Myanmar devleti kontrolü kaybediyor

Dünya Haberleri —

  • Askeri darbe ile ülke yönetimine el koyabileceğini düşünen Myanmar ordusu beklenmedik bir hezimetle karşı karşıya. Kuzey ve doğu sınırlarında bulunan 51 ilçenin yalnızca biri ordunun elinde kaldı. Üç Kardeşler İttifakı ve Halk Savunma güçleri ise ordudan ele geçirilen silah ve mühimmat ile kontrol alanlarını giderek genişletiyor.

Myanmar'daki askeri rejim, darbe karşıtı güçlerin geçen yılın Ekim ayında ittifak kurarak başlattıkları hamle ile ülkenin kuzey ve doğusundaki sınırların neredeyse tamamında kontrolü kaybetti. Myanmar Özel Danışma Konseyi (SAC-M), yayınladığı raporda, 2022'den bu yana Myanmar'daki çatışmanın genel gidişatına ilişkin olarak “direniş güçlerinin kontrolündeki alanlar artarken askeri cunta kontrolü kaybediyor” diyerek ordunun gerileyişini duyurdu. Raporda “Bu durum Ekim 2023'ten itibaren hızlandı” tespiti de yer alıyor.

Cunta merkeze sıkışıyor

Halk Savunma Güçleri (PDF) olarak bilinen etnik silahlı gruplar ve darbe karşıtı savaşçılar, geçen yıl 1027 Harekatı’na başlamalarından bu yana, Çin ve Tayland sınırı boyunca kuzey ve doğudaki askeri karakolları ve sınır kasabalarını ele geçirerek önemli ilerlemeler kaydettiler. Myanmar'ın Bangladeş ve Hindistan ile buluştuğu batıda da durum farklı değil.

Crisis Group tarafından duyurulan raporda, SAC-M, generallerin ülke topraklarının yüzde 86'sını kapsayan ve Myanmar'ın 55 milyon nüfusunun yüzde 67'sine ev sahipliği yapan ilçeler üzerindeki etkilerini de neredeyse tamamen kaybettiklerine dikkat çekiyor. Açıklamada, “Cunta kontrolüne karşı direniş daha güçlü, yaygın ve köklü şekilde genişlemeye devam ediyor” deniliyor.

5 bin sivil katledildi

Myanmar ordusunun başkomutanı Min Aung Hlaing, Şubat 2021'de bir darbe başlatarak, o zamandan beri gizli bir askeri mahkemede yargılanan ve hapse atılan sivil lider Aung San Suu Kyi'nin seçilmiş hükümetinin iktidarını açıktan ele geçirmişti.

Ordunun güç kullanarak iktidarı ele geçirilmesi ardından silahlı isyana dönüşen kitlesel protestolar demokratik bir cephenin oluşması ile sonuçlandı. Askeri darbe ardından tesis edilen baskı rejiminden doğrudan etkilenen üç milyondan fazla sivil göç etmek zorunda kaldı. Darbeden bu yana gelişmeleri izleyen Siyasi Tutuklulara Yardım Derneği'ne göre, darbeden bu yana en az 5 bin 161 sivil öldürüldü ve 20 bin 500'den fazlası cezaevinde tutuluyor.

Darbeciler 51 ilçenin yanlıca 1’inde hakim

SAC-M raporunda, “Askeri cuntanın Myanmar toprakları üzerindeki denetimi, devletin temel görevlerini yerine getirmesine yetecek düzeyde değil” diyerek ordunun ne meşru (de jure) ne de fiili (de facto) bir hükümet olarak kabul edilebileceğini söyledi.

SAC-M, uluslararası sınırları olan 51 ilçeden yalnızca bir tanesinin “istikrarlı cunta kontrolü” altında olduğunu söyledi, ki o da Himalayalar'ın eteklerinde bulunan 7000 nüfuslu bir ilçe. Otuz ilçenin en az yüzde 90'ının darbe karşıtı güçler tarafından kontrol edildiği belirtilirken, bunlardan 14'ünde demokrasi güçlerinin tam kontrolü söz konusu.

Etnik grupların özerk yurtları

Crisis Group'un Myanmar kıdemli danışmanı Richard Horsey, “Myanmar'ın etnik silahlı grupları, uzun zamandır aradıkları özerk yurtlarını savaş alanında yakaladıkları başarı ile güvence altına alıyor” dedi.

Horsey, PDF'lerin ve bunları kuran Ulusal Birlik Hükümetinin (NUG) gelecekteki federal demokrasi üzerindeki potansiyel etkilerine de dikkat çekti. Horsey, Myanmar'ın komşularını ve uluslararası toplumu, “çatışma risklerini ve insan hakları kaygılarını akılda tutarak” iktidar için yarışan birden fazla grupla etkileşime geçmeye çağırdı.

Cunta ders çıkarmıyor

Darbeci ordunun sivil yerleşimlere, özellikle de denetimini kaybettiği kırsal köylere dönük hava saldırılarına dikkat çekilen raporda, köylerin kasıtlı olarak askerler tarafından yakıldığı dile getiriliyor. SAC-M raporunda, “Cunta, şiddetin, istikrarsızlığın ve uluslararası insan hakları ile insancıl hukukun ağır ihlallerinin açık ara ana kaynağı durumunda” denildi. Demokratik devrimin taleplerini karşılama konusunda hiçbir isteklilik olmadığına vurgu yapılan raporda ordu için, “yalnızca şiddet ve baskıyı daha da artırmaya yönelik bir kararlılık görüyoruz” tespiti yer alıyor. NAYPYİDAW

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.