Katibe Bilgin ve babası Nesim Bilgin, taziyeye katılanlara teşekkür etti. Anne Katibe Bilgin, “Kızım, Kürdistan’ın şehididir. Kızım gazetecilik yapıyordu. Gerçekleri, hakikati arıyordu. Kızım bu uğurda mücadele etti ve şehit düştü. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

Cihan Bilgin’in katledilmesine tepki gösteren ablası Zeynep Bilgin ise "O sivildi, basındı, elinde silahı yoktu. Silahı, roketi, tankı, uçakları yoktu Cihan’ın. O bir sivildi. O bir gazeteciydi” diyerek tepki gösterdi.

Kadınlar da ziyaret etti

Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) öncülüğünde dün bir araya gelen kadınlar, Hacı İsa Arslan Taziye Evi’ne doğru yürüyüşe geçti. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in fotoğraflarını taşıyan kadınlar, polisin engelleme girişimlerine karşı sloganlar eşliğinde oturma eylemine başladı. Kadınların kararlılığı üzerine barikatlar kaldırıldı ve kol kola giren kadınlar, yürüyüşlerini sürdürdü. Kadınlar, taziye evinin önünde Bilgin’in ailesi ve yakınları tarafından “Şehîd namirin” sloganıyla karşılandı.

MİT, 20 gün önce sormuş

Cihan Bilgin’in babası Mehmet Nesim Bilgin, Cihan Bilgin’in katledilmeden yaklaşık 20 gün önce Kaymakamlıktan aranarak MİT’in kendisi ile görüştüğünü ardından ise 9 gün önce arayarak Cihan Bilgin’e dair bilgi almak istedikleri ve yerini tespit etmeye çalıştıklarını söyledi. Mehmet Nesim Bilgin, Jinnews'e yaşananları şöyle anlattı: “Bundan 20 gün önce beni Midyat Kaymakamlığının sabit hattından aradılar ve hasta oğlum için vakıftan görüşmek istediklerini söylediler. Ben de bunun üzerine belirtilen saatte Kaymakamlığa gittim. Kaymakam yoktu ama istihbarattan iki kişi gelmişti. Ellerinde bir dosya ve not defteri vardı. Cihan’ın fotoğrafı da vardı. Kaymakamlığın odasının ötesindeki odaya aldılar beni. Ardından beni sorguya çektiler. ‘Cihan nerede’ gibi sorular sordular. Avrupa’daki çocuklarımı da sordular. Onlara çocuklarımın Avrupa’da olduğunu söyledim. Cihan’ın nerede olduğunu ısrarla sordular ben de nerede olduğunu bilmediğimi söyledim. Ardından Cihan’ın fotoğrafını gösterdiler ve Rojava’da gazetecilik yaptığını söylediler. Ardından onunla iletişime geçerek bilgi almamı istediler.”

Bu görüşmenin ardından istihbaratın kendisini Cihan Bilgin için iki defa aradığını kaydeden Mehmet Nesim Bilgin, “Ardından iki defa telefonla arayarak ‘Bir haber, bilgi almadın mı’ diye sordular. Ben de iletişimim olmadığını ve bilgi almadığımı söyledim. Bana ‘Onlarla iletişime geçerek bize telefon etmeni istiyoruz. Ya da o bizi arasın’ dediler. Telefon numaralarını bana vererek, ‘Bilgi alırsan bize haber ver’ dediler. Ardından Cihan’ın şehadetinden yaklaşık 9 gün önce yine arayarak tekrar ‘Bir haber almadın mı’ diye sordular. Ben de Cihan’dan bilgim olmadığını söyledim. Onlar bana Cihan’ın Rojava’da olduğunu, oraya pasaportla geçtiğini söylediler” diye konuştu. MÊRDÎN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.