Narin'in katilleri itiraf edemiyor
- Narin Güran’ın katledilmesine dair açılan davanın duruşmasında, bütün aile ve akbarabaları katili korumayı sürdürdü. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Tavşantepe (Çulî) kırsal mahallesinde 21 Ağustos’ta katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne dair açılan davanın ilk duruşması, üç gün sürdü. Diyarbakır 8, Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık ve tanıklar üç gün boyunca dinlendi. Tanık ve sanıklar, çapraz sorgularda çelişkili beyanlarda bulundu. Sanıklar ve kimi tanıklar gözaltına alındıkları sırada kötü muamele gördüklerini vurgularken, Narin’in ölümünü aydınlatacak birçok soru yanıtlanmadı. Verilen ifadelerde, “Bilmiyorum” ve “Hatırlamıyorum” yanıtları öne çıktı. Güran Ailesi ve akrabaları, Nevzat Bahtiyar’ı suçladı. Bahtiyar ve ailesi de Güran Ailesi'ni suçladı.
Savcı, üçüncü günün son oturumunda sanıklar Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran, ağabeyi Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın tutukluluk hallerinin devamını istedi. Savunmalar ardından ara kararlar açıklandı.
Amed Barosu da katılacak
Mahkeme, Arif Güran ve vekilinin katılma taleplerinin kabulüne, Amed Barosu'nun katılma talebinin kabulüne, vekillerin UYAP'a eklenmesine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılan olarak kabulüne, Baran Güran'ın müşteki olarak dosyaya eklenmesi talebinin reddine karar verdi. Duruşma öncesi ve sırasında dosya taraflarının istediği kamera görüntülerinin hard disk ortamında mahkemeye gönderildiğine dikkat çeken mahkeme, ilgili hard disk ve flaşın dosya arasına alınmasına karar verdi. Mahkeme, R.A. adlı çocuğun tanık olarak dinletilmesi talebini kabul etti. Mahkemenin diğer kararları şöyle:
* Daraltılmış baz olarak adlandırılan rapora dair Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak, raporu hazırlayan kişilerin hangi yöntemle hangi baz verilerini kullanarak hangi cihazlarla ve yine hangi kriterlere uyarak ve dayandıkları bilimsel tekniklerin neler olduğunu gösterir ve sapma payının olup olmama ihtimalini de belirtir ayrıntılı ek rapor oluşturulmasına,
* Memorial Hastanesi'ne ait 22.08.2024 tarihli kamera görüntülerinin mahkemeye gönderilmesine,
* Bütün kamera görüntülerinin mahkemeye gönderilmesine,
* Sanıklar müdafinin talep ettiği Şahingöz adlı kameranın harici olarak elde edilen bilgilerden kayıt yapmadığının belirtilmesi karşısında 15-17 saat aralığını gösterir, varsa kamera kayıtlarının yoksa neden kayıt yapılmadığını dair bilgi ve belgelerin istenmesine,
* Ara kararlar dışında dosyadaki talepler dışında başka tesvi tahkikat talebi varsa mahkeme günü gelmeden belirtmesine,
* Diğer tevsi tahkikat taleplerinin reddine.
Mahkeme, 4 sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 26 Aralık'a ertelendi.
Narin’e söz vermiştik
Amed Barosu eski Başkanı Nahit Eren, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, başkan olduğu dönemde gerçekleşen cinayet üzerine Narin'e söz verdiklerini belirterek, bu amaçla Baro'da yıllardır çocuk ve kadın hakları alanında çalışan ve benzer dava dosyalarda deneyim kazanmış avukatlardan bir çalışma ekibi oluşturduklarını hatırlattı. Eren, şunları paylaştı: "Öncelikli çabamız kendi sosyal çevresinde katledilen 8 yaşındaki bir çocuğu katledenin/lerin tespiti, yargılanması ve hakettikleri cezayı almalarını sağlamaktı. Bu amaçla Narin nezdinde bütün çocuklarımızın yaşam hakkına sahip çıkmak, çocuklarımızın yaşam hakkının korunması için sağlıklı politikaların geliştirilmesine de katkı sunmaktı. Bugün itibarıyla üç günü aşan ilk duruşma sürecini tamamlamış olduk.
Dosyada maddi gerçeğin açığa çıkması için her cinayet dosyasında olduğu gibi duruşma esnasında zaman zaman hassas içerikte konulara değinmek zorunda kaldık. Bu mesleki mecburiyetle duruşma esnasında dillendirmek zorunda kaldığımız hassas içerikli konulardan dolayı üzdüğümüz ve incittiğimiz herkesten bizi anlamalarını diliyor ve şahsım adına her şeye rağmen yine de özür diliyorum. Maddi gerçeğin tüm yönleriyle açığa çıkması ve Narin için adaletin sağlanması amacıyla verdiğimiz hukuk mücadelesi sözümüzü bir kez daha yineliyoruz."