Nagihan’in hayali
Kültür/Sanat Haberleri —
- Nagihan Akarsel her an’ı eylemleştirerek yeni anlamlara kavuşmanın heyecanlı döngüsünü yaşıyordu. “İşlerimi biran önce hızlı hızlı yapmalıyım, vaktim kalmadı” deyip duruyordu. Hayali kadınların emeklerini ve üretimlerini Kadın Kütüphanesi’nde toplamaktı.
MELTEM OKTAY
Toplumsal kültürün kimliği kadındı ve binlerce yıl yasaklanmıştı. Artık bunu biliyordu ve durmamalıydı; akmalıydı bir sel gibi, kötülükleri silip süpürmeliydi. Bilince çıkarılmış anlam eylemle buluşurdu. Nagihan Akarsel de her an’ı eylemleştirerek yeni anlamlara kavuşmanın heyecanlı döngüsünü yaşıyordu. “İşlerimi biran önce hızlı hızlı yapmalıyım, vaktim kalmadı” deyip duruyordu. Hisleri o kadar güçlüydü ki, sanki başına bir şeyler geleceğini biliyordu. Ama o yine de yapması gereken işlerin, biran önce bitirmesi gereken planların telaşındaydı. Uzun zamandır hayalini kurduğu Kürt Kadın Kütüphanesi için çabalıyor, didiniyor, koşturuyordu. 24 saat onun için kısa bir zamandı. Şehir şehir geziyor, köy köy geziyor her yerde kadınlarla görüşüyordu. Hayali kadınların tüm emeklerini ve üretimlerini Kadın Kütüphanesi’nde toplamaktı. Toplanan kadın ürünleri üzerine araştırma yaparak, Jineoloji bakış açısıyla kadının bilinmeyen tarihini yazmaktı. Aylarca çalıştı, kapı kapı gezerek birçok şey topladı. Ama hayalini kurduğu Kürt Kadın Kütüphanesi’nin açılışını yapamadı. 4 Ekim 2022’de haince bir suikastle, Kurdistan’ın orta yerinde Süleymaniye’de şehit düşürüldü.
Nagihan’ın çalışma arkadaşları ise onun yarım kalan hayalini gerçekleştirmek için çabaladı. Tüm zorluklara ve engellemelere rağmen Kürt Kadınları Kütüphane, Arşiv ve Araştırma Merkezi bu yıl 24 Haziran’da Süleymaniye’de açıldı. Kadınları görünmez kılan bir zihniyete karşı, kadının dilinden kadının tarihi yazmak kadınların temel hedefi.
Hayalini kurduğu kütüphanedeyim
Ben de daha önce bir süre birlikte çalıştığım Gazeteci, Akademisyen ve Jineoloji Akademisi üyesi Nagihan Akarsel’in hayali olan Kadın Kütüphanesi’ne konuk oldum. Kütüphane, kitapların bulunduğu oda, kültür odası, yönetim odası ve Nagihan Akarsel köşesi olmak üzere 4 odadan oluşuyor. Kütüphanenin bir odası daha var ancak o henüz tamamlanmamış. Nagihan Akarsel, bu odanın çocuklar için bir oda olmasını hayal ediyormuş. Bu odada çocuklara Kürtçe masal okunması onun en büyük hayallerinden biriymiş. Bu hayalin gerçekleşmesi için de çalışmalar sürüyor.
Kültür odası
Kütüphane bölümünde kadının kaleminden yazılmış ya da kadınlar üzerine yazılmış yüzlerce kitap var. Kültür odasında ise kadınlara ait el emeği ürünler toplanıyor. Teşi, meşk vb. kadınlara ait kültürel eşyalar bu odada yerini almış. Bu odada dört parça Kurdistan’ın kadim kültürünü yansıtacak kadın elbiselerini de toplamak istiyorlar. Yine kültür odasında kadın resimleri de bulunuyor. Kültürüyle, sanatıyla, ürünleriyle, düşüncesiyle ön plana çıkmış kadınların resimleri odanın duvarında yer alıyor. Duvardaki resimlerde şair, yazar, bilim insanı, sanatçı, siyasetçi ve savaşçı… Resimlere bakınca insan Kürt kadınlarının her dalda ve alanda üretimi ve emeğinin olduğunu görüyor.
Nagihan Akarsel köşesi
Nagihan Akarsel kadim Kürt kültürüne çok bağlı biriydi. Bu nedenle Nagihan Akarsel köşesi kültür odasının içine yapılmış. Küçük bir oda olan bu köşede Nahigan Akarsel’in ulusal kıyafetleri, gözlüğü, kalemi ve defteri bulunuyor. Şehit düşmeden önceki yarım kalan yazısı da bu odada yerini almış. Nagihan Akarsel’e ait ne varsa bu köşede toplanmış.
İnatla bu proje için çalıştı
Kütüphane çalışması içerisinde yer alan ve Nagihan Akarsel’in çalışma arkadaşı olan Jineoloji Akademisi Üyesi Berivan Hesen ile Nagihan’ın hayali olan kütüphane üzerine konuştuk. Nagihan Akarsel’in uzun süre bu proje üzerine düşündüğünü, bu proje için çok fazla fikir ve hayalinin olduğunu ve inatla çalıştığını söyleyen Hesen, “Nagihan heval ‘Bu proje büyük bir projedir’ dedi. Gerçekten de Jineoloji perspektifi ile şu ana kadar hiçbir yerde, dört parça Kurdistan’ın hiçbir yerinde Kurdistan Kadın Kütüphanesi, arşiv merkezi, araştırma merkezi yok. Nagihan Akarsel bu projeyi büyük bir hayal ve çalışma ile ortaya çıkardı” dedi.
Her şey Nagihan’ın eseri
“Onun hayali şu an ki tutulan bu yer değildi. Başka bir yeri hayal ediyordu” diyen Hesen şöyle devam etti: “Şehit düşmeden önce de tüm hazırlıklar ona göre yapılmıştı. Eğer şehit düşürülmeseydi, onun hayal ettiği yerde Beritan’ın (Gülnaz Karataş) şehadetinin yıl dönümünden önce açılışını yapmak için çabalıyordu. Müthiş bir çalışma yürüttü, yazar ve şair kadınlarla görüştü. Resmiyeti için tüm belgeleri hazırladı. Şu an bu kütüphane içinde gördüğünüz her şey Heval Nagihan’ın eseridir. Burada gördüğünüz tüm eşyalar, kitaplar Heval Nagihan’ın eseridir. O getirdi, o topladı, o yarattı. Biz sadece oradaki eşyaları yeni tuttuğumuz bu yere taşıdık.”
Kadınlara bir kapı aralayacak
Bu kütüphanenin kadınlar açısından önemine vurgu yapan Hesen, “Bu kütüphane kadınlar açısından bir kapı olarak bize açılacak. Burası kadın yeri, kadın merkezi olacak. Yazılmamış kadının tarihi burada toplanacak. Kimse artık ‘kadın üzerine bir şey yok’ diyemeyecek. Ya da ‘kadının tarihi yok’ diyemeyecek. Bu kütüphanede kadınlarla ilgili her şeyi toplarsak o zaman ‘kadının bir tarihi vardır’ diyebileceğiz. ‘Bizim eserlerimiz bunlardır, kadınlar üzerine yazılanlar bunlardır’ diyebileceğiz. Nerden nasıl geldik ve nereye gidiyoruza dair her şey burada olacak. Tüm bunlar Jineoloji perspektifiyle olacak. Şimdi burada gördüğünüz kütüphanede kadın üzerine yazılan çok şey var. Ama biz kitapları Jineoloji perspektifi ile okuyacağız” şeklinde konuştu.
Bizler tarihe not edeceğiz
Kütüphane bünyesinde bir ekiple atölye çalışmaları yürüteceklerini, bu ekiple Kurdistan’ın farklı kentlerinde örneğin Şengal, Ranya, Qeladize’de araştırmalar yapacaklarını söyleyen Hesen, “Bunların hepsini yazıya dökeceğiz. Bunların hepsi bu kütüphanenin ürünleri olacak. Bu anlamda profesyonel bir çalışma yürüteceğiz. Amacımız sadece burada kitap toplamak değil. Profesyonel bir çalışma ile kadınların yazılmamış olan tarihini bizler kendimiz tarihe not edeceğiz” dedi.
Dijital arşiv de oluşturulacak
Nagihan Akarsel’in kütüphaneyle değişim yaratmayı hedeflediğini bunun için hedef seçildiğini ifade eden Hesen, “Şehit düştükten sonra çalışmamız bir süre durdu. Yer değişimi, yeniden ekip kurmak için çalıştık. Engellerle karşılaşsak da kütüphanemizin açılışını gerçekleştirdik” diyerek, çalışmalarını devam ettirdiklerini söyledi. Birçok kadın yazar, şair veya sanatçıdan kitaplar geldiğini, tüm bu kitapların kütüphanede arşivlendiğini ve numaralandırıldığını belirten Hesen, sadece kitap arşivi değil aynı zamanda dijital bir arşiv çalışması da yaptıklarını ifade etti. Kadınların şarkılarını ve dengbêjlerini kayıt altına alıp dijital arşivde bulunduracaklarını kaydeden Hesen, “Bir kütüphane yapacağız ve sadece ses kaydı ve görüntülerden oluşan bir kütüphanemiz olacak. Sadece bu da değil kadınların ürettiği her şey burada olacak. Ya da herhangi bir kadın sanatçıya, yazara, savaşçıya, siyasetçiye ait kalem, elbise vb ona ait her ne varsa burada olacak” dedi.
Kadınların evi oldu
Kütüphaneye büyük bir ilgi olduğunu, ziyaret edenlerin kendi ürünlerini getirip kütüphaneye bıraktığını belirten Hesen, hiç okuma yazma bilmeyen kadınların dahi gelip kütüphanede oturmak istediğini, kendilerini bu kadın merkezine ait hissettiklerini belirtti. Hesen, “Kadınların kendini buraya ait görmesi, burayı evleri gibi görmesi, burada dinlenmek istemesi çok önemlidir bizim için. Burası tüm kadınlar içindir” diye ekledi.
Siz de elinizdeki ürünleri gönderin
Kütüphanenin büyütülmesi için tüm kadınlardan destek beklediklerini ifade eden Hesen şu çağrıda bulundu: “Kadınlarla ilgili tüm ürünleri bize ulaştırmalarını bekliyoruz. Yazı olabilir, kitap olabilir, kalem olabilir, elbise olabilir… esasını vermeseniz bile bir kopyasını bize verebilirsiniz, ki biz bunun üzerinde çalışma yürütebilelim. Hala kitaplarımız eksik. Arayış içindeyiz. Kadınlar üzerine yazılan yazıları, kitapları topluyoruz. Yazar bir kadın olabilir, kitap bir kadın üzerine yazılmış olabilir. Çocukları için kültür odasını hala hazırlayamadık. Maddi olarak bunun zorluğunu yaşıyoruz. Çocuklar için bize biraz masal, hikaye kitapları geldi ama eksiklerimiz var. Anneleremiz, nenelerimizin masallarıyla büyüdük, dengbêjlerin söylediği kilamlar var, bunlar birçok kişi tarafından kayıt edilmiş. Bunların hepsini toplamak, arşivlemek, tarihe bırakmak istiyoruz” dedi.
Hedeflerini birlikte tamamlayalım
“Bu proje Heval Nagihan’ın projesiydi. Burada çalışan çabalayanlar olarak hepimiz Heval Nagihan'ın projesini tamamlamak istiyoruz” diyen Hesen son olarak şunları belirtti: “Heval Nagihan tüm ayrıntıları yazmıştı. Nasıl yapacağız, nasıl yol alacağız bu konuda bize yol haritası gösterdi. Eğer Heval Nagihan burada olsaydı belki de ortaya çok daha farklı bir şey çıkmış olacaktı. Çabamız, amacımız ve hayalimiz Heval Nagihan’ın hayalini hakikate dönüştürmek. Bizler bunu gerçekleştirmek istiyoruz.”