Suriye’de hesaplar karıştı

Dünya Haberleri —

 Beşar Esad

Beşar Esad

  • Heyet Tahrir Şam’ın başlattığı saldırı dalgası Hama kentine ulaşırken Uluslararası güçler Beşar Esad’ı İran-Rusya ittifakından uzaklaştırmaya çalışıyor. BM son saldırılarla en az 50 bin sivilin göçertildiğini açıkladı.
  • Şehba ve Tel Rifat’tan Kürtlerin göçertilmesine özel hiçbir vurgu bulunmayan açıklamalar, Halep ve civarında sivil altyapının zarar gördüğünü söylemekle yetiniyor. BAE ve ABD, Suriye’yi İran’dan uzaklaştırmaya çalışıyor.
  • İran ve Rusya, Şam hükümetine koşulsuz desteğini yineledi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran, Türkiye ve Rusya dışişleri bakanlarının 7 ve 8 Aralık’ta Doha Forumu'nda, Suriye konusunu görüşecek açıklaması yaptı.

HTŞ ve bağlı çetelerinin bir hafta önce başlattıkları saldırı dalgası, Hama’nın kuzeyi ile Halep’in batısında devam ediyor. Türk devletinin desteklediği ‘Milli Ordu’ çetelerinin saldırısı ile Şehba’da yaşayan Kürtler göçertildi. Halep’te Şex Maqsud ve Eşrefiye mahallelerinde bulunan 200 bin Kürt’ün varlığı tartışılıyor. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi (OCHA), zorla yerinden edilenlerin Kürt olduğu gerçeğini söylemeden yaptığı açıklamada Halep’te, "30 Kasım itibarıyla 48 bin 500'den fazla kişinin yerinden edildiğini" belirterek, "yerinden edilme durumunun son derece değişken olduğunu ve gelen bilgilerin her gün yeni rakamları doğruladığını" ifade etti. Bunların yarısının çocuk olduğu belirtiliyor. Bölgedeki hastaneler, okullar ve su istasyonları dahil olmak üzere temel altyapı da çatışmalarda hasar gördü.

Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, X hesabından yaptığı açıklamada, "On binlerce insan hareket halinde; kritik hizmetler kesintiye uğradı; kadınlar, erkekler ve çocuklar güvenlik korkusu yaşıyor" diyerek durumu "endişe verici" olarak nitelendirdi.

BM: 2254 sayılı karara uyun

Savaşa müdahil olan ya da olmayan güçlerin de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2015 yılında aldığı ve yalnızca Suriyeli silahlı güçlerin İdlib ve Efrîn’e getirilmesi ile sonuçlanan 2254 sayılı kararının uygulanması çağrıları sürüyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye'de HTŞ’nin başlattığı ve Türk destekli çetelerin de katıldığı saldırı süreci ile ilgili sükûnet çağrısında bulundu. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Suriye'deki gelişmelere dair Guterres'in tepkisine ilişkin yaptığı açıklamada taraflara, uluslararası hukuk alanındaki yükümlülüklerini anımsattı ve acilen BMGK 2254 sayılı kararı uyarınca siyasi sürece dönme çağrısı yaptı. Dujarric, sivil ölüm, yerinden edilme ve sivil altyapıların zarar gördüğüne ilişkin haberler aldıklarını söyledi.

Miller’e Kürtler de soruldu

ABD’li yetkililerinin Heyet Tahrir Şam ve Türk destekli çete saldırılarına dair siyasi sürece geçin açıklamaları gelmeye devam ediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, basın brifinginde, “Tüm ülkelerin nüfuzlarını kullanarak gerilimi düşürmek, sivilleri korumak ve nihayetinde siyasi süreci ilerletmek için baskı yaptıklarını görmek istiyoruz” dedi.
ABD’nin Ankara’yı Suriye’den çekilmeye çağırıp çağırmadığı sorusuna hiçbir ülkenin diğer ülkelerin geleceğini belirleyemez diyerek, soruyu geçiştirdi.

ABD'nin Türkiye'ye Kürt nüfusun korunması mesajını verip vermediği sorusuna ise Miller, “Suriye içinde taraflarla ilişki kuran her tarafa ve her ülkeye sivillerin korunması için mümkün olan her şeyi yapmaları gerektiğini açıkça ifade etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Miller, Suriye lideri Beşşar Esad’ın acımasız bir diktatör olduğunu söyledi ve ekledi: “Görmek istediğimiz şey, Suriye halkının liderlerinin kim olacağına karar verebileceği bir siyasi sürecin yürütülmesidir.”

Pentagon, HTŞ'nin Esad güçlerine karşı yürüttüğü harekât nedeniyle ABD'nin Suriye'deki kuvvet pozisyonunda şu an itibariyle herhangi bir değişiklik olmadığını da kaydetti. Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, “Bölgedeki sivillere ve azınlık gruplarına zarar verme potansiyeli ışığında ABD, diğer müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte gerilimi azaltma çağrısında bulunuyor” dedi.

Herkes Esad’ı bir yana çekiyor

Çatışmaların başlaması ve büyük toprak kaybı ardından hareketlenen Ortadoğu’daki siyasi çevreler, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı bulunduğu bloğun dışına çekmeye çalışıyor. İran ve Rusya en üst düzeyden Şam hükümetine desteklerini ifade etti. Astana formatındaki görüşmelerin sürmesi gerektiği söylendi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan telefon görüşmesi yaptı. İki lider, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a "koşulsuz destek" sözü verdi. Putin ile Pezeşkiyan'ın "Suriye'nin meşru otoritelerinin anayasal düzeni ve toprak egemenliğini yeniden tesis etme eylemlerine koşulsuz desteğin altını çizdiğini" aktaran Kremlin açıklamasında, "Astana garantörü olan Türk devleti ile koordinasyon sürdürülmesine vurgu yapılarak: "İki lider, Suriye'deki durumun çözümü için Astana formatındaki çabaların Türkiye'nin katılımıyla koordine edilmesinin önemini vurguladı."

İran devlet medyasının Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’den aktardığına göre İran, Türkiye ve Rusya dışişleri bakanları, Astana süreci kapsamında 7 ve 8 Aralık tarihlerinde Doha Forumu çerçevesinde Suriye konusunu görüşmek üzere bir araya gelecek.

BAE’nin ‘çık kurtul’ formülü

Reuters, ABD ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yetkililerinin Esad'ın İran'la ittifaktan çekilmesi ve İran'dan Hizbullah'a silah transferine aracılık etmesini kesmesi halinde Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmayı görüştüğünü duyurdu. Son aylarda yoğunlaşan görüşmeler, HTŞ’nin başlattığı saldırı dalgası ile sekteye uğradı. Esad'ın karşı saldırı için İran'ın yardımını kabul etmesinin planı zora soktu.

BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Nahyan'ın, Suriye'deki son gelişmelerle ilgili Beşar Esad ile birkaç telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Bahra: Türkiye hazırlığı biliyordu

Merkezi İstanbul’da bulunan ve cihadist aşırılıkçı silahlı çetelerin Suriye Devrim ve Muhalefet Güçleri Ulusal Koalisyonu adlı çatı örgütü lideri Hadi El Bahra, Heyet Tahrir Şam liderliğindeki grupların Halep’e ve ‘Suriye Milli Ordusu’ çete oluşumunun Kürtlerin meskun olduğu Tel Rıfat’a yönelik saldırısının amacının Beşar Esad’ı siyasi çözüme zorlamak olduğunu iddia etti.

Yapılanma adına VOA Türkçe'ye konuşan Bahra, Türk devletinin kendilerine yardımını inkar etmedi ama son saldırıda rolü olmadığını iddia etti. Bahra, “Türkiye'nin Suriye'de askeri varlığı bulunuyor. Başından beri bir şeylerin hazırlandığını biliyorlardı” dedi. Türk devleti ile ilişkileri için de; “Evet, Türkiye ile iyi bir ilişkimiz ve işbirliğimiz var. Yüzde 70 olarak her konuda anlaşıyoruz. Bazen onlar bizi, bazen biz onları ikna etmeye çalışıyoruz ve bir yol buluyoruz” dedi. HABER MERKEZİ

 

* * *

2254 nolu karar nedir?

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 18 Aralık 2015'te oy birliği ile kabul ettiği bir karardır. Kararda, Suriye'de acil bir ateşkesin sağlanması ve ülkede siyasi çözüme ulaşılması çağrısı yapılıyor.
Karar, sivil hedeflere yönelik saldırıların acilen son bulması ve Ocak 2016'da siyasi dönüşüme ilişkin bir ateşkes ve resmî görüşmelerin başlatılması çağrısı yapmaktadır. Ancak, 'terörist' olarak görülen Irak ve Şam İslam Devleti ve El-Nusra Cephesi dışarıda bırakılmıştır. Bu gruplara yönelik saldırı ve savunma amaçlı eylemler devam edecektir. Sağlanacak olan ateşkesi, bir Birleşmiş Milletler misyonu gözlemleyecektir. 6 ay içerisinde, 'güvenilir, kapsayıcı ve bir mezhebe dayanmayan' bir hükûmet oluşturulacaktır. 18 ay içerisinde ise, bağımsız ve adil seçimler, BM denetimi altında gerçekleştirilecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.