Krizlerin nedeni çözümsüzlüktür

Özgür Karabulut

Özgür Karabulut

  • Ekonomik ve siyasi krizin temel sebebinin Kürt sorunu ve tecrit olduğunu belirten Dev Yap-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, çözümsüzlüğün toplumu daha da yoksullaştırdığını söyledi. 

Dev Yap-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut,  savaşın derinleşmesi, toplumun ihtiyaç duyduğu kaynakların bu alanlara aktarılmasına neden olduğun vurgulayarak, "Bu durum, toplumun geniş kesimlerinin yoksullaşmasına, asgari ücretin açlık sınırında kalmasına ve emeklilerin düşük maaşlarla yaşamak zorunda bırakılmasına yol açıyor. Kürt sorunu çözülürse bu toplumsal sorunlar da büyük ölçüde hafifler ve kaynaklar sosyal politikalara yönlendirilebilir” dedi.

Dünyanın en büyük sendika birliği olan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (ITUC) 2023 verilerine göre;  Türkiye işçi hakları açısından dünyadaki en kötü 10 ülke arasında yer alıyor. İşçiler, son süreçte birçok yerde haklarını almak için eylemler gerçekleştirdi. Yakın zamanda kazanımla sonuçlanan ve devam eden Marmara'daki kimi işçi direnişleri şöyle: 

* İstanbul'un Esenyurt ilçesinde bulunan CarrefourSA deposunda 12 Ağustos'ta 6 işçinin işten çıkarılmasının ardından Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) öncülüğünde direniş başladı. Tüm baskı ve saldırılara rağmen direniş, kazanımla sonuçlandı. 28 Ağustos’ta 5 bin TL’lik zam talebi, CarrefourSA deposundaki taşeron firmasının çıkarılması ve işçilerin kadroya alınması yönündeki talepleri kabul edildi. 

* Kazanımla sonuçlanan bir başka eylem ise Ulaştırma Bakanlığına ait İstanbul Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı Metro projesinde Bayburt Group taşeronu Modül Teknik bünyesinde çalışan işçilerin eylemi oldu. Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol Sendikası (Dev Yapı-İş) üyeleri dört aylık maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle 14 Ağustos'ta eyleme geçti. İşçiler, 19 Ağustos’taki söze rağmen ücretleri verilmeyince inşaat alanında Kule Vinç’e çıkarak eylemlerini Kule’de nöbet tutarak, sürdürdü. Eylem, 23 Ağustos’ta kazanımla sonuçlandı.

* Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Nakliyat-İş’e üye işçileri, Dinçer Lojistik'te 26 Ağustos'ta çalışma, ücret ve beslenme koşullarını protesto ederek direniş başlattı. Direniş, üç gününde kazanımla sonuçlandı.

* İstanbul'un Çatalca ilçesinde bulunan Polonez gıda fabrikasında ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı Tek Gıda-İş Sendikası’nda örgütlenen işçilerden 13’ü 17 Temmuz'da işten çıkarılmıştı. Ataşehir ilçesinde bulunan Genel Müdürlük önünde eylemde olan işçiler, işe iadeler ve sendikal haklarının kabul edilmesi için direnişlerini sürdürüyor.

* İstanbul'un Kadıköy ilçesinde bulunan Fikirtepe Torkam şantiyesinde çalışan işçiler, 17 Ağustos’ta kötü çalışma koşulları ve kendilerine verilen yemeklerin içinden böcek çıkmasını protesto etti. Kötü yemek koşullarının iyileştirileceği sözü verildiği için eylem sonlandırıldı.

* İstanbul Tuzla’daki Kimyacılar Sanayi Sitesi’nde bulunan MKB Rondo fabrikası işçileri, ücret artışı talepleri karşılanmadığı gerekçesiyle 29 Ağustos'ta greve çıktı. Türk-İş'e bağlı Selüloz-İş Sendikası öncülüğünde gerçekleştirilen direniş devam ediyor.

İşçi sınıfı çıkmaza girdi

Devrimci Yapı-İnşaat ve Yol İşçiler Sendikası (Dev Yap-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, eylemler ve sorunlarla ilgili MA'dan Ferdi Bayram'a konuştu. İşçi sınıfının 8 yıldır siyasi ve ekonomik krizlerle boğuştuğunu belirten Karabulut, işçi sınıfının bu baskı altında bir çıkmaza girdiğini söyledi. Karabulut, “Üretici köylülerden işçilere, kadınlardan çevre savunucularına kadar herkes, artık eski düzenin sürdürülemez olduğunu fark etti. İktidar ise eskisi gibi yönetemiyor; sürekli seçimlerle toplumu oyalamaya çalışıyor. Seçimler de toplumun beklentilerini karşılamıyor. Asgari ücrete yapılan zamlar, emeklilere verilen artışlar, Erken Emeklilik (EYT) kararı gibi adımlar, seçim dönemlerinde verilen rüşvetler olarak görüldü” dedi.

Bütçe, savaşa gidiyor

Artan işçi ve emekçilerin eylemlerine işaret eden Karabulut, iktidarın ekonomi politikalarının işçi ve emekçinin ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirtti. Karabulut, şöyle devam etti: “İktidar savaş ekonomisine bütçeyi ayırıyor. Toplum, artık sosyal ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Açlık ve yoksullukla baş etmeye çalışıyor. Son dönemde, örgütsüz işçi hareketleri ciddi direnişler ortaya koydu. Bu da ekonomik krizin derinleştiğini ve daha büyük işçi hareketlerinin yolda olduğunu gösteriyor. İşçiler, sosyal medyada hak arama mücadelesi verdikçe, bu eylemler hızla diğer iş yerlerine de yayılıyor. İşçiler, kabul edilemez çalışma koşullarına karşı tepkilerini ortaya koyuyor. Patronlar, fırsatçılık yaparak işçilerin taleplerini karşılamaktan kaçınıyor, ancak direnişe geçen işçiler, bazı haklarını kazanarak ana firmalarda daha iyi koşullar elde etmeye başladı.”

Çözümsüzlük yoksullaştırıyor

Ekonomik ve siyasi krizin temel sebebinin Kürt sorunu ve tecrit olduğunu ifade eden Karabulut, yaşanan çözümsüzlüğün toplumu daha da yoksullaştırdığını dile getirdi. Karabulut, “Ekonomik, toplumsal ve siyasal krizlerin temel sebebi Kürt sorununun çözümsüz kalmasıdır. Güvenlikçi politikalar ve savaşın derinleşmesi, toplumun ihtiyaç duyduğu kaynakların bu alanlara aktarılmasına neden oluyor. Bu durum, toplumun geniş kesimlerinin yoksullaşmasına, asgari ücretin açlık sınırında kalmasına ve emeklilerin düşük maaşlarla yaşamak zorunda bırakılmasına yol açıyor. Kürt sorunu çözülürse bu toplumsal sorunlar da büyük ölçüde hafifler ve kaynaklar sosyal politikalara yönlendirilebilir” dedi.

Savaş varsa ekmek zordur

Kürt sorunun demokratik bir yolla çözülmesi halinde toplumsal huzurun sağlanacağını söyleyen Karabulut, şöyle konuştu: “Toplum nefes alacak, istihdama ve sosyal politikalara daha fazla kaynak aktarılacak. Bugün çalışan kesimlerin büyük bir kısmı barınma kriziyle karşı karşıya ve temel ihtiyaçlarını karşılayacak gelire sahip değil. Bunun en büyük sebeplerinden biri, savaşların yarattığı yoksulluk ve ekonomik baskılardır. Savaş varsa pahalılık artar; savaş varsa ekmeğe ulaşmak zorlaşır. AKP iktidarı da savaşın maliyetini topluma ödetiyor; bu durum, ekonomik krizin ve yoksulluğun temel sebeplerinden biridir. İktidarın Kürt sorunundaki çözümsüzlüğü, ekonomik kaynakların savaşa harcanmasına ve toplumun temel ihtiyaçlarının gözardı edilmesine yol açıyor. Bu da işçilere ve emekçilere ağır bir fatura olarak dönüyor. Bugün yaşanan ekonomik kriz, işçilere ve topluma ödetilmeye çalışılıyor, ancak işçiler bu krizin faturasını ödemeyeceklerini belirterek direniyor.”

Bedel ödemeye hazır olmalı

Kazanımların kolay bir şekilde elde edilmediğini söyleyen Karabulut, bu saldırılara karşı işçi ve emekçilere örgütlenme çağrısında bulundu. Karabulut, şunları ifade etti: “İşçi sınıfı çalışma yaşamında elde ettiği hakları bedel ödeyerek kazanmış. Bugün de işçi sınıfı, kazanılmış haklarını korumak için bedel ödemeye hazır olmalı. İşçi sınıfı, ekonomik sorunlar ve savaşa ayrılan bütçeler nedeniyle daralma yaşıyor. Dolayısıyla emekçiler yan yana gelerek örgütlenmeli ve birlikte mücadele etmelidir. Sendikaların yanı sıra farklı örgütlenme yöntemleri de devreye sokulmalıdır. İşçiler, emekçiler ve diğer toplumsal kesimler olarak insanca çalışma, barınma ve yaşam koşullarını elde etmek için birleşmeli ve dayanışmayı geliştirmeliyiz. Aksi takdirde kazanılmış haklarımızı bile kaybederiz.” İSTANBUL

 

* * *

DİSK mitinglere başlıyor

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 13 Eylül’de Mersin’de yapacakları bölgesel mitingle yeni bir mücadele süreci başlatacaklarını söyledi. 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İstanbul’un Şişli ilçesinde bulunan Cevahir Alışveriş Merkezi'nin önünde "gelirde adaletin sağlanması" talebiyle açıklama yaptı. DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, zamlar ve adaletsiz vergilerin yükü altında ezildiklerini söyledi. Türkiye’nin gelir adaletsizliği noktasında sicili en bozuk ülkelerden biri olduğuna işaret eden Arslanoğlu, "İşçiler, emekçiler ve emekliler yaşam savaşı verirken, birileri servetine servet katıyor. Bizden alıp patronlara veriyorlar, yoksulun cebinden zenginin kasasına kaynak aktarıyorlar. Halkın sofrasından çalıp sermayenin banka hesaplarını büyütüyorlar. Vergi afları ve teşviklerle onların servetine servet katarken, bizim emeğimiz, hakkımız, alın terimiz hiçe sayılıyor. Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz vergi veriyoruz ve biz açlıkla, yoksullukla karşı karşıya kalıyoruz” dedi.

DİSK'in talepleri

Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlerin artırılmasını, emekli aylıklarının yükseltilmesini, vergide adalet ve kıdem tazminatının güvenceye alınmasını istediklerini söyleyen Arslanoğlu, şöyle devam etti: “Bunun için yüksek enflasyon dönemlerinde asgari ücretin yılda dört kez artırılmasını; sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev hakkı önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Emeklilikte adalet, emeklilere adalet ve insanca yaşam istiyoruz. En düşük emekli aylığının en az asgari ücret düzeyine yükseltilmesini ve tüm emekli aylıklarının aynı oranda artırılmasını talep ediyoruz. Emeklilik sistemindeki adaletsizliklere son verilmesini istiyoruz. 1 Ekim’de Türkiye Meclisi’nin açılmasıyla beraber, vergide adalet yasasının oy birliğiyle geçmesini istiyoruz. Az kazananın az, çok kazananın çok vergi verdiği; ücretli ve tüketim üzerindeki vergi yükünün azaltıldığı, sermayenin ve zenginlerin vergisinin arttığı adaletli bir vergi sistemi istiyoruz.”

Yeni bir mücadele süreci

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise “İnsanca yaşanacak bir yaşam, vergide adalet, asgari ücrete mahkûm eden sistemden kurtulmak, kıdem tazminatı, emeklilik hakkımız ile son nefesimize kadar geçinebilecek bir ücret mümkündür" dedi.  Çerkezoğlu, Türkiye’nin her yerinde eylem zincirleri başlatacaklarını söyledi. Çerkezoğlu, şunları dile getirdi: “Gelirde adalet, vergide adalet için sokaklarda olacağız. İki yıldır devam eden mücadele süreci Kırşehir'de yaptığımız açıklamayla başladı. DİSK’in örgütlü olduğu bütün kentlerde arkadaşlarımız alanlarda olacak. 13 Eylül’de bölgesel mitingimizi Mersin’de yapacağız. Mücadele sürecimizi başlatıyoruz.”

 

* * *

TÜİK enflasyonu düşürdü!

TÜİK'e göre yıllık enflasyon yüzde 51,97'e geriledi. ENAG ise yıllık enflasyonu yüzde 90,35 olarak açıkladı. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıklandı. TÜİK verilerine göre enflasyon, Ağustos’ta aylık bazda yüzde 2,47 olurken yıllık bazda yüzde 51,97'ye geriledi. Ekonomistler, Ağustos’ta enflasyonun yüzde 2,64 artmasını bekliyordu. 

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise Ağustos ayı enflasyonunu yüzde 3,47; 12 aylık artışı ise yüzde 90,35 olarak açıkladı. 

Enflasyon verilerinin açıklanması ile birlikte Eylül'de yapılacak kira zammı da belli oldu; yüzde 64,91.

 

* * *

İşçilere jandarma bariyeri

Manisa'nın Soma ilçesinde Fernas Madencilik'te çalışırken sendika üyesi olduktan sonra 26 Ağustos'ta işten çıkarılan ve maden önünde eyleme başlamak isteyen işçiler, bir kez daha jandarma tarafından engellendi.

Maden önündeki eyleme desteğe gitmek için 30 Ağustos'ta yola çıkan ve asker saldırısına uğrayan işçiler ve aileleri, dün tekrar maden önüne gitmek istedi. Askerler, valiliğin yasaklama kararı gerekçesiyle yolu kesti ve maden önüne geçilmesine izin vermedi. İşçiler, duruma tepki göstererek yürüyeme başlayınca önlerine bariyer çekildi.

Burada konuşan Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır, "Birazdan yolu kapattığımızı söyleyerek bizi gözaltına alırsınız. Hakkımızı istiyoruz. Yasak olduğunu söylüyorsunuz, kararı isteyince göstermiyorsunuz. 500 asker burada karşımızda. Jandarmayı geçip patronla görüşemiyoruz" dedi.  

Jandarma ile yapılan görüşmelerden sonuç çıkmazken işçiler ve aileleri, sloganlar atarak beklemeye başladı. MANİSA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.