Korku iklimi yaratmak istiyorlar

Hüda-Par/Hizbullah

Hüda-Par/Hizbullah

  • Amed’de Hizbulkontra (Hüda-Par) elemanlarının artan saldırılarına ilişkin DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya ve ÖHD Amed Şube Eşbaşkanı Rıza Polat, “Toplumda korku iklimi yaratmak isteyenler cezasızlıktan cesaret alıyor” dedi.

ASMİN BARAN/AMED

Amed'de iş yerleri ve farklı gruplara dönük saldırılar sürüyor. Hüda’-Par’a yakın gruplar tarafından organize edilen saldırılar, ilk olarak 9 Haziran'da Swing Amed adlı dans okulunun açık alanda düzenlediği dans gösterisine dönük saldırıyla gündeme geldi. 22 Haziran'da Starbucks ve Burger King şubelerine saldırıları yapılırken, hemen sonrasında bir sitede havuza giren kadınlar tehdit edildi. Son olarak Amed'in Sûr ilçesine bağlı Cami Kebir mahallesinde bulunan Karga ve Hewş adlı kafelere 11 Temmuz akşamı bir grup tarafından silahlı ve ses bombalı saldırı düzenlendi. Starbucks ve Burger King saldırılarında gözaltına alınanların hepsi serbest bırakılırken, kafelere dönük bombalı saldırıda 3 kişi tutuklandı. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Eşbaşkanı Rıza Polat, saldırıları değerlendirdi.

 

 

Kürt halkı için yeni değil

Bu saldırıların Kürt halkı için yeni olmadığını ifade eden Kaya, 90’lardan bu yana bu grupları aynı söylemlerle asitli, satırlı, domuz bağlı şiddet eylemleriyle hatırladıklarını söyledi.  Bu grupların devlet desteğiyle apartmanların bodrum katlarında kuran kursu/medrese adı altında örgütlendiklerini söyleyen Kaya, “Özellikle mütedeyyin Kürtleri, DEM Parti’ye, savunduğu değerlere, eşitlikçi, özgürlükçü ve kapsayıcı politikasına karşı örgütlüyorlar. Partimizi ve kurumlarımızı İslam karşıtı, din düşmanı gibi göstermek 90’lardan beri kullandıkları tek argüman” dedi.

Toplumun sosyolojisiyle oynuyorlar

Sekiz yıllık kayyumlar döneminin yağma pratiğinin en önemli paylaşım ortaklarından olduklarının altını çizen Kaya, “Bugün pek çok dernek, vakıf ve siyasi parti yapılanması içinde faaliyetlerini sürdürüyorlar. Kürt siyasal hareketinin onlarca yılda yarattığı özgürlükçü anlayışa karşı toplumun sosyolojisini değiştirmeyi amaçlıyorlar” ifadelerini kullandı.

 Geçmişteki gibi yine cezasız

Saldırıların sistematik hale geldiğini kaydeden Kaya, geçmişte olduğu gibi bugün de faillerin cezasız kaldığını söyledi. Kaya, “Geçen yıllar boyunca Hizbulkontra eylemlerinin failleri devletin gözetiminde yurt dışına kaçtılar. Yargılananlar da yapılan yasal düzenlemelerle hızla cezaevinden tahliye edildi. Tüm yargılama süreçleri boyunca işledikleri suçların üzerleri örtüldü. Gonca Kuriş, Gaffar Okan gibi cinayetler gündemleştirilerek Kürt halkına karşı işlenen suçlar göz ardı edildi. Bu bir hafızayı silme, devletin işbirliğini, azmettiriciliğini örtme çabasıydı” dedi.

Kime hizmet ettiği açık

Bu süreçte yargının, izleyen değil, görevini yapan bir konumda olması gerektiğini söyleyen Kaya, halkın da tepkisini net bir şekilde ortaya koyması gerektiğini kaydetti. Kaya şöyle devam etti: “Kurdistan sosyolojisini cihadist-Kürtçü bir ideolojik saldırı ile parçalamak ve bunu 100 yıldır sürdürdükleri imha politikasına hizmet eden bir Hizbullah yapısıyla yapmak istiyorlar. Kolluk ve emniyet mensupları saldırılara duyarsız. Yargının tutumunu da tahmin etmek zor değil. Kadınların nasıl giyindiği, gideceği mekânlar, nasıl yaşayacağı gibi meseleler üzerinden gerçekleşen bu saldırıların net bir biçimde yönlendirildiği, cesaretlendirildiği apaçık ortada. Toplum bu saldırıların sebebini de kime hizmet ettiğini de biliyor.”

 

 

Saldırganlara cesaret veriyorlar

Saldırıların takipçisi olduklarını belirten ÖHD Amed Şube Eşbaşkanı Rıza Polat ise adli ve idari tüm kurumları görevlerini yapmaya davet etti. Rıza Polat, “Bu saldırıların özgürlük ve güvenlik hakkının tesisi için asli sorumlu olan adli ve idari makamların, gereken önlemleri almamasından kaynaklandığını belirtmek isteriz. Şehirdeki sanat gruplarına, işletme sahiplerine yaşam tarzından kaynaklı gerçekleştirilen bu saldırılar karşısında adli ve idari makamların gerekli ve yeterli önlemleri almaması mevcut saldırgan grupları daha da cüretlendirmektedir” dedi. Polat, bon olarak Sûr’da yapılan saldırıya işaret ederek, “İçinde müşterilerin olduğu kafelere silah ve patlayıcı maddelerle saldırılması kendisi dışındaki her türlü farklılığa yaşam hakkını tanımayan bir anlayışla karşı karşıya olduğumuzun açıkça göstermektedir. Saldırgan grubun hiçbir insani ve vicdani kıstasının olmadığını açıkça göstermektedir” diye konuştu. AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.